Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        NATO Genel Sekreteri'nin kolaylaştırıcılığında bir araya gelen Türkiye, Finlandiya ve İsveç’in temsilcileri önemli konularda mutabakata vardı. Türkiye NATO’ya üye olmak isteyen İsveç ve Finlandiya’nın talepleri gündeme geldiğinde bu iki ülkenin Türkiye’yi tehdit eden terör gruplarını desteklemesi ve Türkiye’ye silah ambargosu uygulaması gibi gerekçeleri öne sürerek blokaj uygulamıştı.

        İmzalanan momerandumla blokajı kaldırdı daha doğrusu Finlandiya ve İsveç’in NATO ittifakı üyeliğine davet edilmesine yönelik itirazını geri çekti.

        Yani imzalanan metin ile Türkiye, iki ülkenin ittifak üyeliğine davet edilmesine ilişkin itirazı geri çekerek üyelik sürecinin önünü açmış oldu. Ancak iki ülkeyi NATO üyesi haline getirecek son oylamada da oy birliği ile karar alınması gerekiyor.

        İmzalanan mutabakat metninin 10. maddesinde nitekim, “Türkiye, NATO’nun Açık Kapı politikasına uzun zamandır devam eden desteğini teyit eder ve Madrid Zirvesi’nde Finlandiya ve İsveç’in NATO üyesi olmak üzere davet edilmelerine desteğini ifade eder” cümlesi kullanılıyor.

        REKLAM

        Bunun anlamı, İsveç ve Finlandiya verdikleri taahütleri yerine getirecekler mi, protokole uyacaklar mı bakılacak. Eğer uymadıkları anlaşılır, Türkiye imzalanan protokolün gereklerinin yerine getirilmediğini iddia ederse, Türkiye’nin onaylamaması söz konusu olabilir.

        Anlayacağınız satranç devam ediyor, İsveç ve Finlandiya dışında stranç tahtasının etrafında Rusya ve ABD de var.

        Rusya için büyük hezimet. NATO çok genişliyordu ben de buna dur demeliydim diyerek açtığı savaşta birçok Ukraynalı’nın ve Rus’un canına kast etmekle kalmadı, NATO’nun daha da genişlemesine neden oldu. Bunu engelleyecek gücü olan Türkiye’nin şartları ise, İsveç ve Finlandiya’nın ittifaka davetine yönelik blokajı kaldırmasını gerektiriyordu. Öyle de oldu.

        Uygulama verimli olur ya da olmaz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti PKK ile giriştiği mücadeleye talep ettiği desteği NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg hamiliğinde yürüyen bir momerandumla almış oldu. Ortaya referans değeri olan bir mutabakat metninin çıkmasını sağlamış oldu.

        Üçlü muhtırada, İsveç ve Finlandiya'nın "YPG/PYD ve Türkiye'de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacakları" vurgulanıyor. İki ülke ve Türkiye’nin "bu terör örgütlerinin eylemlerini önlemek amacıyla iş birliğini artırmak üzerinde anlaştıkları" ifadesi mevcut.

        Sanırım ilk kez bir uluslararsı metinde FETÖ’nün adı PKK gibi terör gruplarıyla yan yana geçiyor. Ancak metin YPG, PYD ve FETÖ’yü PKK’nın terörizm mahiyetini vurguladığı kadar kuvvetli vurgulamıyor.

        PKK’nın geçtiği kısımda ‘işbirliği’, diğer örgütlerin geçtiği kısımlarda ‘dayanışma’ ifadesi seçilmiş. İnce işçilik var.

        REKLAM

        Öte yandan İsveç, yeni ve daha etkin bir Terör Suçları Kanunu’nun 1 Temmuz itibariyle yürürlüğe gireceğini ve hükümetin terörle mücadele mevzuatını daha da tahkim edeceğini teyit ediyor. Türkiye’nin talebi doğrultusunda iç hukuk değişimi taahhüdü söz konusu.

        Bir de silah ambargosunun kaldırılması var ki, herhalde en somut en çabuk gerçekleştirilebilir olan madde bu.

        Türkiye, İsveç ve Finlandiya’dan PESCO gibi AB’nin AB üyesi olmayanlara askeri kapasite ve savunma alanlarındaki dayanışmasını düzenleyen projeler bahsinde de lobi sözü almış görünüyor.

