Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ne zaman Eskişehir yolundan geçsem; Ne zaman havaalanına gitsem Şehremeni Ömer Faiz Efendi‘yi hatırlarım. Abdülaziz döneminin İstanbul Şehremenisi...

        Sanıyorum bilmeyen yoktur. 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu döneminde sadece bir padişah gezi için Avrupa’ya gitmiş; Sultan Abdülaziz Fransa, Belçika, Avusturya... Tam 47 gün dolaşmış. Ama gitmeden önce, aynı zamanda Halife olan Padişahın adımını atacağı her yer kendi toprağı sayılacağı için Müslüman olmayan topraklarda nasıl dolaşacağı sorun olmuş. Sonra çözüm bulunmuş, ayakkabılarının tabanı açılıp içine İstanbul toprağı serilmiş. Böylece nereye giderse gistin kendi toprağına basması sağlanmış. “Abdülaziz’in ayakkabılarının içindeki toprak sayesinde İstanbul, Avrupa’nın bir çok köşesini ezmiş tek dünya kentidir” diye yazıyor, Sunay Akın öyküyü anlatırken...

        Ömer Faiz Efendi de Padişah’ın heyetinde... Her ne kadar İstanbul Şehremenisi yani belediye başkanı olsa da görevi günlük tutmak. Ne görürse, ne yapmışlarsa hepsini yazmış. O dönemin Fransa sefiri Mehmet Cemil Paşa‘nın anlattıklarını da: -Buraya geldiğimden beri inşaat devam eder. Şu koskoca Paris adeta yeniden yapılıyor. Hiç acımadan koskoca binaları yıkıyorlar, bir hizaya gelmek üzere yeniden yapıyorlar. Başlarında bir Mösyö Hussman var ki, imparatorun sözü Paris’te dinlenmez, fakat onunki dinlenir. Hiç kimsenin işine karışmayacağına evvela söz almış sonra işe girişmiş. Yalnız hayret ediyorum. Bu kadar işi geniş tutmanın sebebi ne?”

        Ömer Faiz Efendi şöyle bir cümle de yazmış: “Her zaman her yerde insanlar sadece kendilerini düşünmüyorlar. Dedeler yaptıkları işlerin çocukları ve torunları için de olduğunu hesapladıkları himmetler oluyor. Bizim İstanbul’da ben şehremini olarak, bir sokağı tamir için ne sıkıntılar çekerim, bilirim amma anlatmaya kudretim yetmez...”

        Mösyö Hussman’ın Paris’te yaptıkları hala duruyor. Ya Ankara’da... Hatırlar mısınız? Eskişehir Yolu yandan kazıldı; Metro için tünel yapıldı, sonra üzeri örtüldü. MTA‘nın hemen yanında ise duraktan karşı tarafa geçilmesi için alttan tünel yapıldı. Ardından yol genişletildi. Bir iki şerit daha eklendi. Fena olmadı ama; Bakıldı ki tünelin çıkışı yolun ortasında... Yeniden kazıldı, tünel uzatıldı.

        Esenboğa yolu da biteli birkaç yıl oldu; Çok da güzel oldu... Başkent’e de yakışıyor doğrusu. Ama; Yakında yeniden inşaat başlayacak. Ulaştırma Bakanlığı metro için hazırlıklara başladı. Orta refüjden mi geçecek, yandan mı? Üst geçitler, alt geçitler ne olacak? Soru çok... Şimdilik yanıtları belli değil ama yap boz olacağı kesin. Keşke birileri Ömer Faiz Efendi’nin 245 yıl önce yazdıklarını okusaydı.

        Diğer Yazılar