Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Cari Açık Nedir?

        Cari işlemler hesabı, ödemeler bilançosu içerisindeki dış ticaret dengesi, net faktör gelirleri ve net transfer ödemeleri toplamından oluşur. Bu denge toplamının dönem sonunda negatif vermesine cari açık adı verilir. Ödemeler bilançosu, bir ülkedeki yerleşik kişi ve kuruluşların başka bir ülkedeki yerleşik kişi ve kuruluşlarla yaptığı tüm iktisadi işlemlerin tutulduğu hesaptır. Bu hesapta yer alacak istatistiklerin toplanmasına ilişkin uluslararası standartlar, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) üye ülkelerine yol gösterici olarak hazırladığı Ödemeler Dengesi ve Uluslararası Yatırım Pozisyonu El Kitabı'nda yer almaktadır. Türkiye'nin ödemeler bilançosu istatistikleri, bu el kitabına göre toplanmakta ve her ay düzenli olarak yayınlanmaktadır. Cari işlemler hesabı, bu bilançoda yer alan beş hesaptan birisidir (Diğerleri: Sermaye Hesabı, Finans Hesabı, Net Hata ve Noksan ve Rezerv Varlıklar). Cari işlemler hesabında dört temel kalem bulunmaktadır:

        1.Dış Ticaret Hesabı: Mal ihracatı ve ithalatı ile parasal olmayan altın miktarının kaydedildiği hesaptır.

        2.Hizmetler Hesabı: Taşımacılık, bakım ve onarım, turizm, seyahat, sigortacılık ve emeklilik, finansal hizmetler, fikri mülkiyet, telekomünikasyon, bilgisayar ve bilgi hizmetleri, kişisel, kültürel ve eğlence hizmetleri gelir ve giderlerini kapsar.

        3.Net Faktör Gelirleri: Bu hesaba Birincil Gelir Hesabı da denir. Emek, sermaye veya doğal kaynak karşılığında elde edilen gelirler (ücret ve faiz gelirleri, karlar vs) ile giderleri kapsar.

        4.Net Transfer Ödemeleri: Bu hesaba, İkincil Gelir Hesabı da denir. Yurt içi ve yurt dışı yerleşikler arasındaki karşılıksız reel veya finansal kaynak transferlerini içerir.

        Buraya kaydedilen iktisadi işlemler eğer ülke içine döviz girişine neden oluyorsa (ihracat, yurt dışındaki işçi gelirleri veya şirket karlarının ülkeye dönmesi gibi) bilançoya pozitif olarak kaydedilir; döviz çıkışına neden olan iktisadi işlemler (ithalat, yurt içindeki çalışan yabancıların ülkelerine ücret geliri veya kar transferleri gibi) ise negatif olarak kaydedilir. Dönem sonundaki toplam rakam negatif ise cari açık oluşmuş demektir. Cari işlemler hesabı açık verdiğinde ülke, yurt dışından kazandığı paradan daha fazlasını yurt dışına göndermiş demektir. Dolayısıyla yaratılan açık, dışarıdan borçlanarak ve yurt içi varlıkların satılması suretiyle kapatılabilir. Hızlı büyüyen, enerji ihtiyacında dışa bağımlı olan ve tasarruf oranı düşük olan Türkiye gibi ülkelerde cari açık kaçınılmaz olmakta, bunun yönetimi ve finansmanı önem arz etmektedir. Hem iç hem de dış dinamikler tarafından etkilenmesi ve iktisat politikaları uygulayarak kısa vadede çözümlenemeyecek olması da cari açığı kronik bir problem haline getirmektedir.

        Cari açığın temel nedeni, ülkenin ithalatının ihracatından çok daha fazla olmasıdır. Döviz kurunun aşırı değerli olması ithalatı ucuzlatır, ihracatı pahalı hale getirir. Yine ülke içinde enflasyonun yüksek olması nedeniyle yerli mal ve hizmetler, yabancı mal ve hizmetlere göre daha pahalı olabilir, bu da ithal malları özendirir. Ülkenin ihracat yaptığı ticaret ortaklarındaki durgunluk veya ekonomik ya da politik istikrarsızlık, ihracatı yavaşlatır. Hızlı büyüyen ekonomilerde tüketim harcamalarındaki artış ile birlikte özellikle ithal mallara karşı talebin artması, yine cari açığa neden olabilir. Bu tür ekonomilerde tasarrufların düşmesiyle (ve ulusal yatırımların finansmanı için yeterli olmaması ile) tasarruf açığı da oluşur. Makro modellerde, ulusal tasarruflar ile ulusal yatırımlar arasındaki fark da cari açık olarak tanımlanır. Yine genişletici maliye politikaları sonucu oluşan bütçe açığı nedeniyle faizlerin yükselmesi, bunun da kurun değer kazanmasına neden olmasıyla cari açık oluşması, 'ikiz açık' denilen, çözülmesi daha zor bir iktisadi problemi ortaya çıkarır.

        Cari açığın finanse edilmesi, finans hesabının fazla vermesi ile yani sermaye girişi ile mümkündür. Açığın daha ziyade kısa vadeli sermaye girişleri (portföy yatırımları) ile finanse edilmesi, ülke ekonomisinde kırılganlık yaratır. Cari açığın sürdürülebilirliği, doğrudan yabancı sermaye akımlarının devamlılığına, ülkenin uzun vadeli borçlanabilme imkanlarına ve özellikle kamu borcunun milli gelire oranının sabit kalmasına bağlıdır. Düşük kur nedeniyle özellikle doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının artması, ülkede bazen teknoloji transferi ve verimlilik artışı gibi olumlu sonuçlara da yol açabilir. Ülke deneyimlerine göre cari açığın Gayrisafi Yurt İçi Hasılaya oranının yüzde 5'i geçmesi kriz göstergesi sayılsa da bu eşik her ülke için geçerli olmayabilir; zira açığın finansman yöntemleri, kur politikası, var olan iç ve dış ekonomik koşullar ve beklentiler, problemin ciddiyet düzeyini etkileyebilir.

        YAZAR

        Fuat Erdal