        BAŞARI, ÇÜNKÜ POLİTİKASIYLA TUTARLI

        Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı, blokaj için ileri sürdükleri ve kamuoyu ile paylaştıkları koşulları sarih ve sağlam görünen taahhütlerle güvence altına almış görünüyorlar. Bunu elbette kazanım olarak hanelerine yazacaklar.

        Meselenin partiler üstü kısmında duran ve muhalefetten de pek fazla kimsenin itiraz etmediği ‘devlet politikası’ açısından ortada bir tutarlılık ve başarı var mı? Evet var.

        Türkiye’yi yönetenler sorunları siyasetle, barışçıl mekanizmalarla çözmeyi planlayan bir projenin ortasında böyle silah külah savaş savunma diyen bir mutabakatla karşımıza çıkıp tebrik bekleselerdi, "Ne oluyor, nasıl yani?" denilebilirdi. Ama öyle bir durum yok. Devlet kendi içinde gayet tutarlı.

        HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAYANLAR

        “Madem elimizde böyle bir koz vardı onu da isteseydik, bunu da isteseydik, üzerine yüz deve iki sandık altın, Eflak ve Boğdan’ı da…” diye uzanan listeler sıralayanlar ve hayal kırıklığına uğrayanlar da var.

        REKLAM

        Hayal kırıklığı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşme ile bu anlaşmanın iç içe olduğunun bilinmesinden kaynaklanıyor. Elbette birbiriyle alakalı ‘işler’, ama iki durumun birbirinden farklı statüler üzerinde ilerlediği görmezden gelinemez.

        Söz konusu üçlü muhtıra Cumhurbaşkanı’nın Joe Biden ile bugün yapacağı görüşmeden ya da daha önce yapmış oldukları konuşmanın içeriğinden bağımsız değil, tersini iddia etmek çocukça olur.

        Türkiye’nin NATO’nun hamisi gibi görünen Biden’la karara bağlaması gereken çok şey var. En başta Türkiye’nin “Parasını verip alamadığımız F35’leri alamadık, o zaman F16’larımızı modernize edin” gibi bir talebi vardı, "Ne oldu o" denecektir sanırım, denmelidir. Yunanistan’a kurulan ABD üssünün Türkiye Yunanistan ilişkilerini ne kadar bozduğu konusu gündeme gelmeli ya da gelmiş olmalıdır. CAATSA yaptırımları meselesi var sonra…

        Türkiye’nin bu konuları İsveç ve Finlandiya için koyduğu blokajı kaldırma niyetinin öncülü yapmadığını ya da gündeme getirmediğini düşünmek anlamsız olur.

        Ancak her halukarda bu beklenti ve talepler Rusya korkusuyla ittifak üyeliği bekleyen iki ülkeden istenecek ve üçlü muhtıraya yedirilecek şeyler değildir diye düşünüyorum.

        Asıl cevapları Erdoğan-Biden görüşmesi sonrası verilecek beyanatta ve görüşme akabinde oluşacak atmosferde bulacağız.

        *

        Mutabakatın tam metnini, okumak isteyenler için, buraya ekliyorum:

        1. Bugün, NATO Genel Sekreterinin kolaylaştırıcılığında bir araya gelen Türkiye, Finlandiya ve İsveç’in temsilcileri müteakip hususlarda mutabık kalmışlardır.

        REKLAM

        2. NATO, müşterek savunma ve güvenliğin bölünmezliği ilkeleriyle ortak değerlere dayalı bir İttifaktır. Türkiye, Finlandiya ve İsveç Washington Antlaşması’nda belirtilen ilkelere ve değerlere bağlılıklarını ifade ederler.

        3. İttifakın en temel unsurlarından biri üye devletlerin milli güvenliğinin yanısıra uluslararası barış ve istikrara doğrudan tehdit teşkil eden terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede tam dayanışma ve işbirliğidir.

        4. Müstakbel NATO Müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç, milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye’ye tam destek verirler. Bu çerçevede, Finlandiya ve İsveç, PYD/YPG ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır. Türkiye de milli güvenliklerine yönelik tüm tehditlere karşı Finlandiya ve İsveç’e tam destek verir. Finlandiya ve İsveç terörizmi tüm biçim ve tezahürleriyle en kuvvetli şekilde reddeder ve kınar. Finlandiya ve İsveç, tüm terör örgütlerinin Türkiye’ye karşı gerçekleştirdikleri saldırıları açık ve net biçimde kınar, Türkiye’yle ve mağdurların aileleriyle en derin dayanışma duygularını ifade eder.

