İnce rüzgarı

CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, bir gün içinde İzmir’in 7 ilçesinde vatandaşlarla buluşarak “rüzgar” estirdi. İnce; Menderes, Bayındır, Ödemiş, Kemalpaşa, Bergama, Aliağa ve Çiğli ilçelerinde vatandaşlarla buluşarak Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde yapacaklarını anlattı. Ayrıca; Çiğli’de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 11 bin m2 yeşil alanı olan 25 bin dönüm üzerine kurulu Ahmet Taner Kışlalı Parkının Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan’ın ev sahipliğindeki açılış törenine Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı ile kızları Nilhan Nur ve Dolunay Kışlalı da katıldılar. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı İnce törende yaptığı konuşmada, “Kışlalı’nın gerçek bir Atatürkçü olduğunu, ülkenin kaynaklarını harcamaya ve israfa karşı durduğunu” söyledi.

“Cumhurbaşkanı seçilmem halinde, “Üniversite ligi” kuracağım. Böylece; Üniversite ile halk arasında bağ oluşturulmuş olacak” diyen İnce; bir gün içinde İzmir’in 7 ilçesinde buluştuğu vatandaşlara özetle şunları söyledi:

81 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım, yüzümüz Avrupa Birliği, yöntemimiz demokrasi olacak.

Seçilmem için sadece CHP’lilerin oyu yetmez; büyük uzlaşma şemsiyesi lazım. Uzlaşarak birlikte yöneteceğiz.

Benim önceliklerim; yargı, eğitim, terörle mücadele ve dış politikadır. Önce; herkes için adalet.

Size bacaları tüten fabrika, çocuklarınıza iş vaad ediyorum. Meydanlarda ekonomi konuşacağım, geleceği konuşacağım. Bizim en büyük projemiz huzur. Umutları tazelemek istiyoruz.

İşimiz çocuklar düzgün yetişsin, çiftçinin ürünü tarlada kalmasın, esnaf siftah yapmadan kepenk kapatmasın.

SEÇİM STRATEJİSİ

Betondan, demirden köprü yapmak kolay iş. Ben, gönüllere köprü kuruyorum. Önce, 81 milyonu barıştıracağız, sonra da büyüyüp üretim ekonomisine geçeceğiz ve ürettiklerimizi de halka hakça paylaştıracağız.

İnce’nin seçim stratejisinin ana hatları da; yeni ve büyük projeler yerine ekonomide ve toplum kesimlerinde “onarım”ı önceleyen projeler, insanların duygularına hitap ederek “gönül köprüsü” kurmak, 81 milyonu uzlaştırarak, barıştıracak “Huzur Projesi” ekseninde birlikte yönetim vaad etmek, meydanlarda ekonomi ve gelecek konuşmak, devletin israftan kaçınacağı, vatandaşın değil; devletin kemer sıkacağı ekonomi politikası, öncelikleri; gençlerin çağın gereklerine uygun “kaliteli” eğitim alması, katma değeri yüksek üretim, “marka” yaratma, terörle kararlı mücadele, yargı bağımsızlığı ve batı standardında demokrasi olarak değerlendirilebilir.

Sonuç olarak: Demokrasi; hoşgörü, uzlaşma ve barış ortamında birlikte yaşama iradesiyle güçlenir, anlam kazanır.