Bu nasıl bir ikiyüzlülük?
Acımız çok büyük. Bu yazıya oturduğum sırada İdlib’den gelen 5 şehit haberi ile yerime mıhlanıp kaldım. Gencecik, kahraman 5 can… Arkalarında bıraktıkları eşler, çocuklar, analar, babalar…
Türkiye İdlib’de yaşanan insanlık dramını önlemek ve sınırlarının güvenliğini sağlamak için Soçi mutabakatına göre hareket ederken Rusya’nın açık desteği ile Esad rejiminin bu ısrarlı ve küstah saldırıları çok büyük bir ikiyüzlülük örneği.
Rusya’nın bu saldırıların azmettiricisi olduğu açık. Rus rejiminin desteği ve gücü olmasa Esad yönetimi bırakın Türk askerini şehit etmeyi çoktan yok olmuştu…
İnce ince de değil maalesef çok kalın ve kaba şekilde ikiyüzlülük yapıyor Rusya.
Sevgili okurlarım birileri sadece ABD’ye tepki gösterip Rusya deyince susuyorsa onların samimiyetinden şüphe edin.
ABD’nin zulümleri noktasında da susup sadece Rusya’ya vuruyorsa yine şüphe edin.
*
KKTC Cumhurbaşkanı o sözleri neden söyledi?
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın The Guardian gazetesine verdiği röportajda kullandığı ifadeler Türkiye’de yaşayan hemen herkesi rahatsız etti.
1974 Kıbrıs Barış Harekatı bu toplumun gönlünde çok özel bir yere koyduğu ve milletçe gurur duyduğumuz bir hadisedir.
Hangi siyasal kesimden olursak olalım ülkemizde ittifak edilen nadir konulardan biridir Kıbrıs Barış Harekatı.
Kıbrıs gazisi kayınpederim Seyhun Kütahyalı Ada’ya çıktığında.
KIBRIS GAZİSİ KAYINPEDERİMİN ÜZÜNTÜSÜ
Benim kayınpederim Kıbrıs gazisi Seyhun Kütahyalı da Ada’ya ilk çıkan Türk askerlerinden biridir. Şehit İbrahim Karaoğlanoğlu’nun komutasındaki o efsane alayın topçu taburunda görevli asteğmen olarak EOKA terörüyle göğüs göğüse çarpışmış ve yaralanmış bir Türk subayıdır. Kuzey Kıbrıs Milli Mücadele Madalyası sahibidir.
Zaten Akıncı’nın açıklamalarını ben ilk olarak ondan duydum. Öfkeli bir şekilde beni aradı. Çok üzülmüştü…
Peki Türkiye’de bunca tepki ve üzüntüye yol açan bu açıklamalar Kıbrıs kamuoyunda nasıl tartışılıyor?
Sayın Akıncı bu sözlerle yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi bir gaf mı yapmış oldu? Sonrasındaki açıklamalarında hiç geri adım atmayarak neyi hedefliyor?
KKTC milli mücadele madalyası.
BENDEN BAŞKA KİMSE ARAMAMIŞ...
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile pazar günü konuştum. Bana Türkiye’den kendisine ulaşan tek gazeteci olduğumu söyledi ve The Guardian’a verdiği röportajın ham, kesintisiz halini gönderdi.
Ben o röportajın tamamını da okuduğum zaman Mustafa Akıncı’nın yanlış sözler söylediğini düşünüyorum. Fakat bunları söylemiş olması benim için sürpriz değil.
Zira Akıncı Kıbrıs Türk solundan çıkmış sosyalist bir siyasetçi. Kuzey Kıbrıs’ta çok kuvvetli bir entelektüel tabanı bulunan Euro-Marksist geleneğin içinden geliyor. Eskiden beri bu çizgide konuşan bir isim. Bu görüşleriyle Cumhurbaşkanı oldu.
TÜRK SOLU İLE KIBRIS SOLU ARASINDA ORTAK NOKTA NEREDEYSE YOK
Akıncı için solcu sıfatını kullanınca kafalar karışabilir. Çünkü akla Türkiye’deki anaakım solcular gelince Akıncı’yı nereye koyacağınızı bilemeyebilirsiniz.
