Havayollarına neden destek verilmiyor?
Kültür ve Turizm Bakanlığı sektörünü ayakta tutmak için destek verirken Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın havayollarına ve havacılık sektörüne nasıl bir katkı yaptığını merak ettim. Maalesef Ulaştırma Bakanlığı’ndan havacılık sektörüne yönelik somut bir destek veya katkı yok. Şöyle bir şansızlık da söz konusu. Önceki bakan Cahit Turhan havacılık sektörüyle ilgili bir isim değildi ve sektörün gelişimi noktasında dişe dokunur bir girişimi olmadı. Yeni bakan Adil Karaismailoğlu da bakanlığındaki tüm birimlerle ilgilenmeye çalışıyor, ancak o da havacılık sektörüne uzak bir isim. Öyle ki; havacılık sektörünün çatı örgütü Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği (TÖSHİD) Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’na dertlerini anlatamamış. Dolayısıyla zor durumlarına çare olacak kredi ve diğer destekler henüz söz konusu olmamış.
Öte yandan Ulaştırma Bakanlığı uhdesindeki Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) de havayollarının meydanlarda boş yatan uçaklarına bile yardımcı olmazken, havayollarının havalimanlarındaki teknik binaları ve ofislerinden kira almaktan vazgeçmedi. DHMİ sadece bina kiralarını ve uçak park ücretlerini ileri tarihe ötelemekle yetindi. Sanki şirketler 5-6 ay sonra çifte kazanç sağlayacak! Havayollarının para kazanmadıkları, giderlerinin büyük, gelirlerinin hiç olmadığı salgın dönemi için DHMİ bu kiraları rahatlıkla affedebilir. Affetmelidir. Zaman geçmiş değil ve şirketlerin durumu da ortada. Sadece tüm sektörlere sağlanan ‘Kısa Çalışma Ödeneği’nden başka bir destek havacılık sektöründe yok. Havacılık sektörüne bakan düzeyinde ilgi gerekiyor.
Havacılık sektörüne destek sadece bir alana yapılmış katkı anlamına gelmiyor. Bu sebeple dikkate alınması şart. Boeing Türkiye Genel Müdürü Ayşem Sargın, havacılığın dünya ekonomisine katkısının 700 milyar dolar olduğunu, diğer dolaylı sektörlerle beraber bu rakamın 3 trilyon dolara çıktığını vurgulayarak, özel havayollarına verilecek desteklerin çok önemli olduğuna işaret ediyor. Ayşem Sargın, Haber Aero’da yer alan röportajında şu hususlara dikkat çekiyor: ‘Havacılık sektörü ihmal edilecek bir sektör değil. Devletlerin havacılık sektörüne verdiği destek ekonomiyi bütüncül olarak çok etkiliyor. Bu sektör devam edecek ve büyümeye de devam edecek. Ülkeleri birbirine bağlayarak ticaretin artmasına da katkı sağlayacak. Bu süreçten havacılık sektörünü güçlü çıkaran ülkeler, ekonomik olarak da hızlı gelişme gösterecektir.”
Türkiye’de halihazırda yolcu taşımacılığı yapan Türk Hava Yolları (THY) dahil toplam 7 şirket var. Diğer şirketler; Pegasus, Corendon, Onur, SunExpress, Tailwind, Freebird. Ayrıca 3 adet de kargo faaliyeti yapan şirketimiz bulunuyor; MNG, ULS ve ACT. Kargo şirketlerinin durumu koronavirüs salgınında iyi gidiyor. Destek istemiyorlar. Ama diğerleri için taşıdığı yolcu veya cirolarına göre belli kriterler oluşturularak, Turizm Bakanlığı gibi destek verilmesi gerekiyor.
Çünkü bu dönemde devlet desteği havacılık için tartışılmaz önem taşıyor. Avrupa’da çok büyük destekler verildi. Nedeni de havacılığın ekonominin çok farklı alanlarına dokunan, ülkeler arası ekonomi köprüsü kuran bir sektör olması. Ülkeler şirketlere destek verirken, “Markaları gökyüzünde olsun, uçsun” diye değil, havacılık katalizör bir sektör olduğu için bu katkılar yapılıyor. Unutulmamalı ki havacılık pek çok sektörü tetikleyen bir sektör, göz ardı etmeye gelmez...