THY ve Pegasus ne zaman uçacak?
Yaşadığımız süreç küresel havacılık sektörünü derinden etkiliyor. Neticesinin ne olacağını da kestirmek kolay değil. Yeni tip koronavirüs salgının sektör üzerindeki etkilerini belli aralıklarla araştıran Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği – IATA, son olarak gelir kaybının 252 milyar dolar olacağını açıkladı. Bu bir hafta öncesinin bilgisi ve krizin boyutu her hafta değişiyor.
Ayrıca IATA’nın çalışmaları da ağırlıkla havacılık sektöründeki değişimler üzerinden yapılan varsayımlar üzerine kurulu. Dünyanın bu çalkantılardan ne kadar etkileneceği ve eski günlere kaç ayda dönebileceğinin henüz net cevabı yok. Havayollarının yolcu ve kargo kaybı, düşük verimlilik, uçuş ağı daralması, filo küçülmesi, şirket birleşmeleri gibi gerçeklerle yüzleşmesi söz konusu. Dolayısıyla bu dönemde yaşananların ne gibi tahribatlar bırakacağının hesabını yapmak o kadar kolay değil.
Mesela Türkiye’de dış ve iç hat tarifeli seferler yapan Türk Hava Yolları, Pegasus ve Corendon ne zaman yeniden uçmaya başlayabilir? Diğer charter uçuşları yapan Türk tescilli şirketleri Onur Air, Freebird ve Tailwind’i önümüzdeki aylarda nasıl bir turizm pazarı bekliyor? Bu soruların cevabı şu an var mı? Küresel havacılık için de durum bundan farklı değil.
Havayolları, salgın (pandemi) sebebiyle getirilen uçuş yasakları ve talep azlığı yüzünden uçak seferlerini iptal ettiler. Türkiye’de ise Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) kararlar doğrultusunda uçuşlar yapılmıyor. THY, dış hatlarda 1 Mayıs, iç hatlarda ise 20 Nisan’a kadar, Pegasus da iç ve dış hatlarda 1 Mayıs’a kadar sefer yapamayacak. Ama bu tarihlerden sonra yeniden uçuşların başlayıp başlamayacağını da gelişmeler ışığında yine SHGM duyuracak.
Havacılık analizleri yapan Cirium’a göre ise, 6 Nisan 2020 itibarı ile dünya çapında yaklaşık 14 bin 500 yolcu uçağı yerde yatıyor. En az 7 gün yerde hareketsiz kalan uçaklar, yere çekilmiş (ground) kabul ediliyor. Bu rakamlara göre küresel yolcu uçağı filosunun tahminen yüzde 45’i kullanılıyor veya ground edilmemiş görünüyor. Uçakların utilizasyon (kullanım) oranları ise ayrı bir durum.
Bir başka kurumun, Official Aviation Guide’ın (OAG) verileri de 30 Mart itibariyle küresel uçak trafiğinin yüzde 50’ye yakın düştüğünü gösteriyor.
Havayollarının filosundaki Airbus uçaklarının % 59’u, Boeing’lerin ise MAX’ler dahil % 55’i yerde yatıyor. Salgının bu hızda devam etmesi halinde yerde yatan uçak oranının da kısa sürede % 80’ne çıkması bekleniyor. Dünyada 70’ten fazla majör havayolu uçuşlarının tamamını durdurmuş, diğerleri de uçuşlarının çoğunu iptal etmiş vaziyette.
Uçakların yerde yatmasının da ciddi bir maliyeti var. Dar gövdeli bir uçağın park, uçucu ekipleri, idari, yer personeli ve diğer giderleri dahil tüm maliyetinin aylık ortalaması yaklaşık 400 bin dolar seviyesinde.
Şirketlerin filosundaki uçak sayısı, personelini koruma stratejisi, nakit çıkışı kontrolü ve tüm bunlarla birlikte krize dayanma gücü ayakta kalmalarıyla ilgili bir durum. Şüphesiz bayrak taşıyıcı havayolları devletlerden alacakları destekle ve diğer şirketler de kendi yedek akçeleriyle bu krizi atlatacaklardır. Bu imkanı olmayan birçok havayolları ise birleşme yollarını arayacaktır. Fakat devletler ne kadar şirketini bu krizden sağlam çıkarırsa, krizi de o kadar başarıyla atlatmış olacaklardır.
Öte yandan, krizi atlatmış uçuş ağı güçlü olan havayollarının daha hızlı toparlanacağını söylemek mümkün. Bir çok hatta birleşmelerden ve şirket eksilmelerinden dolayı ortaya çıkacak kapasiteler de bu havayolları için bir fırsat olacaktır.
Sokağa çıkaran sokağa çıkma yasağı!
Sokağa çıkma yasağı ne kadar yerinde doğru karar ise vatandaşı duyurma şekli o kadar yanlış ve hesapsız oldu. Gece 12’den geçerli olmak üzere alınan sokağa çıkma yasağının duyurusu neden erken yapıldı. Anlamadım. Sabah erken saatlerde veya gece 12’de ilan edilseydi dün gece yaşananlar olmazdı. Ne anladık bu işten? Yasakla elde edilecek faydadan çok zarar söz konusu oldu.
