Dazlak futbolculara öneri; Yeşil çay
Sezon açıldı. Futbol takımları kampa çıktı. Futbolcuların kamp eğlencelerini
pek yaratıcı bulduğumu söyleyemeyeceğim. Galatasaray, Altay, hemen her
kamptan aynı haber geliyor: ağabeyler takıma yeni katılan çaylakların
saçlarını sıfır numaraya vurduruyor. "Daha yaratıcı geyikler daha yaratıcı
futbolun habercisi olabilir mi?" diye düşünmeden edemiyorum.
Yılın en güneşli günlerinde sporcuların dazlak olması, ultraviyole
ışınlarına maruz kalan vücut yüzeyinin artması ve ultraviyole kaynaklı
olumsuz değişimlerin riskinin artması anlamına gelir. Ozon tabakasındaki
incelme, bu ışınların yeryüzüne her yıl biraz daha yüksek dozda ulaşmasına
neden olmaktadır. Açık tenliler, açık havada çalışanlar ve güneşli
bölgelerde yaşayanlar daha fazla risk altındadır. Futbolcu, yüzücü, su
topçu, yelkenci, sörfçü, bisikletçi, atlet ve triatletler da öyle. Zararlı
etkiler, yaşam boyu maruz kalınan toplam UV miktarıyla, bu da UV'ye maruz
kalan yüzey ile doğru orantılı olarak artar.
Ultraviyole ışınları ciltte (1) kızarıklık, (2) yaşlanma, (3) DNA hasarı,
(4) zararlı serbest radikal oluşumu, (5) bağışıklık sisteminde lokal ve
sistemik baskılanma, (6) kanser oluşumuna neden olur. Dünyada en sık görülen
kanser türü cilt kanseridir. Hem iyi hem de kötü huylu cilt kanserlerinin
oluşma nedenleri arasında UV ışınları (özellikle UV-B) ilk sıradadır.
Solaryum cihazları da aynı etkiyi göstermektedir. Yaşam boyu alınan UV'nin
büyük bölümünün 18 yaşından önce alındığı da bilinmektedir.
BEYAZ TİŞORT 5 FAKTÖR KORUMA
Özellikle yaz aylarında, antrenman ve müsabakaların güneş ışınlarının en dik
geldiği saatler olan 11.00-16.00 arasında yapılmaması veya gölge alanlarda
yapılması gerekir. 18 yaşından küçük sporcular söz konusu ise, saat
planlamasında daha da hassas davranılmalıdır. Sporcular açık renkli, bol
oturuşlu ve sık dokulu kumaşlardan yapılmış giysiler seçmelidir. Yine de,
normal dokulu bir beyaz tişörtün ancak 5 faktörlük koruma sağladığı
bilinmelidir. Titanyum dioksit gibi kimyasallarla güçlendirilen giysiler
daha yüksek koruma sağlamaktadır. Yeni geliştirilen bir tür çamaşır suyu
ise, bu madde ile yıkanan giysilerin koruyuculuğunu 5 faktörden 30 faktöre
çıkarmaktadır.
Spor branşına uygunsa mutlaka şapka ve % 95 - 100 UV filtreli gözlük
kullanılmalıdır. Yüksek faktörlü güneş koruyucu krem ve losyonlar ile
vücudun açıkta kalan bölümleri korunmalı, özellikle burun ve kulak
kepçesinin üst kısmı unutulmamalıdır.
Son yıllarda bazı bitkilerin antienflamatuar ve antioksidan özellikleriyle
UV'nin zararlı etkilerinden koruma sağladığına dair çok sayıda bilimsel
yayın yapılmıştır. Bunlar arasında popülerliği giderek artan madde yeşil
çaydır. Gerek çay olarak içildiğinde, gerekse güneş koruyucu kremlere % 2-5
oranında katıldığında, yeşil çayın UV'nin hücresel düzeydeki olumsuz
etkilerini önlediği gösterilmiştir. Anlaşılan o ki, ağabeyler çaylak
futbolculara "hoş geldin" partisi yapıyorlarsa, günde 2 bardak yeşil çay
ikram etmeyi de unutmamalılar.