Yaprak dökümü
Türk güreşinin dünya minderindeki devleri Rıza Kayaalp’in 8., Taha Akgül’ün 6., Soner Demirtaş’ın 3. şampiyonluklarını, kadınlarda şahlanan Yasemin Adar ve Elif Jale Yeşilırmak’ın altın madalyalarını tebrik ediyoruz.
Bize hep büyük başarılar yaşatan amatör branşlara hak ettikleri yeri veremiyor, gerektiği gibi onore de edemiyoruz... Yetmiyor, basketbol ve voleybol gibi yüzümüzü güldüren takım sporlarına da futbola kıyasla üvey evlat muamelesi yapıyoruz...
VAKIFBANK’A TEBRİKLER
Bayan voleybolu, bizim en başarılı olduğumuz branş... Takımlarımız, her yıl kupalara ambargo koyuyor... Vakıfbank, üst üste 2. kez Avrupa şampiyonu oldu... Eze eze, gövde gösterisi yapa yapa, Türkiye’ye gurur yaşata yaşata... Yönetimi, teknik kadrosu ve sporcusuyla alkışlıyoruz... İçeride Eczacıbaşı’yla yaşanan rekabet, Avrupa ve dünya filelerine Türk damgası vurmaya kadar vardı ve bugün artık kürsüler bize emanet...
GÜLE GÜLE NESLİHAN
‘Türk spor tarihinin en başarılı kadın sporcuları kim?’ derseniz, olimpiyat şampiyonu Nurcan Taylan, Paralimpik Oyunları şampiyonu Nazmiye Muslu ve takım sporlarında da Neslihan Demir’i sayarız tartışmasız...
Kadın voleybolunun “Filenin Sultanları” efsanesine dönüşmesinde, bütün ülkeye yayılmasında, voleyboldaki başarı patlamasına, dünyada fırtınalar estirmesinde birinci aktördür Neslihan... Çocukken göremediği şefkati, voleybola sımsıkı sarılarak, takımlarına ve Türkiye’ye başarı üstüne başarı yaşatarak, milletimizi coşturarak ve dünyanın en iyilerinden biri haline gelerek iki Dünya Şampiyonası’nda sayı kraliçesi tacını giyerek tam bir efsaneye dönüştü...
Genç, Ümit, A Milli, Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonaları, Üniversiyat, Akdeniz Oyunları, takımının maçları, okul sporları... Neslihan, gençliğini yaşayamadan ömrünü milletine adadığı bir hayatı bahşetti bize... Kompleks yok, kapris olmadı, gurur ya da kibir hiç uğramadı... Hep fedakârlık, hep milli görev...
Neslihan tarihe altın harflerle yazdırarak veda ediyor... Güle güle, antrenör, menajer veya yöneticilik hayatında başarılar... Dahası en önemlisi, artık çocuklarını sağlıklı şartlarda yarınlara hazırlayacağı bir ömür diliyoruz.
GÖKDENİZ’E ALKIŞ
Trabzonspor ve Milli Takım’da tam bir fırtınaydı... Bu “Gök, deniz, nerede var?”, dedirtecek bir performansa yükseldi. Bir sporcunun asla bulaşmaması gereken işlere bulaştırıldı, en büyük bonservis bedeliyle Rubin Kazan’a geçti...
10 yıldan fazla kaldığı bu şehirde büyük başarılar yaşadı, efsaneleşti... Putin’in deyimiyle Barcelona’ya gol atan “Kahraman Türk” oldu... Türk aydınının kompleksinden olsa gerek, gözünü hep batıya çevirmesinden dolayı, biraz gölgede kalsa da bu, onun başarısını yine de gölgeleyemedi... Alkışlar Gökdeniz Karadeniz’e...
KENAN SOFUOĞLU’NUN VEDASI
Türkiye’nin motosikletle tanıştığı, hatta barıştığı yılların adıdır Kenan Sofuoğlu... Dünya Şampiyonaları’nda 5 şampiyonlukla hep ilkleri başardı... Sayesinde Motosiklet Federasyonu’na kavuştuk... Çileyle geçen ve motosiklet uğruna kaybettiği iki abisinin acı dolu hayatını, Türkiye’ye yaşattığı gururlarla kapatmaya çalıştı... Çelik gibi iradesiyle, müthiş metanetiyle ve milletinin desteğiyle ayakta durdu, başarı üstüne başarı yaşattı... Ne yalan söyleyeyim, uzun süredir düşündüğüm ancak bir türlü söylemediğimi ilan etti...
Cumhurbaşkanımız’ın da telkiniyle motosiklete, faal sporcu olarak veda edeceğini duyunca çok memnun oldum... Şimdi uzun yıllar, bu branşta ülkemize ve de ailesine hizmet verecek. Kararın hayırlı olsun Kenan, teşekkürler büyük şampiyon.