Üzüm şehri Kırklareli gastronomi yarışında
Üzüm şehri Kırklareli gastronomi yarışında bağbozumu festivali ile öne çıkıyor. Bu yıl 11'incisi düzenlenen Yayla, Bolluk, Bereket, Hasat ve Bağbozumu Festivali'nde başta yöreye özgü hardaliye, bulama, üzüm, üzüm suyu, karpuz ve kavun pekmezi olmak üzere pek çok ürün tanıtıldı. Üzümünün yanı sıra peyniri, köftesi, kıvırcık kuzusuyla da adından söz ettiren Kırklareli yerel değerleri yaşatmaya çalışıyor
Gastronomiye artan ilgi şehirleri de harekete geçirdi. Üzüm şehri Kırklareli de bağbozumu festivali ile bu alanda öne çıkıyor. Yayla, Bolluk, Bereket, Hasat ve Bağbozumu Festivali'nin 11'incisi 13-15 Eylül'de düzenlendi. Kırklareli Belediyesi'nin ev sahipliğinde Kırklareli Kent Konseyi'nin desteğiyle ve Konseyi Başkanı Ali Çakır'ın olağanüstü çabalarıyla gerçekleştirilen festivale yerel üreticiler 77 stantta ürünleriyle katıldı. Yerel ürünlerden hardaliye, bulama, üzüm, üzüm suyu, karpuz ve kavun pekmezi, salça, tarhana ve Balkan fasülyesi tanıtıldı.
'YEREL DEĞERLERİ YAŞATMAK İSTİYORUZ'
Festivalin açılışında konuşan Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Ali Çakır, festivalin amacının yerel değerleri yaşatmak olduğunu vurguladı. "Önceliğimiz tarım daha sonra yöresel işletmelerimiz ve girişimciler. Amacımız üreticiyi teşvik etmek, şehrin ekonomisini canlandırmak" diyen Çakır, Kırklareli'nin ekonomik geçim kaynaklarının tarım, hayvancılık ve turizm olduğuna dikkat çekti. Çakır "Bağcılık katma değeri en yüksek tarım faaliyeti. Bağcılık sadece üzüm demek değil. Üzümden pekmez, üzüm turşusu, hardaliye, üzüm suyu, sirke ve şarap üretiliyor. Bu açıdan bakarsak bağcılık iyi bir ekonomi faaliyet" diye konuştu.
RAKAMLARLA KIRKLARELİ
'MİLLİ İÇECEK HARDALİYE'
Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, Cumhuriyetin ilk yıllarında kentte bağcılığın en üst düzey olduğunu, Fransa'ya 70 milyon litre üzüm suyu ihraç edildiğini aktardı. Bitmeye yüz tutan bağcılığı Kent Konseyi ile birlikte canlandırmaya çalıştıklarını söyleyen Kesimoğlu "Burada üretilen üzüm suları dünyanın her yerine ulaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Hardaliye, güzel kentimize ilk ve son kez 20-21 Aralık 1930 tarihinde onurlandıran Mustafa Kemal' e sunulduğunda son beğenmişti. Bunun üzerine milli içecek olması için talimat vermişti. Coğrafi işaret almış hardaliyeyi milli içeceğimiz haline getirmemiz çok önemli." ifadelerini kullandı.
2017 YILINDA COĞRAFİ İŞARET ALDI
2017 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Coğrafi İşareti alarak Kırklareli iline tescil edilen Hardaliye üzüm kabuğu ve çekirdeği ile ezildikten sonra, içine hardal tohumu ve vişne yaprağı ilave edilerek hazırlanan, kendine has hoş kokusu ve tadı olan, buruk içimli, alkolsüz, geleneksel içecek.
3 ÜRETİCİ BULUNUYOR
Kırklareli’ndeki 3 hardaliye üreticisi bulunuyor, bu şirketlerin toplam üretim kapasitesi yılda 500 bin litre seviyesinde.
TOSKANA MANZALARI SUNUYOR
Festival, Ahmetçe Köyü'nde Vino Dessera Bağ Evi'ndeki sembolik bağ bozumu etkinliğiyle son buldu. Vino Dessera bağlarının sahibi avukat Yetkin Dönmez'in verdiği bilgiye göre yıllık 100 bin litre üretim yapılan bağ evindeki üretimin yüzde 10'u ihraç ediliyor. Toskana manzaraları sunan kentteki diğer büyük üreticiler Çamlıca, Saranta ve Arcadia olarak sıralanıyor.
ŞEHRİN EN ESKİ İŞLETMESİ
Kırklareli üzümünün yanı sıra peyniri, köftesi, kıvırcık kuzusuyla da adından söz ettiren bir il. Festivale destek veren isimlerden biri de 1939'da kurulan Küçük Mustafa Köftecisi'nin sahibi Ergin Kalınoğlu. Kırklareli'nin en eski şirketi olma özelliğini elinde bulunduran, Kırklareli Küçük Mustafa Köftecisi suyu ve yağının kaçmaması için elle sıkılan köfteleriyle ünlü. Küçük Mustafa Köftecisi'ne 8 yaşında çırak olarak giren Yaşar Usta hala ocak başında.
Kırklareli'nde pek çok girişimci kadın var. Biri de Makarna, Lütfen! Kurucusu ve Gıda Mühendisi Tuğba Bayburtluoğlu. Makarnalardan sonra sos üretmeye de başlayan Tuğba Bayburtluoğlu'nun bir sonraki projesi bölgede yetişen mantarlardan sos yapmak.
