Yürekleri Göğe Yükselten Adam... Federer
Cumhuriyetimizin 95. yılını gururla, onurla kutladık. Önümüzde bir de 10 Kasım var. Özel günlerimiz güzel ama bu iki gün benim yüreğimi boğazımdan çıkarıp göğe yükselten günlerdir. Yere basmadığım günlerdir o günler. Ve her yıl dönümünde daha da güçlü hislerle yaşarım bu günleri. Yürek bu, bazen özgül ağırlığının milyon katı kadar ağır gelir yerin dibine yönelir, bazen de melek olur göğe yükselir. Ben, insanların yüreğini göğe yükseltebilen insanların, tanrının bizlere bahşettiği özel insanlar olduğunu düşünüyorum. Mustafa Kemal Atatürk, sadece kendi ülkesinde değil tüm dünyada yürek yükselten özel bir insan.
Dedim ya, Allah'ın bizlere bahşettiği özel insanlar var diye. Yine bunlardan biri, Cumhuriyet bayramımızdan bir gün önce İsviçre'nin Basel kentinde milyonların kalbini göğe yükseltti. 99. şampiyonluğunu 37 yaşında kazanan Federer, kendi ödül töreninde top toplayıcı çocukların boynuna madalya taktı. 1993 yılında küçük bir top toplayıcı iken şampiyon Michael Stich'in taktığı madalya ile göğe yükselen yüreği gibi, yükseltti yürekleri...
Gözyaşlarımıza hakim olamadık televizyon karşısında... Federer, sadece kazanmak için mücadele eden bir sporcu değil. Afrika'ya gidip çocuklara moral veren, milyon dolarlık bağışlar yapan bir vakıf insanı o... Dünya insanına katkı yapıyor. Tatillerini İsviçre'deki havuzlu villasında dinlenerek geçirmiyor. İnsanlık için bir şeyler yapıyor. Benim gibi birkaç binlik tenissever bunların farkındayız. 2015 Nisan ayında İstanbul'daydı. Üstelik 23 Nisan haftasında. Tenis Federasyonu ile 81 ilden tenisçi çocukları getirdik. Birkaç metre yanına alabildik. Ama bir madalya takamadık. Milli Eğitim veya Spor Bakanımız yoktu ortalıkta. Neyse.. Bizim insanımız dünyaya sevgi ve şefkat veren bu adamın farkında mı? Bu özel insanı tüm gençlerimize tanıtmalıyız. Ve böylece bizler sizler insanlık adına bir şeyler yapmış olabiliriz.
Örneğin bir basın çalışanı isek, dünyada etki yaratan böylesi bir olayı anlamlı bir şekilde insanlara aktararak bunu yapabiliriz. Hatta yapmamız lazım. Dünyaya sevgi ve şefkat veren birinden tüm dünya faydalanırken bu güzellikten neden bizim gençlerimiz mahrum kalsınlar ki...
Bir önceki yazımda Milli Eğitim Bakanımız sayın Ziya Selçuk'a ithafen yazmıştım. "Evrensel Düşünme Aparatımız Var Mı?" diye. Sayın bakan iste size evrensel düşünme aparatı... Geçtiğimiz hafta tüm ülkede Mustafa Kemal Atatürk nasıl anlatıldı ise Roger Federer'in dünya insanına/gençlerine verdiği bu hisler de anlatılmalı. O zaman gençlerimiz kendini bir dünya insani olarak görme şansları olacak. Üstelik bunu yapmak sizin için o kadar kolay ki; bir genelge ile tüm beden eğitimi öğretmenleriyle sadece 45 dakikada bu konuyu ülkenin dört bir yerindeki tüm gençlere aktarırsınız. Ve siz de benim ve benim gibilerin duasını almış, yürekleri göğe yükseltmiş olursunuz.