Türkiye İyi Gelecek
Finans ve ekonomi dünyası bugünü bekliyormuş. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında işadamları, bankacılar bir yandan normalleşmeye çalışırken diğer yandan da bir araya gelmek, konuları tartışmak ve özellikle karar alıcılarla dertleşmek istiyormuş.
Bloomberg HT’nin 2 Eylül Cuma günü Türk finans ve ekonomi dünyasının önemli aktörlerini, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’la bir araya getirdiği “Türkiye İyi Gelecek” isimli konferansımız zamanlamasıyla, içeriğiyle ve en önemlisi ortaya çıkardığı mesajlarıyla sanırım herkese “iyi geldi”.
BANKACILARIN MESAJI BELLİ
Konferansa Türk bankacılık sektörünün hemen tamamı katıldı.
Yerlisi, yabancısı, kamusu, özeli Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların büyük çoğunluğu “Genel Müdür- CEO” seviyesinde katılımda bulundu.
Konferansımızın ilk paneli olan “Türkiye Kazandırır”da ve sonrasında yapılan “kapalı toplantıda” bankacıların istekleri genelde netti.
Bankacılar, “Yüksek faiz istiyorlar” şeklindeki eleştirileri reddederek kendilerini, “Bizim için faizin seviyesi önemli değil. Biz en büyük kârlarımızı düşük faizli ortamda yaptık” dediler.
Bankacıların bir başka konusu ise FETÖ operasyonları sonrasında el konulan şirketlerin geleceği, bunların mallarına el konulması sonrasında bankaların vermiş oldukları “ipotekli kredilerin” akıbeti oldu.
Bu konuda birçok bankacının “mal varlıklarına el koyma ve kayyum atanması” sürecinde müşterileriyle yaşadıkları sıkıntıları anlattığı toplantılarda Başbakan Binali Yıldırım, “Yeni muhatabınız TMSF olacak” dedi.
Başbakan Yıldırım, bankacıların pratikte yaşadığı sorunları bildiğini ve TMSF’nin devreye girmesiyle bu sorunların azalacağını belirtiyor.
Bankaların kredi/mevduat oranının geldiği yerin artık gidebileceği çok yer olmadığını belirten bankacılar, kredi verebilmek için mevduatların yani tasarrufların artması gerektiğini ortaya koydu.
BAŞBAKAN’IN BANKACILARDAN İSTEĞİ NET
Başbakan diyor ki: “Elinizdeki mevduatlar sizin değil, milletin size emaneti. Bunu kredi olarak verirken nazlanmayın.”
Konferans boyunca Başbakan’ın bankacılardan istediği aslında hep aynı şey oldu: “Faizleri mümkün olduğunca düşürün ve daha fazla kredi verin.”
Başbakan bankacılara ısrarla bir başka mesaj daha verdi: “Reel sektöre kredi aktarımı konusunda sizi bağlayan ne varsa ortadan kaldıracağız.”
Bu anlamda bankaların üzerindeki yüklerin azaltılması açısından her türlü desteğin verileceği, sanırım “Türkiye İyi Gelecek” konferansında bankacılara verilen en büyük müjdeydi.
Bloomberg HT’nin düzenlediği bu konferansla Türk finans sektörü ve iş dünyası bir araya geldi. Kendi arasında konuştu, tartıştı, bakanlara ve Başbakan’a soru sordu, derdine çare istedi.
Anladığım o ki, konferans sonrasında katılımcılar moral buldu, destek gördü. Sonunda Türkiye kazandı.
