Unutmak, unutturmak mı çözüm...
HER gün birer ikişer gelse de acı haber... Her gün ülkenin bir yerinde musalla taşları boş kalmasa da yıllardır. Alışamadık, alıştırılamadık. Bu kez uzaktan, Antep‘ten gelse de ‘son dakika‘ ölümleri... Farksızdı Kumrular’dan...
Aradan bir yıla yakın süre geçti. Kumrular‘da sabah saatlerinde bırakılmıştı bomba yüklü araç. Gaziantep‘te ise akşam saatlerinde... İkisi de düşünmüyordu bile; Çoluk, çocuk, genç yaşlı kimi öldüreceğini... Beş yıl önce Ulus‘ta Anafartalar Çarşısı önünde kendisiyle birlikte 7 kişinin canına mal olan ‘canlı bomba’ gibi... Altı yıl önce Diyarbakır‘da Koşuyolu Caddesinde 7’si çocuk 10 kişinin; Yine Diyarbakır‘da 2008’de 6’sı öğrenci 7 kişinin yaşamına mal olan termos bomba gibi... Bombalar ‘adres sormadığına göre ‘düşman‘ sözcüğü bile anlamsız, yetersiz...
O zamanlar da lanetleyenler sıraya girdi; Demeçler sığmadı gazete sayfalarına, televizyon ekranlarına... Toplumsal bir travmaya yol açsa da ateş düştüğü yerleri daha çok yaktı... Yıllar sonra yolumuz düştüğünde Anafartalar Çarşısı‘na; Dolmuşla geçtiğimizde Kumrular‘dan, hatırlamadık o günkü vahşeti... Unuttuk, unutturulduk maalesef...
Senirkent, Isparta’nın şirin bir ilçesi... 17 yıl önce, bir felaketle tanımıştı Türkiye bu şirin ilçeyi... 13 Temmuz 1995 gecesi ilçenin yanında yükselen Kapıdağı’ ndan gelen sel, 10 dakika içinde önünde ne varsa yıktı geçti; Ortalığı çamur deryasına döndürürken 74 cana mal oldu. O da terör gibi bir felaketti... Göz göre göre gelmişti. Can kaybı yüksekti; Halk böyle bir felaketin olabileceğini akıllarından bile geçirmiyordu. Sonrasında önlem alındı elbet... Felakete yol açan dere üzerine büyük betonarme duvarlar yapıldı. Ama bir şey daha yapıldı; O dağdan kopup gelen büyük kaya parçası kaldırılmadı, kentin ortasında bir anıt gibi bırakıldı. Unutmamak, unutturmamak için... Biz unuttuk, onlar unutmadı.
25 yıldır verilen canların büyük bölümünün ismi yaşatılıyor parklarda, sokaklarda. Doğru yanlış mı, tartışılır ama bazılarının da okullarda. Keşke onun yerine, olayın olduğu yerlere birer anıt yapabilsek. Aynı Uğur Mumcu Sokağı‘nda oldu gibi... Kumrular’dan geçenler, Anafartalar Çarşısına gidenler bir anıt ya da rölyef görebilseler. Terörün acı yüzünü, bombanın adres sormadığını unutmasalar. Her olaydan sonra galeyana gelmek yerine Anıtı görenler sorsa, sorgulasa; ‘Neden‘ diye düşünebilse... ABD’, tarihinde karşılaştığı en büyük terör saldırısında yıkılan İkiz Kuleler’i simgeleyen 11 Eylül Anıtı yaparken neden acele ediyoruz ki ‘normal yaşam’a geçmek adına unutmakta, unutturmakta...