Sultanahmet'te Emre Ergani imzası
30 yıldır sektörde birçok mekâna işletmecilik yapmış Emre Ergani; Nişantaşı, Boğaz hattı ve Bodrum’dan sonra bu kez Sultanahmet’te yeni bir projeye imza attı. Keskin Holding’in tarihi Soğukçeşme Sokak’ta 21 konağı yenilediği ‘Hagia Sophia Mansions’ projesinde her biri farklı konsepte sahip restoranların yeme-içme danışmanlığını üstlendi...
Tarihi yarımadada, Ayasofya’nın yanı başında, Topkapı Sarayı’yla iç içe Soğukçeşme Sokağı’nda modern detaylarla süslü bir Osmanlı rüyası hayata geçiriliyor: ‘Hagia Sophia Mansions’... 19. yüzyıldan itibaren Osmanlı elçilerinin evleri olarak kullanılan 21 konağı, dünyaca ünlü mimar Martyn Lawrence Bullard restore etmiş. Hagia Sophia Mansions, sadece tarihsel değil, aynı zamanda ‘damak hafızasında’ unutulmayacak tatlar bırakacak bir gastronomi yolculuğu vaat ediyor. Her biri farklı konsepte sahip restoranların yeme-içme danışmanlığını işletmeci Emre Ergani yapıyor.
İşte Hagia Sophia Mansions restoranları:
Yeşil Ev: 1800’lerin sonunda Osmanlı Tekel Başmüdürü Şükrü Bey için inşa edilen İstanbul’un ilk 4 katlı ahşap konaklarından Yeşil Ev, modern Türkiye’nin ilk ‘brasserie’si ve butik oteli olma özelliğine sahip. Yeşil Ev, geleneksel lezzetleri bugünün tatlarıyla harmanlayan mönüsü, ev yapımı şerbetleri, kahve çeşitleri, tatlıları ve nargile mönüsüyle sofistike bir ‘eski İstanbul’ deneyimi vaat ediyor.
Sarnıç Restaurant: Bizans döneminde inşa edilen bir su sarnıcı içinde yer alan ve adını bu sarnıçtan alan Sarnıç Restaurant, konuklarını İstanbul’un ihtişamlı tarihine uzanan bir lezzet yolculuğuna çıkarmaya hazırlanıyor. Mutfağıysa Nobu Miami Beach’ten gelen, Uzakdoğu ve dünya gastronomi dünyasının usta ismi Ronnie Jariyawiriya’ya emanet. Odağına Türk mutfağını alan Sarnıç’ın mönüsü, dünya mutfağından Fransız gastronomisinin etkisiyle hazırlanan seçkin lezzetlerden oluşuyor. Emre Ergani, Sarnıç’la Türkiye’ye ilk Michelin yıldızını kazandırma konusunda oldukça kararlı.
Brasserie Turc: Bir yanında Ayasofya diğer yanında eski İstanbul’un yer aldığı benzersiz konumu ve şiirsel panoramasıyla Brasserie Turc; Yaratıcı Şef David Shipman yönetiminde, bir brasserie’nin olmazsa olmazları ile geleneksel Türk yemeklerini bir arada yorumluyor. Tasarımını Martyn Lawrence Bullard’ın yaptığı mekânın yeme içme konsepti de yine Emre Ergani’ye aiti
The Sophia: İstanbul’un vazgeçilmez kahve kültürünü canlandırarak ziyaretçilerini çağdaş bir yolculuğa çıkarmaya aday. Atıştırmalıklar, dondurma çeşitleri ve tatlılar kahve keyfini tamamlıyor.
Lobby Tea Room: Dekorasyonunda 18. yüzyıl ortası İstanbul’unu betimleyen ve elle çizilmiş manzara fresklerinin yer aldığı Lobby Tea Room, Hagia Sophia Mansions misafirleri için şık ve keyifli bir buluşma alanı olarak ön plana çıkıyor.
