Kurun seviyesi, dış ticaret ve fedakârlık
Nominal efektif döviz kuru, Türkiye’nin dış ticaretinde önemli paya sahip ülkelerin para birimlerinden oluşan sepete göre, 'nın ağırlıklı ortalama değeridir.
Ağırlıklar ikili ticaret akımları kullanılarak belirlenmektedir.
Reel efektif döviz kuru ise nominal efektif döviz kurundaki nispi fiyat etkileri arındırılarak elde edilmektedir. (TCMB)
Türkiye’nin dış ticaretinde önemli olan ülkeler için yapılan bu çalışmada, her ülke ile yapılan ticaret hacmi nispetinde ve o ülke ile Türkiye’nin enflasyon farkı alınarak, bir endeks değer (REDK) bulunuyor. Eğer bu değer 100’ün üzerinde ise rekabet içinde olduğunuz (Hesaplamaya katılanlar) ülkelere göre göreceli değerli bir kur ile 100’ün altında ise göreceli olarak değersiz TL ile ticaret yaptığını anlaşılıyor.
REDK hesabında 2003 yılı baz alınıyor ve 100 değeri veriliyor. Endeksin geriye gidebildiği tarih ise 1994.
Reel Efektif Döviz Kuru'nun 26 yıllık tarihi
2002 öncesinde doğru yapılan hesaplamalarda örnek olarak ;2001 krizinde, dalgalı kura geçiş yapılıp 1 doların 600 TL’den 1.200.000 TL çıktığı dönemde REDK, TCMB tarafından 75 olarak hesaplanıyor.
2010 Yılında 1 ABD Doları 1.45 TL olduğu dönemde ise, REDK 127 olarak hesaplanmış. Bu değer ayrıca endeksin takip edildiği 26 yıllık serinin en yüksek gördüğü seviye.
REDK’nın geriye dönük veri seti ile ilgili bir not daha; Endeks en son 100 seviyesini 2016 Ekim ayında görmüş ve son 5 yıldır düzenli olarak geriliyor. Bir başka ifadeyle son 5 yıldır Türk Lirası, ticaret ağırlıklı ve enflasyondan arındırılmış olarak sürekli eriyor.
Hızlıca günümüze de gelelim..
2020 Kasım ayında 1 ABD Doları’nın 8.3’ler seviyesinde olduğu günlerde REDK 60’lara gerilemiş. 26 yıllık tarihin hesaplanan en düşük Reel Efektif Döviz Kuru.
Hatırlanacağı üzere 2020 Kasım ayında, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı istifa ediyor ve Merkez Bankası Başkanı görevden alınıyor.
4 ay sonra 2021 Şubat sonunda REDK 70 seviyesine yükseliyor. Yine küçük bir hatırlatma, şubat sonunda 1 ABD Doları 7.30 TL.
Bugüne gelelim,
Geçen hafta, yani bir önceki görev değişikliğinden sadece 4.5 ay sonra, Merkez Bankası Başkanı yeniden görevden alındı. Gerekçe olarak da ; son yapılan 200 baz puanlık faiz artışının piyasa beklentisinin üzerinde olduğu ve başka imkanlar düşünülmeden faiz artırımı yapıldığı ifade edildi.
Bu gelişmelerin ardından TL geçen hafta ABD Doları karşısında yüzde 10 değer kaybetti .
Citibank’ın günlük hesap ettiği REDK kuruna göre (1 dolar 8 TL) bugün itibariyle REDK yeniden, 65 seviyesine gerilemiş durumda.
Niye bu kadar teknik ayrıntıya girdim?
2016’dan bugüne yani endeksin 100 seviyesinden 65 seviyesine gerileyene kadar geçen 5 yıllık süre içinde, 1 ABD Doları'nın TL karşılığı yüzde 160 artmış. (2016 $/TL 3, 2021 $/TL 8). Bir başka ifade ile TL, ABD Doları karşısında yüzde 60 değer kaybetmiş.
2016 yılında 440 ABD Doları olan asgari ücretin neti (1.400 TL), bugün (2.825 TL) 350 ABD Doları'na gerilemiş. Bir başka ifade ile 2007 yılından beri döviz bazında en düşük işçilik maliyeti oluşmuş.
Yani toplum büyük bir fedakârlık yapmış. İstemeyerek de olsa..
Buna karşı acaba bu kadar rekabetçi kur ile dış ticarette, ihracatımız ne olmuş? Ona bakalım bir de..
2016 yılında142 milyar dolar ihracat yapmışız. 2020 yılın sonunda ise 169 milyar dolar . 2020’de Covid etkisini dışarıda bırakmak için 2019 sonuna bakalım derseniz, göreceğiniz rakam 180 milyar dolar olacak.
Bir de ithalat rakamlarına bakalım.
2016 yılında 198 milyar dolar ithalat yapmışız. 2019’da 210 milyar dolar , 2020 sonunda ise 2019 milyar dolarlık ithalat yapmışız.
Dış ticaret cephesinde son 5 yılda ihracat artışı 27 milyar dolar . Covid öncesi 2019’a göre de 38 milyar dolar .
Ancak verilen dış ticaret açığı hemen hemen aynı; 2016’da 56 milyar dolar , 2020’de ise 50 milyar dolar .
Dış ticaret verileri ile ilgili son not ihracatımızın kilogram başına değeri üzerinden olsun.
2016 yılında yaptığımız ihracatta 1 kg karşılığı 1.37 dolarmış. Bu oran 2019’da 1.12’ye, 2020’de ise 1 dolara gerilemiş.
Yani daha ucuza, daha düşük katma değerli ama daha fazla mal ihraç etmişiz.
Toparlayalım..
İhracatçıların, döviz kurunun en ufak gerilediği , Türk Lirası’nın bir parça değer kazandığı ama REDK değerinin 70’lerde gezdiği noktada “Fiyat tutturamıyoruz. Yurt dışı ile rekabet edemiyoruz” diye sık sık hayıflandığını görüyoruz.
Kendi açılarından haklı olabilirler.
Ancak bunun çaresi daha değeriz bir TL’den geçmediği aşikar.
Toplum bazında döviz kuruna karşı yapılabilecek fedakarlığın tamamı yapılmış gözüküyor.
Eğer bir düzelme olacaksa bu ihraç edilen ürünün katma değerinin artırılmasından, döviz bazında işçiliğin değil de enerji, lojistik, finansman giderlerinin düşürülmesinden geçiyor.
Rekabet ettiğimiz ülkeler arasında bulunan G. Kore’de REDK 110, Hindistan’da 99, Meksika’da 81.
Bir tek Arjantin’de REDK bizden daha düşük 52 seviyesinde.
İzin verin de kendimize referans alacağımız ülke Arjantin olmasın.