Oturduğu yerden para kazanan birileri işte
Bir sürü psikolog ve psikiyatr tanıdım. Hemen hepsi, mesleklerini daha iyi ve kolay icra edebilmek için bir meslektaşından destek almayı seçmişti. Terapi, hele günde en az 5-6 kişiyle terapi, hiç de kolay iş değil. Para meselesi ise bende de bir muamma... Keşke herkes terapiye gidebilse.
Ama bazıları için bu işten kazanılan paranın, "oturduğun yerden birilerinin derdini dinleyerek kazanılan kolay para" olduğunu biliyorum. Tabii bu yorum, meseleye çok yabancı olanlarınki... Bense bu işin şaklabanı olmayanların, işini ciddiye alanların, danışanları için bir nevi araftaki yol göstericiler gibi çalıştıklarını düşünüyorum. Üstelik herkesin arafının haritası başka ve kimin ne tarafa gitmek istediği değişiyor... çok zor iş.
Ayşegül Kalem Ertal'ın Bizim Kitaplar'dan çıkan "Terapi Odamda Kesişen Öykülerimiz" adlı kitabı elime geçince de önce bir çekindim. Danışanlarıyla hikayelerini isim değiştirerek yayınlayanlardan hiç hoşlanmam. Ayıplarım hatta. İsim değiştirerek bile yayınlanmayacak kadar "özel"dir bana göre bu durum. Neyse sonra baktım ki önyargılıymışım, bu kitap hiç de öyle bir şey değilmiş. Bir terapistin işini yaparken ne kadar zorlanabildiğinin kanıtlarından biri bu kitap. Bir terapistin kendisiyle hesaplaşması... yükler, sorumluluklar, duygu alışverişleri, yalnızlıklar ve çoğalmalar...
Özellikle terapiye inanmayanların ve terapistlerin tek işlerinin para basmak olduğunu düşünenlerin okumasını isterdim. Öyle bir şey olmaz ya, benimki de laf.
AŞKLI FİLMLER
Fil'm Hafızası cuma akşamları özel film geceleri düzenliyor. Korku, mizah filan derken sıra aşklı filmlere geldi. Program, 16 Ağustos cuma akşamı Ortaköy Bloom'da 20.30'dan itibaren. Daha önce Hamam (2009) adlı kısa filmin yönetmenliğini ve Ses (2010) filminin yapımcılığını üstlenen Tunç Şahin, son kısa filmi Sadece Tek Bir Gün ve gösterim sonrası DJ kabininde müzikleriyle gecenin özel konuğu olacak.
YAŞAMLA SÖZLEŞME YAPMAK
Alaçatı civarında olanlar ve olacaklar için bir sergi tavsiyem var. 9-31 Ağustos tarihleri arasında Artshop Alaçatı'da ressam Metin Ünsal'ın Sezinleyin adlı sergisini gezebilirsiniz. Sergide yağlıboya, akrilik, yanık ve yırtık kağıt teknikleri yanı sıra metal ve çeşitli materyallerin kullanıldığı 25 yapıt varmış. Ünsal, "Umutların hep canlı tutulduğu, yaşam ile sözleşmelerin yapılabileceği, yapıtlarımın da felsefesiyle örtüşen bir yer Alaçatı. O yüzden bu sergime mekan olarak Alaçatı'yı seçtim" demiş. Çok kalabalık filan ama bir Alaçatı yapmak iyi fikir gibi göründü şimdi.
ÖDÜLLÜ YAZ FOTOĞRAFI
Şimdi bütün Facebook, Instagram, Twitter şezlonglu, kuma sokulmuş veya denize doğru uzatılmış ayaklı, kokteylli, kendi omzunu öpen kızlı yaz fotoğraflarıyla dolu. Meraklılarına bir haberim var: Mostphotos, ‘Yazdan Kareler' isimli fotoğraf yarışması düzenliyor. Yarışmaya katılmanın koşulu tr-tr.mostphotos.com adresinden bir hesap oluşturmak ve fotoğrafları 15 Eylül'e kadar ‘MostphotosYaz2013' etiketiyle siteye yüklemek. Yarışmanın birincisini iPad Mini bekliyor.
GENÇLER NOKTALARI BİRLEŞTİRMİŞ
Her yıl yaz aylarını genç sanata ve sanatçılara ayıran Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 6 Ağustos - 22 Eylül tarihleri arasında, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi işbirliğiyle, fakültenin haziran ayında gerçekleştirmiş olduğu 6. Uluslararası Öğrenci Trienali'nden seçilen atölye çalışmalarına yer veriyor. Pera Müzesi'nin 3, 4 ve 5. katlarında gerçekleşecek "Connecting the Dots, Atölyeler" başlıklı sergide yer alan 13 atölye çalışmasında gençlerin, kamusal alan, kent, mimari, hayvan hakları, beden, bellek, kimlik ve İstanbul'a odaklanmış. Bakmak lazım.
