Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İzmir; sıcakkanlı insanlarıyla, özgürlük, hoşgörü, uzlaşma kültürü ve demokrat kimliğiyle ilgi odağı, yaşanacak kent...

        Kısa süre öncesine kadar emekliler için “yaşanacak kent” olan İzmir; günümüzde herkes için “yaşanacak kent.” Holdinglerin merkezlerini taşıdığı, “beyaz yakalı” diye tanımlanan eğitimlilerin, bürokratların, sanatçıların, özel sektör yöneticilerinin ilgi duyduğu, “nitelikli göç” alan bir kent İzmir.

        İzmir; Biookings Enstitüsü tarafından “Dünyanın En Hızlı Büyüyen Dördüncü Metropolü” seçildi.

        İzmir; 2017’de 24 bin 618 kişi göç aldı. İzmir’e gelenlerin %44’ü üniversite mezunu. İzmir’e göç eden 18 bin 506 kişiyle İstanbul birinci sırada; İstanbul’dan İzmir’e göç edenlerden 55 yaş üstü emeklilik planı yapanların oranı da %9.4.

        İngiltere orijinli Gayri Menkul Danışmanlık şirketi Knight Frank’ın araştırmasına göre İzmir; dünyanın 50 metropolü arasında konut değer artışında ikinci sırada yer aldı. Konut fiyatları da son bir yılda %18.5 oranında arttı.

        Yaşama koşullarının kolaylığı, İzmir-İstanbul arasını 3,5 saate indirecek otoyol projesi ve Ankara-İzmir hızlı tren projesi İzmir’i cazibe merkezine getirirken trafik, hayat pahallılığı, yaşam koşullarının zorluğu İstanbul’u ikinci plana itti.

        ÖZGÜR, RENKLİ HAYAT

        İnsanların birbirine gülümsediği, kadın kahkahalarının insanın içini ısıttığı, gerginliğin yerini dinginliğin ve huzurun aldığı hoşgörülü, çok kültürlü İzmir; Türkiye’nin uygarlığa açılan güzel ve gülen yüzü...

        İzmir; farklılıkları yumuşatarak herkesi aynı sıcaklıkla kucaklıyor ve bu özelliklerinden ötürü başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinden “nitelikli göç” alıyor.

        Şu soruyu sorabiliriz; İzmir’e gelenler, bu uygarlık kentinde aradıklarını bulabiliyorlar mı, yoksa hayal kırıklığı mı yaşıyorlar?

        Özgürlükte, demokraside, yaşam biçiminde, kadınların hayatın ve yaşamın her alanında olduğu, renk kattığı “davetkar” kent İzmir; alt yapı sorununu çözmüş mü, plansız ve kaçak yapılaşmanın yağ lekesi gibi bu güzelim kenti kirletmesinin önüne geçilebildi mi? Kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme dönüşmeden kent estetiğine, kent güvenliğine hizmet edecek şekilde uygulanabildi mi?

        Sonuç olarak: Bu sorulara olumlu cevap verebiliyorsak; İzmir’e göç edenlerle mutluluğu ve sevgiyi beraberce paylaşabiliriz.

        Diğer Yazılar