Kıbrıs solu ile Türk solu arasında uçurum tanımıyla bile anlatılamayacak kadar dev farklar var. Evrensel siyaset bilimi açısından bakarsak sol denilen olguyla uyumlu olan düşünce Kıbrıs sol geleneğidir.
KIBRIS SAĞI CHP ÇİZGİSİ İLE ÖRTÜŞÜR
Türk solu ise evrensel anlamda sağcı bir ideolojiye denk geliyor. Mesela Kıbrıs sağ geleneği ile bizdeki CHP geleneği nerdeyse bire bir örtüşüyor.
Kıbrıs sağı Atatürkçü bir düşünce geleneğine sahip. Kıbrıs sağcıları Atatürk’ü çok severler. Bu kesimin en büyük sembolü Rauf Denktaş çok samimi ve tutkulu bir Kemalist idi.
Kıbrıs Türk solu ise çok sert biçimde Anti-Atatürkçü bir çizgiye sahip. Yani bizdeki Sol-Kemalizm algısından çok farklı bir Kıbrıs solundan bahsetmek mümkün.
KIBRIS'IN NABZI
İki gün boyunca Kıbrıs’ta tanıdığım kanaat önderleri, siyasiler ve gazetecilerle konuştum. Bu bahsettiğim sağ ve sol geleneği dışından bir isimle başlayayım.
Artık hayatına bir KKTC yurttaşı olarak devam eden, Ada’nın en büyük turizm yatırımcısı Liberal Demokrat Parti eski Genel Başkanı Besim Tibuk’a göre Akıncı’nın bu çıkışı tamamen 26 Nisan seçim hesabından kaynaklanıyor.
"BU ÇIKIŞLA SEÇİMLERİ GARANTİLEDİ"
Tibuk da Akıncı’nın İngiliz gazetesindeki bu sözlerine katılmıyor. Ancak sosyalist çizgisine tamamen zıt bir çizgide olduğu herkesçe bilinen Tibuk, Kıbrıs toplumundaki eğilimleri analiz ederek 26 Nisan seçimini Mustafa Akıncı’nın kazanacağını düşünüyor.
5 aday var. Soldan Akıncı ve CTP’nin adayı Tufan Erhürman.
Önceki seçimlerde CTP aday çıkarmamış, Akıncı’yı desteklemişti. Akıncı CTP’nin oyları sayesinde iktidara gelebilmişti. Ancak şimdi denklem farklı. CTP kendi adayını çıkarıyor.
Akıncı’nın Türkiye’ye meydan okuyan tonu Kıbrıs solunda karşılığı olan bir tavır. Dolayısıyla Besim Tibuk’a göre Akıncı bu demeci vererek ve geri adım atmayarak seçimlerde CTP’nin oylarını önemli oranda konsolide etmeyi garantiledi.
Kuzey Kıbrıs’ın tanınmış gazetecilerinden Diyalog Başyazarı Reşat Akar’a göre de KKTC Cumhurbaşkanı politik bir hesapla davranıyor. Kendi cephesinde bu argümanlar onu güçlendirdi ve kazanma şansını çok artırdı.
Ancak hem Tibuk hem de Akar Akıncı’nın bu sözlerinin çok yanlış olduğunu ve Türkiye ile böyle bir gerilimin Kuzey Kıbrıs’ın faydasına olmadığını söylüyorlar.
Rumlara eşit ortak olarak federatif bir çözüme yeşil ışık yakmadığını ve dolayısıyla KKTC’nin daha da yalnızlaşabileceğini söylüyorlar.
Sonuç itibarıyla Akıncı’nın Türkiye’ye meydan okuyan ve bizi çok rencide eden açıklamalarının Kıbrıs kamuoyunda bir karşılığı var mı sorusuna dönecek olursak, maalesef var… Kıbrıs solunun içinde bağımsızlıkçı ve Türkiye’ye mesafeli ve tepkili bakan ciddi bir kitle mevcut. Hoşumuza gitmese de durum bu.