Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Japonya’da gerçekleşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump görüşmesinin yankıları devam ediyor. Ancak görüşmenin ayrıntılarını okumakta, yorumlamakta nedense bazı yanlış çıkarımlar yapılıyor. Türkiye adına beklenmedik şekilde olumlu bir gelişme yaşandığı ortada. Ancak S-400 ve F-35 tartışmaları bu açıklamalar sonrası nasıl bir havaya girecek henüz kestirmek zor.

        Türkiye’nin S-400’ler için ortak komisyon kuralım önerisine ABD’den bir karşılık gelmedi. Toplantı da bu konuya değinilmedi. Eğer böyle bir gelişme olursa S-400 ve F-35 tartışması Türkiye adına daha da olumlu bir noktaya gelebilir.

        Osaka’da kentinde düzenlenen G-20 zirvesi kapsamında gerçekleşen ikili görüşmelerde Trump, her tarafa pozitif mesajlar verdiği için temkinli olmak gerekir. Fakat Trump’ın Türkiye ile ilgili sözleri, diğer ülke liderleriyle yapılan konuşmalara göre pozitifliğin de bir adım ötesinde net mesajlar içeriyor.

        İki liderin toplantısında Türk-Amerikan ikili ticaret hacminin 75 milyara dolara çıkarılması ve stratejik ortaklık ilişkisinin devam ettirilmesine dönük değerlendirmelerde önemli, ancak bu hususta yıllardır ABD tarafı söz veriyor, icraata geçmiyor. Stratejik ortaklık vurgusu yapılmasına rağmen stratejik sorunlar yaşanıyor. ABD’deki güç dengeleri ve Türkiye’nin bölgedeki konumu iki tarafında ajandasında önemli yer tutuyor.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ABD'nin Türkiye'ye bir yaptırım uygulamasının söz konusu olup olmadığı sorusuna verdiği cevaba ve Türk Hava Yollarının 100 uçak alacak vurgusuna gelince… Bu konu kamuoyunda yanlış anlaşıldı veya bazıları yanlış yorumluyor diyebilirim.

        Cumhurbaşkanı; "Yaptırım konusunda Sayın Trump yaptığı açıklamada açıklıkla böyle bir şeyin olmayacağını da kendisinden özellikle dinlemiş olduk. S-400 yürürken ABD'den Boeing uçakları alıyoruz. 100 adet Boeing uçağını alıyoruz. Serbest piyasa ekonomisinin olduğu dünyada bunları karıştırmayacağız.’

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın altını çizdiği husus hâlihazırda Türk Hava Yollarının Boeing’e vermiş olduğu siparişleri içeriyor. Zira 31 Mart 2019 rakamlarıyla THY 2023’e kadar Boeing’den kesin olarak siparişini verip, anlaşmalara imza attığı tam 96 uçak teslim alacak. (787-9 modelden 25 adet, 737 MAX’lerden 68 ve 777F kargo uçaklarından 3 adet.) Bu rakamlara opsiyonel siparişler de dahil değil.

        Medyada yanlış yorumlandığı gibi THY, ABD’nin S-400 baskısı sebebiyle Boeing’e mevcut siparişlere ilave olarak 100 uçak daha sipariş vermeyecek. Yani ‘Türkiye bir bedel ödeyecek. 100 uçak sipariş edecek.’ Şeklinde sunulması doğru değil. Bilgi yanlış olunca, yorumlarda saçma sapan olabiliyor.

        XXXXX

        THY’nin CEO’su kim? Yeni dönem nasıl olacak?

        Aslında bu soruda, soruya verilen cevap da yeni değil. Nisan 2015’te

        Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı ile beraber Amerika kıtasındaki 11. uçuş noktasının açılışı için San Francisco'ya doğru uçarken şirketin yönetim yapısındaki ilginç durumu sordum. O ilginç durum o tarihte THY bünyesinde de bir tartışmaya sebep oldu. Borsaya açıklama gönderildi.

        Mevzu şuydu; THY’nin gerçek anlamda CEO’su kim? O tarihlerde Genel Müdür koltuğunda Temel Kotil oturuyordu. THY Genel Müdürü aynı zamanda CEO makamının da sahibiyse ‘İcra Komitesi Başkanı’nın nasıl tanımlamak gerekir? diye İlker Aycı’ya sormuştum.

        “THY'deki son genel kurul sonrası yönetim yapısını bilenler başkan ve genel müdürün yetki dağılımını merak ediyordu. Çünkü Candan Karlıtekin ve ardından Hamdi Topçu döneminde 3 kişilik (başkan, başkan yardımcısı ve genel müdür) icra kurulu marifetiyle yönetilen THY'de genel kurul sonrası net bir açıklama olmayınca kurulun kalktığı zannedildi. Ancak akabinde yapılan yönetim kurulu toplantılarında yetki dağılımının yine icra kurulu yöntemiyle yapılması ağırlık kazanmış.

        Aycı, yeni yönetim yapısının da eskiden denenmiş, tecrübelerle yapısı oluşturulmuş icra kurulu yöntemiyle olacağına dikkat çekerek, THY Yönetim Kurulu Başkanı (chairman) ve İcra Kurulu Başkanı (Chief Executive Officer-CEO) olarak görev yapacağını söyledi. Genel müdürün (Chief Operating Officer-COO) konum ve yetkisinin artırılarak yönetim ve icra kurulu başkan vekilliği seviyesine çıkarıldığı için kurula üçüncü üye olarak Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Gerçeker'in girdiğini söyledi.

        Anlayacağınız yeni dönemde başkan/CEO yani tüm icraat ve faaliyetlerde aktif isim olarak karşımızda İlker Aycı olacak. THY Genel Müdürü Temel Kotil, COO olarak operasyonlardan mesul olmaya devam edecek.”

        Evet, Nisan 2015’te Aycı’nın dikkat çektiği bu husus geçen hafta gerçekleşen THY Olağan Genel Kurulu sonrası hayata geçmiş oldu. Genel Müdür Bilal Ekşi’nin THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi başkan vekilliklerinden alınmasıyla icra yetkisi tamamen Aycı’da toplanmış oldu. Ancak önceden de durum farklı değildi, ama kimin hangi sıfatı taşıyacağı tartışması vardı.

        Diğer Yazılar