Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Indian Wells Master Turnuvası'nın yarı final maçı tam bir fiyasko ile sonuçlandı. Federer’i mükemmel bir mücadele sonunda yenen Dominic Thiem’in şampiyonluğu bile güme gitti. Nadal’ın çekilmesi belki de Federer’in final konsantrasyonunu olumsuz etkiledi. Bunları bilemiyoruz. Ancak şunu biliyoruz ki, Amerikan medyası dışında dünyadaki tüm tenisseverler bu rezaleti kabullenilmiş çaresizlik duygusuyla yedi yuttu.

        Tenisin en büyük turnuvalarından birinde yarı final maçı oynanmıyor kimsenin sesi bile çıkmıyor. Üstelik bu maç Federer ile Nadal arasında. Bu ne demek?.. UEFA kupasında Real Madrid ile Manchester City arasındaki yarı final maçından Real Madrid’in çekilmesi gibi bir şey. Böyle bir şey futbol/basketbol/voleybol vs. bir çok branşta olsa kıyamet kopar. Ama teniste olunca herkes bir trafik kazası izler gibi uzaktan şaşı bakıyor. Nadal maçtan bir kaç saat önce “Dizim ağrıyor. Oynamıyorum” diyor. Ve maç oynanmıyor. Bu tam bir rezalet. Nadal gibi, İspanya'da onca futbolcu varken yıllarca yılın sporcusu seçilmiş önemli bir karakter nasıl olur da bu kadar bencilce bir tavır sergiler?!...

        Bir tur önceki rakibi karşısında sakatlandı. Maçı zor bitirdi. Orada son puanda bence maçtan çekilmeliydi. Nadal ne yaptı? Federer ile oynayamayacak olduğunu bile bile maçı bitirdi. Alacağı para ödülü ve puanları cebe indirdi. Karşısında gerçek spor etiği ile kurumsallaşmış bir ATP yönetimi olsaydı Nadal bu şekilde davranamazdı. ATP böylesi önemli ve belki de dünya spor tarihine geçecek bir mücadeleyi adeta çöpe attı. 16 bin kişilik stadyumda Federer&Nadal maçı için bilet alanlar. Karaborsa dahil... Tv başında bekleyen 100 milyondan fazla tenissever... Sponsorlar, yayın gelirleri vs vs vs. Tüm bu değerler çöpe gitti. Oysa ATP, turnuva kural kitapçığına bir kaç cümle ekleseydi her şey farklı yaşanırdı.

        Örneğin: Nadal’ın bir önceki rakibi Karen Khachanov’u korta sürseydi. Bunlar, bir nebze de olsa sporun doğası içinde sindirilebilirdi. Böylece Nadal’ın kariyerine de toz konmamış olurdu. Nadal veya bu durumdaki bir tenisçi tavrında ısrarcı olur ise; bu kez ATP turnuvadaki puanlarını ve alacağı ödülü de silerek ceza verebilir.

        Biliyorsunuz ATP’nin bir istasyonu da İstanbul’daydı. Bunca yıldır dünya tenisinin içinde ATP’nin dinozorlar tarafından yönetildiğini gördüm. Sadece bu maçtaki hatalar zinciri değil. Örneğin aynı gün arka arkaya büyük isimlerin veya yarı final maçlarının oynanması. Bence Laver Cup günümüz tenisine en uygun turnuva. Hopman Cup gibi turnuvaların daha çok ülkede oynanması olabilir. Özetle turnuvaların eliminasyon sistemi başta olmak üzere dünya tenisinin yönetim şekli yeniden masaya yatırılmalı. Bu sistem tenisçileri de tenisin değerlerini de yok ediyor.

        Diğer Yazılar