Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İnternetten İzmir haberlerine bakarken gördüm. KSK Futbol Şubesi yine kongreye gitmiş. Hep böyle oluyor zaten. Para bitince kongre. Neden? Yeni yönetici gelecek... Ama cebinde para getirmek şartıyla.

        Bakın arkadaşlar... Sevgili hemşehrilerim... Profesyonel futbolda böyle bir komedi yok. Yani batıdan söz ediyorum. Ben 25 yıldır Almanya’da bu sistemin içindeyim. Cebinden para veren başkan veya yöneticiyi ne gördüm, ne de duydum.

        Profesyonel futbol, adı üstünde... Kendi parasını kendisi kazanan bir sistem demektir. Kazandığından fazlasını harcayan bir fabrika veya iş yeri nasıl kapanmaya mahkumsa.. Aynı kural profesyonel futbol için de geçerlidir. Almanlar böyle yapıyor. Daha dün, gelecek sezonun bütçesini belgeyle ispatlayamayan MSV Duisburg’u kapattılar.

        ACIMADILAR

        Yılların takımını Profesyonel 2.Lig’den “pat” diye amatör kümeye attılar. Neden? Çünkü profesyonel kadrosunu ve sistemini finanse edecek parası olmadığı için... Bu kadar basit, bu kadar kesin ve bu kadar net...

        Paran yoksa, profesyonel futbolun içinde yoksun kardeşim, diyerek anında devre dışısın... Hem sorunlu kulübün daha fazla borçlanmasını önlemek.. Hem de sağlıklı Alman Profesyonel Futbol Ligi’ni korumak adına... İşte böyle yapıyorlar.

        Evet, bazılarınıza çok acımasız gelebilir. Ancak bunun adı mali disiplin. Almanya’nın sırrı bu. Bayern Münih ile Borussia Dortmund, Şampiyonlar Ligi finaline bu sistemin içinden süzülerek geldi. Biri yılda 400 milyon Euro kazanıyor. Diğeri 350 milyon...

        Bakın size küçük bir hikaye anlatayım. Zenith St.Petersburg’un Sportif Direktörü Didi Beiersdorfer, Olcay yengeden dolayı eniştemiz olur. Tatilini de her yaz Kuşadası’nda yapar. İki sene önce HSV Spor Direktörü iken çay sohbeti yapıyoruz. “Enişte“ dedim; “200 milyonluk gelirin ne kadarını futbol takımına harcıyorsun?”

        Gülerek, “Tahmin et...” dedi. Dikkat ediniz, profesyonel takımın kazandığı paradan söz ediyoruz. Dedim ki, “Herhalde en az yarısını takıma harcarsın.” Başını salladı, “Hayır...” dedi; “En fazla üçte biri profesyonel takıma. Yani 70 milyon kadar. Kalan para ile yeni stadın borçlarını ödüyoruz. Altyapı için yeni araziler aldık, tesisler yapacağız.”

        Buyurun, şimdi yorum sizin... Bizim adı profesyonel, ama kendisi çadır tiyatrosu görüntüsündeki futbol yapımızla. Üstteki sağlıklı sistemi aynı kefeye koyabilir misiniz? Türkiye’nin her bölgesinde durum neredeyse aynı. Her yerde aynı komedi... Yani; sistem hovardaca tüketecek... Yönetime gelenler hep cebinden para verip bedel ödeyecek... Bunun adı da profesyonel futbol olacak.. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir saçmalık yok.

        MAAŞ ALIYORLAR

        “Yönetici olacağım, takımı kurtaracağım” diye çırpınan yönetici adaylarına bir şey daha söyleyeyim. Yukarda sözünü ettiğimiz sağlıklı ve üretken batılı profesyonel sistem; kazandığı parayla başkanlarına maaş bile veriyor... Şaşırmayın! Bayern Münih’te Rummenigge, Borussia Dortmund’ta Watzke, Hamburg’ta Jarchow maaşlı başkanlar. Cepten para vermek yerine... Almanya profesyonel ligindeki bütün başkanlar maaş alıyor. En az kazananın yıllık geliri 500 bin Euro... Ancak bu parayı, kazanılan paradan alıyorlar. Yani; kazan kazan hikayesi.. Öyle kasadan hazır duran parayı almak yok.

        Umarım bir gün bu sistem, Türk futbol kulüplerinde de uygulanır. Çadır tiyatrosu sona erer, kulüpler kendi yağıyla kavrulacak ve gelir getirecek bir sisteme kavuşur.

        Örnekleri çok..

        Bakıp, incelemeleri yeterli olur. Ama önce istemek gerek...

        Diğer Yazılar