Yasak kararını duyan, 2 saatlik bir zaman diliminde ihtiyaçlarını karşılamak için marketlere koştu. Marketlerin, dükkanların önünde, içinde dip dibe kuyruklar oluştu. Dün gece çok sayıda insan Kovid-19 ile tanışmış olabilir. Anlaşılan bu konu üzerine fazla düşünülmemiş.
Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte her alanda ilgili uzman heyetler olsa, fikirlerine başvurulsa fena mı olur? Mesela bu tarz yasak kararları, Sağlık Bakanlığı’nın Bilim Kurulu gibi alanında uzman kişilerden oluşturulacak heyetlerin danışmanlığına başvurularak içeriği, duyuru şekli, süresi, sebepleri, neticeleri üzerinde kafa yorulsa fena mı olur?
Nisan’da dramatik düşüş!
Mart ayı ihracat rakamları yeni tip koronavirüs salgınının etkisiyle geçen yılın aynı ayına göre % 17,81 oranında düştü ve 13 milyar 426 milyon dolar oldu. İthalat ise % 3,13 artışla 18 milyar 821 milyon dolara yükseldi. Asıl dramatik düşüşü ise Nisan ayı rakamlarında göreceğiz. Üstelik iki tarafta da düşüş olacak.
Nisan’da ithalat, ihracata göre daha az düşecek, ama düşecek. Bilgileri ithalat ve ihracat ürünlerini nakliyesini yapan; deniz, demir ve hava kargo tarafından aldım. İthalattaki düşüşün geç yansımasının sebebi ithal ürünlerin sipariş takvimleriyle ve biraz da ürün türleriyle ilgili. Şu an gelen ithal ürünler asgari 1,5 ay ve üzeri zaman aralığında siparişi edilmiş. Ve koronavirüs etkisiyle şu günlerde Türkiye’ye gelen gemilerde ithal ürünler az, ama ihraç ettiklerimiz çok daha az...
***
Atlas’a hacizler başlamış!
Atlas Havayolları iflasını açıkladığında en fazla mağdur ettiği çalışanları hakları aramak üzere adliye kapısında belirdi. Ancak şirket sadece çalışanlarını değil sektörde hemen hemen her yere borç takarak faaliyetlerine son verdi.
14 Şubat’ta Atlas’ın iflasını istediği ve uçuşlarının durdurulduğunu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) duyurdu. Şirketin bu şekilde iflasından şüphesiz denetim ve kontrol görevini tam yapamayan kamu kurumları da sorumlu, ama bu yönde bir aksiyon söz konusu değil. Durum böyle olunca çalışanlar ve şirketler kendi başlarının çaresine bakmaya başladı. Bunlardan birisi de Atlas’a ikram hizmeti veren Sancak Inflight Service.
Sancak, alacakları sebebiyle Atlas’ın iştiraki olarak kurulan Atlantik Uçuş Okulu’nun (AFA) %35 hissesine 2 milyon dolar karşılığı olarak el koymuş. Sancak yetkililerine neden tamamına değil de %35’ine haciz koyduklarını sordum. Merak edenler de olabilir. AFA’nın diğer hisseleri başkaları üzerine görünüyormuş. Bu sebeple sermaye takibi hukuki olarak devam ediyormuş.
***
Petrolde denge bozuldu!
Dünya ilginç bir döneme girince petrol piyasaları da bu durumdan etkilenmeye başladı. Petrolün varili 30 doların altını gördü. Şu günlerde ise 30 dolar seviyelerinde dolaşıyor. Geleceğinin ne olacağı ise petrol üretimini kısma kararına rağmen net değil. Çünkü tüm dünya eve hapsolduğu için talep tarafı da azalmaya devam ediyor.
Ülkelerin çoğu düşük fiyatlardan, “stratejik ulusal depolarını” petrolle doldurdu. Önümüzdeki günlerde ise petrol sadece hareketsiz dünyada piyasa arayacak. Diğer bir ifadeyle şubat ve mart ayındaki talep nisan ayında bulunamayacak.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), üretimde 1 Mayıs'tan itibaren günde 10 milyon varillik kesinti yapacak, ama dünyada petrol üreten bir onlar değil. ABD, Kanada, Çin, Brezilya, İngiltere gibi ülkelerde var. Üretimin kontrolü sorun olabilir!
Öte yandan petrol endüstrisinin sıkıntı yaşaması uzun vadede Türkiye’yi de etkileyecek. Tüketemediğimiz petrolün düşen rakamlarına erkenden sevinmenin anlamı yok. İhracat yaptığımız, turizmde bel bağladığımız ülkelerin petrol üreticisi olduğunu unutmadan hesaplarımızı yapalım. İthal enerji kaynakları sebebiyle cari açığımız düşüyor, fakat ekonomimiz de küçülüyor...