Çiftlik Bank CEO'su Mehmet Aydın'dan ilk açıklama: Geçmiş olsun!
80 bine yakın kişiden 500 milyon liradan fazla para topladıktan sonra kayıplara karışan Çiftlik Bank'ın sahibi Mehmet Aydın'dan ses kayıtlı açıklama geldiği iddia edildi. Aydın'ın, Youtube'a yüklendiği ses kaydında, "Herkese büyük geçmiş olsun" dedi.
Kayıtta geçmiş hayatı ile ilgili iddiaları da yanıtlayan Mehmet Aydın, eşi ve ortakları hakkında oldukça çarpıcı açıklamalarda da bulundu. En kısa sürede mağdur kişilerin mağduriyetini bitcoin ile gidermeye çalışacağını da belirten Aydın, Uruguay'a neden gittiği hakkında açıklamalar da yaptı. İşte Aydın'ın ses kaydında kullandığı ifadeler:
■ Size kısaca kendi hikayemi anlatacağım. Şu anda ortalıkta çok ağır ithamlar dolaşıyor.
■ 31 Mayıs 1991 yılında Bursa’da doğdum. Aslen Giresunluyum. Baba tarafım, amcalarım hepsi hayvancılıktan gelme bir aile. Benim çocukluğumun önemli bir kısmı Giresun’da amcamların yanında geçti. İlk ve ortaokulu Bursa’da Cavit Çağlar İlköğretim Okulunda okudum. Daha sonra Nilüfer Anadolu İmam Hatip Lisesine başladım. Maddi imkansızlıklar yüzünden okulı bırakıp açık öğretim lisesine devam ettim. Çalışıp eve ekmek götürmek için bıraktığım okul hayatından iş hayatıma geçiş yaptım. Öncelikle bir kafede garson olarak çalıştım.
■ Daha sonra, basında çıkan bulaşıkçılık yaptığım yer olarak bilinen restoranda çırak olarak mutfağa giriş yaptım. İki ay çalıştıktan sonra garson olarak çıktığım kafeye aşçı olarak geri girdim. Bunun dışında basında söylendiği gibi çıplak gösteren gözlük sattığım kesinlikle hayal ürününden ibarettir ve iftiradır. Rap müzikle uğraştığım doğrudur, sahne adım Eren Çakar’dır. İnsanlar Mehmet Aydın adımın sahte olduğunu bile söylediler. 2016 Ağustos’ta Bursa’da 10.000 TL sermaye ile Çiftlik Bank’ı kurdum. İlk 2 ay boyunca gelen paraları biriktirdim ve Karacabey’de 100 başlık çiftliği kurdum. Daha sonra 1 ay içinde İnegöl’de 250 başlık çiftlik açtık.
■ Bu sırada dünyayı kasıp kavuran bitcoin ile tanıştım ve bu alana yoğunlaşmaya başladım. Çiftlik Bank’ın ünlenmesiyle birlikte mafyamız da eksik olmadı. Bursa’da mafya geçinen olarak geçinenler ofisimi bastı ve para istedi. Öncesinde verdiğim paralar yetmiyormuş gibi tüm paramızı gasp etmeye kalktılar. Buna boyun eğmeyip ofisi İstanbul’a taşıdık. İnsanları uzak tutmak için 10 tane koruma ile gezdim. Kendi canımdan korktuğum için değil, insanların parasını ve hakkını savunmak için.
■ Daha sonra Savaş Yıkılmaz, Ahmet Furkan Ferman şirkete yönetici olarak girdiler. Onlarla bir plan hazırladık. Çiftlik Bank Türkiye sorumlusu olacaktı. Ben ise diğer ülkelerde organizasyonu büyütecektim. Yaptıkları bu hizmet karşılığında onlara yaklaşık %5 ortaklık verdim. Bunun dışında aldıkları başarı primleri falan da vardı. Ama bu hainler verdiğim parayı beğenmeyip birçok yolsuzluk yaptılar. Her ikisi de ikişer üçer lüks araçla günlerini gün ediyor, her geçen gün şirketi felakete sürüklüyordu. Bu haberler kulağıma geldiğinde çok geçti. Şirketten yolsuzlukla 10 milyon lira para çaldıklarını tespit ettik. Tam buna üzülürken bir de babam dediğim adam Hakan Soysal’ın yapmış olduğu yolsuzluklar ortaya çıktı. Bu darbeden sonra psikolojim iyice bozuldu, kime güveneceğimi şaşırdım. Yaklaşık 30 milyon lira yolsuzluk yapılmış.
■ Eşimle ayrılmama, evliliğimin bitmesine sebep oldu. Boşanmak için 20 milyon TL tazminat istediler. 80.000 TL nafaka talep edip basına 5.000 TL istedik vermediler dediler. Bu kadar yalancılıkla, hainlikle, entrikayla daha fazla uğraşmak istemedim. Herkesin hakkını ödeyebilmek için Türkiye’de cezaevinde kalmak yerine Uruguay’da işlerime devam edip insanlara haklarını iade etmek için sonuna kadar çalışacağım.
■ Her zaman söylediğim bir söz var; ticaret yapıyoruz, kârı da var zararı da var. Bir gün batarsak şirketin tüm varlıkları üyelerimizindir. Bu şimdi söylediğim bir söz değil, önceden de söylüyordum. Benim sözüm söz, devlet şu an tüm mal varlıklarıma el koydu. Bunları satarak insanlara iadelerini yapacaktır. Kalan kişilere de benim sözümdür, kalan kişilerin ödemeleri bitcoin ile mevcut üretimlerimizden yapılacaktır.
■ Herkese büyük geçmiş olsun diyorum. Sistemdeki herkes bizim ortağımızdır. Kâr da olsa zarara da olsa hepimiz ortaktık. İşin sonunda sadece ben ve ekibim zarar gördü. Üyelerimiz zarar görmediği gibi bizi suçladılar. Canınız sağ olsun yine de. Bütün iadeleri yapacağım. Onda hiç şüpheniz olmasın. Ama 2 yıl sürer, ama 3 yıl sürer bir şekilde yapacağım. Herkese sevgiler, saygılar. Görüşmek üzere.”