İstanbul Havalimanı’nda ne tür yenilikler, değişimler olduğunu belli aralıklarla gözlemliyorum. Zira bu yenilikler sadece İstanbul Havalimanı işletmecisi İGA’nın isteğiyle olmuyor, onlara dünyanın dört bir yanından teklifler geliyor. Dünyanın en büyük havalimanlarından birinde ürünlerinin denenmesini, sahada olmasını isteyen kuruluşlarla birlikte, Türkiye’den bazı şirketler de ilginç teklif ve önerilerle İGA’nın kapısını çalıyor.
Geçen hafta İstanbul Havalimanı CEO’su Kadri Samsunlu ile pist başında, terminal içinde epeyce bir zaman geçirdim. Pistlerdeki yabancı cisimleri tespit eden bir teknolojiyi geliştiren Türk şirketiyle çalıştıklarını söyledi. Yaklaşık 2 yıl önce bu konuda bir yabancı şirket temsilcisinin İGA’ya ulaşmak için epeyce gayret gösterdiğini biliyorum. İstanbul Havalimanı’nın katkısıyla pistler üzerindeki yabancı madde kalıntılarını (Foreign Object Debris–FOD) tespit ederek, uyaran sistem için Türk şirketlerinin başka ülkelerin havalimanlarında varlık göstermesini umuyorum.
Asıl haberini vermek istediğim konu ise oldukça ilginç. Havalimanlarında en fazla can sıkan konu güvenlik taramalarında el çantası ve bagajlarda bulunan elektronik eşyaların, sıvı ve diğer bazı malzemelerin çıkarılması, ayrıştırılmasıdır. Prosedürler gereği bazı durumlarda güvenlik görevlilerine eşyaların tanımlanması ve bazen de üzerlerinden numune alınarak incelenmesi gerekiyor. Bazı ülkelerde benimle beraber seyahat eden kameramanımın bu incelemelerin çok sıkıntısını çektiğini bizzat gözlemledim. İşte tüm bu dertler bitiyor. Çantadan elektronik eşya vs. çıkarma, ayrıştırma devri teknoloji sayesinde kapanıyor. Ama şimdilik İstanbul Havalimanı’nda sadece business class geçişlerinde bu kolaylık olacak. Bu cihazın konforundan en fazla da Türk Hava Yolları yolcuları faydalanacak..
Çin Pekin merkezli Nuctech şirketi tarafından geliştirilen Kylin Ti X-Ray Bilgisayarlı Tomografi Tarama Sistemi şu an İstanbul Havalimanı Dış Hatlar business class geçiş kontrol bölümüne konulmuş durumda. Kylin Ti X-Ray’i kullanan yolcuların çantalarından, bagajlarından elektronik eşya, sıvı veya şüphe uyandıracak herhangi bir şeyi çıkarmasına gerek kalmıyor. Çünkü bu sistem hassas ve hızlı taramasıyla tüm detayları güvenlik görevlilerinin ekranına iletiyor.
Yaklaşık 150 havalimanında çeşitli güvenlik ürünleri kullanılan Nuctech’in geliştirdiği bu ürünün çeşitli modelleri bulunuyor. Günlük yolcu trafiğinin
uzun bir süredir 150 bin seviyelerinde seyrettiği İstanbul Havalimanı’nda COVID-19 salgın sürecinde önemli teknolojik yeniliklerden birisi bu cihaz. Eğer yetkililer cihazın performansını beğenip, ticari konularda da anlaşırlarsa terminalin diğer noktalarına da konma durumu söz konusu.
Güvenlik kontrol sistemi, gelişmiş çift enerji teknolojisi kullanıyor. Çanta ve bagajlardaki patlayıcıları, sıvı patlayıcıları, narkotikleri ve diğer kaçak malları daha düşük bir yanlış alarm oranıyla otomatik olarak tespit edebiliyor. Keskin, 360° döndürülebilir 3D görüntü, bilgisayarlı tomografi dilim görüntüsü ve bağımsız yüksek çözünürlüklü 2D görüntü oluşturabiliyor. Hızlı görüntü işleme sayesinde de güvenlik geçişlerinde kuyruk oluşmasını, yığılmaları ve zaman kaybını önlüyor.
Başka meydanlarda denendiğini bildiğim için bu cihaz ilgimi çekti. Çünkü aynı sistem yolcu taramalarında da kullanılıyor ve yolcuların ceket, kemer, ayakkabı, üzerlerindeki metal eşya ve benzeri şeyleri çıkarmasına gerek kalmıyor. Bakalım İstanbul Havalimanı yetkililerinin bu yeni sistemi hakkındaki değerlendirmeleri nasıl olacak?
“Bagaj Düzenleme Alanı”
İstanbul Havalimanı’nda dikkatimi çeken yeniliklerden birisi de son zamanlarda bazı havalimanlarında gördüğüm “Bagaj Düzenleme Alanı – Repack Area” uygulaması oldu. Terminale geldiniz ve seyahat edeceğiniz havayolunun check-in kontuarında veya kendi başınıza bagaj işlemini yaptığınız bölümde bagajınızın fazla olduğu uyarısını aldınız. Ne yaparsınız? Veya elinizdeki fazlalıkları, yeni aldığınız hediyeleri valizinize yerleştirmek istediğinizde mutlak uygun bir yer ararsınız. İşte o yer, burası!
“Bagaj Düzenleme Alanı” yakın bir zamanda büyük havalimanlarında mutlaka olacaktır. Fazla eşyalarınızı bagajınızdan çıkarıp, havayollarına ekstra ücret ödemek istemiyorsanız veya taşıdığınız eşya ödeyeceğiniz rakam şaşırtıcı ise ağırlığı ayarlamak burada mümkün. Uçak altına vereceğinizi valizinizi, kabine alacağınız eşyalarınızı da en iyi burada düzenleyebilirsiniz. Seyahat edeceğiniz havayolunun kurallarına göre bagajınızı yeniden gözden geçirmenize yardımcı olan, ağırlığını tartıp, istenmeyen veya fazla gelen eşyalarınızı çıkaracağınız, ya da tek parça bagajlar için getirilen ağırlık sınırlarını ayarlayabileceğiniz bir yer.
Check-in kontuarına geldiğinde bagaj fazlası sebebiyle bir kenara çekilerek, eşyalarını orta yerde boşaltıp, yeniden dolduran yolcuları mutlaka denk gelmişsinizdir. İşte bu yolcular istenmeyen, fazla gelen bazı eşyalarını valizlerinden, çantalarından çıkarabilirken, konu ağırlık ölçmeye gelince zorluk yaşadıkları için böyle bir uygulama hayata geçirildi. Bazı havayolları yıllar önce kabine alınacak bagajlar için de kabin boyu uygunluğunu denetleyen kafes yöntemi geliştirmişlerdi. Eğer el bagajınız o kafese girebiliyorsa, uçağın kabinine de alınabilir demektir. Son dönemin uygulaması ise havayollarının giderek ağırlık konusuna daha fazla önem vermeleri sebebiyle “Bagaj Düzenleme Alanı” oldu.
Bu alanın bir kenarına Türk Hava Yolları (THY) başta olmak üzere yoğun uçuşu olan bazı şirketlerin bagajla ilgili kuralları ve bir de kabin içine uygunluğu denetleyen kafes konabilirse çok iyi olur.