Beyaz yakalı işçiye toplu sözleşme engeline Yargıtay freni
Toplu iş sözleşmesi mavi yakalı işçilere uygulanıyor. Beyaz yakalı çalışanlar ise toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında tutuluyor. Ancak kimlerin beyaz yakalı olduğu konusunda farklı uygulamalar bulunuyor. Yargıtay, toplu sözleşme kapsamı dışında tutulacak işçilerin belirlenmesi sırasında anayasal güvence altına alınan toplu iş sözleşmesi hakkının ihlal edilmemesi gerektiğine dikkat çekerek gözetilmesi gereken kriterleri belirledi. Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberi
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre, bir iş yerinde imzalanan toplu iş sözleşmesinden, sözleşmeyi imzalayan işçi sendikasının üyeleri yararlanıyor. Sözleşmenin imzalandığı tarihte sendika üyesi bulunan işçiler yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olan işçiler ise üyeliklerinin sendikaca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanabiliyor. Kanunun 39. maddesi, “İşveren vekilleri ile toplu iş sözleşmesi görüşmelerine işvereni temsilen katılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağını” düzenliyor. Kimlerin toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında tutulacağına ilişkin kanunlarda başka bir kısıtlama bulunmuyor.
Sorularınız için: akivanc@haberturk.com
Genel uygulamada, toplu iş sözleşmelerine, kimlerin kapsam dışı olacağına ilişkin hükümler konuluyor. “Beyaz yakalı işçiler” toplu iş sözleşmesi kapsamının dışında bırakılıyor. Kimlerin mavi yakalı, kimlerin beyaz yakalı olduğu konusunda ise farklı uygulamalar bulunuyor.
Beyaz yakalı işçilerin ücretleri ve diğer sosyal hakları konusunda toplu sözleşme kapsamındaki mavi yakalı işçiler ile dengenin korunduğu iş yerlerinde sorun bulunmuyor. Ancak, toplu sözleşme kapsamı dışındaki personel ücretlerinin mavi yakalı işçilerden düşük olduğu iş yerlerinde anlaşmazlıklar yaşanıyor.
Yargıtay’ın yakın tarihli bir kararına (9. Hukuk Dairesi Esas No: 2023/7508, Karar No: 2023/6118) konu olan dosyaya göre, toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında tutulan “sevkiyat planlama uzmanı” olarak çalışan bir işçi dava açarak sözleşmeden yararlandırılmasını, yararlanmadığı sürelerdeki ücret farkının da ödenmesini istedi. İşveren, toplu iş sözleşmesi ile uzmanların kapsam dışı bırakıldığını belirterek itiraz etti.
BEYAZ YAKALI İŞÇİ TANIMI MEVZUATTA YOK
İş mahkemesi kararında yasal düzenlemelerde beyaz yaka ve mavi yaka çalışan işçi ayrımı ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı, uygulamada ise daha çok beden gücü ile çalışanların mavi yakalı, ofis çalışması ve fikri çalışma (büro, idari ve yönetim kadroları) alanında çalışanların ise beyaz yakalı grup olarak kabul edildiği belirtildi. İş yerinde sevkiyat planlama uzmanı olarak çalışan davacı işçinin de beyaz yakalı çalışan kapsamında olduğu iddia edilen iş mahkemesi kararında, toplu iş sözleşmesinde beyaz yakalı çalışanların kapsam dışı bırakıldığı, bu nedenle söz konusu işçinin sözleşmeden yararlanamayacağı kaydedildi. İş mahkemesinin kararı bölge adliye mahkemesince de yerinde bulundu.
“ÜCRETİ MAVİ YAKALI İŞÇİDEN DÜŞÜK, NASIL BEYAZ YAKALI OLUR?”
İşçinin avukatı, yaptığı iş, görev ve sorumlulukları, işyeri organizasyonu içerisindeki yeri ve toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerden daha düşük ücret aldığı dikkate alındığında davacı işçinin sözleşme kapsamı dışında tutulamayacağını belirterek iş mahkemesi kararını temyiz etti. Dosyayı inceleyen Yargıtay, gerek İş Kanunu, gerekse Türk Borçlar Kanunu’nda “kapsam dışı personel” kavramına ve tanımına yer verilmediğine dikkat çekti. Kapsam dışı personelin de İş Kanunu’na tabi olduğu vurgulanan Yargıtay kararında, uygulamada genellikle iş yerinde yönetici konumunda oldukları için toplu iş sözleşmesinin uygulanma alanı dışında bırakılan personelin kapsam dışı personel olarak tanımlandığı kaydedildi.
Yargıtay kararında, iş mahkemesi ve bölge adliye mahkemesinin beden gücüyle çalışanların mavi yakalı, ofis çalışması ve fikri çalışma alanında çalışanların ise beyaz yakalı grup altında çalıştığını kabul edip bu kabule göre sevkiyat planlama uzmanı olarak çalışan davacı işçiyi beyaz yakalı çalışan kapsamında değerlendirdikleri belirtildi.
YARGITAY’IN KAPSAM DIŞI İŞÇİ KRİTERİ
Kararda, varılan bu sonucun “beyaz yakalı çalışanlar” şeklindeki ifadenin geniş şekilde yorumlanarak salt beden gücüne göre çalışma kriteri ile bazı işçi gruplarının anayasal düzeyde tüm işçilere tanınan ve güvence altına alınmış olan toplu iş sözleşmesi hakkından geri bırakılmalarına sebebiyet vereceğinden, yerinde olmayacağı belirtildi. Bu nedenle, davacı işçinin salt beden gücü ile çalışmamasından hareketle beyaz yakalı çalışan kabul edilmesinin yeterli bir kriter olmadığı belirtildi. İşçinin yaptığı iş ve buna bağlı olarak görev ve sorumlulukları, aldığı ücret, iş yeri organizasyonu içerisinde yönetici kabul edilebilecek bir pozisyonunun olup olmadığı hususlarının araştırılarak bunun sonucuna göre bir değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi. Yargıtay bu gerekçelerle iş mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararını bozdu.
Yargıtay’ın kararına göre, bir işçinin beyaz yakalı kabul edilerek toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında bırakılması sırasında dikkate alınması gereken kriterler şöyle:
İşçinin yaptığı iş nedir?
İşçinin görev ve sorumlulukları nedir?
İşçinin aldığı ücret nedir?
İşçinin iş yeri organizasyonu içerisinde yönetici kabul edilebilecek bir pozisyonu var mıdır?