Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Maç öncesi Q7’nin yokluğuna rağmen Beşiktaş’ın çok rahat bir şekilde bu maçı kazanacağını düşünüyordum. Hatta biraz daha ileriye gideyim Trabzonspor’un muhtemel bir sürprizi gerçekleştireceğini aklımın ucuna dahi getirmedim.

        Tamam belki haklı çıktım. Ama inanın bu tahmini yaparken bile Trabzonspor’un bu kadar ezik, bu kadar isteksiz, bu kadar vasat altı, heyecandan uzak bir futbol oynayacağını düşünmemiştim. Ne yazık ki ortada tamamen büyüklüğünü yitirmiş bir Trabzonspor gerçeği var.

        Beşiktaş ligin en rahat maçlarından birisini kazandı. Saha kenarında bir çay içmedikleri kalmıştı! Hiç zorlanmadılar. Hiç sıkılmadılar. Hiç bir direnç ile karşılaşmadılar. Ortada hem oyun, futbolcu kalitesi ve teknik adam farkı vardı. Şenol Güneş ikinci yarıda yaptığı birkaç oynama ile rakibini pes ettirdi. Hatta sadece Love’ın yerine Negredo hamlesi bile yetti de arttı.

        Negredo enteresan bir oyuncu. Belki istediği gibi goller atamıyor ama takımdaşlık ruhu ve profesyonelliği ile takımına yüzde yüz pozitif etki yapıyor. Attırdığı iki gol de bir usta işi ve görüş açılarının ne kadar geniş olduğunun kanıtıydı. Tabii bir de Babel. Q7’nin yokluğunda, Talisca’nın durgunluğunda sorumluluk alıp sahneye çıktı ve takımını sırtladı.

        Beşiktaş’ın şöyle bir avantajı var. Dün öyle çok gol pozisyonu bulamadılar. Hatta yaratıcı da olamadılar. Ancak bu tip maçlarda o kadar dikkatli oluyorlar ki, ellerine geçirdikleri gol pozisyonlarında üst düzey konsantrasyon gösteriyorlar. Oyun içinde bunun net bir şekilde farkına varıyorlar. O yüzden dün yakaladıkları üç pozisyondan ikisini gole çevirdiler. Bu özellik sadece kaliteli oyuncuları kadrosunda barındıran takımlara ait bir özelliktir.

        Trabzonspor için “içler acısı bir hal” cümlesini kullansak yalan yanlış olmaz. Gerçekten çok kötü ve yetersizler. Diyelim ki, ben Trabzonspor’un başkanıyım. Seneye tabii ki yeni bir hocanın yanında Abdülkadir, Yusuf ve Okay’ın dışında herkesi gönderip yepyeni bir takım kurarım. Bu durumdan kurtulmanın başka hiçbir çaresi yok.

        ATİBA -TOLGAY

        İkisi de müthişti. Birbirinden ayırmak mümkün değil. Ayrıca haksızlık olur. Her takım böyle iki orta alan oyuncuyu takımında görmek ister. Ama sadece Beşiktaş’ta var.

        OLCAY

        Derdi nedir bilemiyorum. Bir futbolcu bu kadar isteksiz olamaz. Dünya para alıyorsun ama vurdumduymazlıkta zirve yapıyor. Bize değil, formasına giydiğin takıma ayıp!

        Diğer Yazılar