Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Alex.

        Tam 8 sene oldu.

        Ve şimdi bu cuma gidiyorsun.

        Sevgi ile geldin, nefretle dönüyorsun.

        Baklava ile geldin, oklava ile gidiyorsun.

        İlk geldiğinde senden hoşlanmamıştım.

        O yüzden sana bir hikaye anlatmak isterim.

        Ablam, bundan 10 sene evvel özel bir üniversitede öğretmen.

        Hazırlık sınıfı hocası.

        Güya gençleri topluma hazırlıyor.

        18 yaşında çocuğun elinin altında 2 cep telefonu, son model renc’in anahtarı.

        Küstahlık diz boyu.

        Dövsen dövemezsin.

        Ablam sinir küpü.

        Birini pataklasa fabrikatörün oğluna kızına denk gelir diye her gün Xanax alıyor.

        Neuchâtel Xanax.

        Yine yeni bir dönem başlamış.

        Yoklama yapıyor ablam.

        Alper Yüce diye bir çocuk var.

        Her gün soruyor, çocuk ortada yok.

        1 ay geçiyor, çocuk yok.

        Ablam diyor ki, “Alper’i tanıyorsanız söyleyin. Gelmesine gerek yok. Sınıfta kaldı.”

        Derken kapı açılıyor.

        Bir bakıyor.

        Upuzun saçlı bir herif.

        Saçlar bele kadar.

        Kıvır kıvır.

        Sakal 5 karış.

        Kulakta küpe.

        Üzerinde Manowar kot ceket.

        Bildiğin Metal’ist Kharkiv.

        Ablam cikslerden nefret eder, bunlardan 10 kat nefret eder.

        Kendimden biliyorum.

        “Hocam” diyor. “Günaydın.”

        “Sen kimsin?” diyor ablam.

        “Ben Alper Yüce.” diyor seninki.

        Ablamla Alper bir kavga ediyor abicim.

        Vay Alper sen neredesin. Vay 1 ay olmuş. Vay sen sınıfta kaldın. Vay sen beni bırakamazsın. Vay benim raporum var. Vay dingonun ahırı mı burası. Vay sen kimsin. vs.

        Alper rocker ya.

        Çocukların hıncını Alper’den çıkartıyor.

        Araya giriyorlar.

        Ablam, eskiden benim metal kasetlerimi siler, üstüne boş ses çekerdi.

        Böyle bir kadın.

        Bir gün Kemancı Bar’a gidiyor arkadaşlarıyla.

        Gitmek zorunda kalıyor diyelim.

        Geçiyor en arkaya.

        Somurtarak oturuyor.

        Fonda car car, tas tas, böaaahhh böğürtü.

        Sigara dumanı.

        Karafatma gibi tipler.

        Ablam patlamak üzere.

        Yani birine nükleer başlık ver, sakın düşürme de.

        Ablam o an öyle.

        Birisi geliyor, elinde bira.

        Biradan da nefret eder ablam.

        “Hocam, merhaba” diyor.

        Bir bakıyor.

        Alper.

        “Aaa, senin ne işin var burda?” diyor Alper’e.

        “Hocam, ben burada çalıyorum. Bu benim grubum. Bu yüzden gündüzleri okula gelemiyorum.”

        Ablamın pimi çekildi ya.

        Vay bu iğrenç müziği siz mi çalıyorsunuz. Vay biraz kısamaz mısınız. Vay sen ne gıcık bir kadınsın. Vay o zaman niye geldin. Vay sana ne. Vay okula gelme bir daha vs.

        Bunlar birbirlerine bir giriyorlar abicim.

        Arkadaşları yine zor ayırıyor.

        Ama bu sefer çok ciddi kavga.

        Ablam terk ediyor barı.

        Alper de sinirle sahneye dönüyor.

        Ertesi gün, herkes o kavgadan bahsediyor.

        İkisinin kavgasından...

        Bu ikisinin..

        Alper ve ablamın...

        Şu an 8 yaşında çocukları var.

        Diğer Yazılar