        5. Finlandiya ve İsveç, PKK’nın yasaklanmış bir terör örgütü olduğunu teyit eder. Finlandiya ve İsveç, PKK ve diğer tüm terörist örgütlerin, bunların uzantılarının faaliyetleri ile iltisaklı kuruluşlar ve paravan örgütler içerisinde yeralan veya bu terör örgütleriyle bağlantısı bulunan şahısların faaliyetlerini engelleyeceklerini taahhüt eder. Türkiye, Finlandiya ve İsveç bu terör örgütlerinin faaliyetlerini engellemek amacıyla aralarındaki işbirliğini artırmaya karar vermişlerdir. Finlandiya ve İsveç, bu terör örgütlerinin emellerini reddeder.

        REKLAM

        6. Buna ilaveten, Finlandiya 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe giren Ceza Yasası’nda yaptığı bir dizi değişiklikle cezalandırılabilir terör suçları kapsamına yeni faaliyetler eklemiştir. 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe giren bu son değişikliklerle terörist grupların faaliyetlerine katılım suçunun kapsamı genişletilmiştir. Aynı zamanda, kamusal alanda terörizmi tahrik eylemleri ayrı bir suç olarak cezalandırılmıştır. İsveç, yeni ve daha etkin bir Terör Suçları Kanunu’nun 1 Temmuz itibariyle yürürlüğe gireceğini ve hükümetin terörle mücadele mevzuatını daha da tahkim edeceğini teyit eder.

        7. Türkiye, Finlandiya ve İsveç aralarında artık hiçbir milli silah ambargosu bulunmadığını teyit ederler. İsveç, NATO Müttefiklerine yönelik olarak silah ihracatına ilişkin milli mevzuatını tadil etmektedir. Gelecekte, Finlandiya ve İsveç’ten yapılacak savunma sanayii ihracatı Müttefik dayanışmasına ve Washington Anlaşması’nın 3. Maddesi’nin ruhuna ve lafzına uygun biçimde yürütülecektir.

        8. Türkiye, Finlandiya ve İsveç bugünkü görüşmelerden sonra müteakip somut adımları atacaklarını taahhüt ederler:

        • Terörizmle, örgütlü suçlar ve diğer ortak sınamalarla mücadelede mutabakat temelinde işbirliğini geliştirmek için kolluk kuvvetlerini ve istihbarat kuruluşlarını da içeren her düzeyde hükümetlerarası yapılandırılmış bir diyalog ve işbirliği mekanizması tesis edeceklerdir.

        • Finlandiya ve İsveç, ilgili NATO belgelerinin ve politikalarının hükümleriyle uyumlu biçimde terörizmle mücadeleyi kararlılık ve azim içinde yürütecek ve yerel mevzuatlarını bu doğrultuda güçlendirmeye yönelik gerekli tüm adımları atacaklardır.

        • Finlandiya ve İsveç, Avrupa İade Sözleşmesi’yle uyumlu biçimde, Türkiye tarafından sağlanan bilgi, delil ve istihbaratı dikkate alarak Türkiye’nin terör zanlılarına dair sınır dışı veya iade taleplerini ivedilikle ve bütün boyutlarıyla işleme koyacak ve Türkiye’yle iade ve güvenlik işbirliğini geliştirmek için gerekli ikili ahdî düzenlemeler yapacaklardır.

        REKLAM

        • Finlandiya ve İsveç, 5. paragrafta kayıt altına alındığı çerçevede, PKK terör örgütünün ve bütün uzantıları ile iltisaklı kuruluşlarının ve paravan örgütlerinin para toplama ve eleman devşirme faaliyetlerine yönelik soruşturma başlatacak ve bunları yasaklayacaklardır.

        • Türkiye, Finlandiya ve İsveç dezenformasyonla mücadele edeceklerini taahhüt edecek ve yasalarının, Türkiye’ye yönelik şiddeti kışkırtan faaliyetler dahil olmak üzere, terör örgütlerinin propagandası amacıyla istismar edilmesini engelleyeceklerdir.

        • Finlandiya ve İsveç, silah ihracatına dair mevzuatlarının Müttefiklere yönelik yeni taahhütleri mümkün kılmasını ve NATO’daki üyelik statüleriyle mütenasip olmasını temin edeceklerdir.

        • Finlandiya ve İsveç, Türkiye’nin askeri mobilite konusundaki PESCO projesine katılımı dahil olmak üzere, Türkiye ve diğer AB üyesi olmayan Müttefiklerin Avrupa Birliği’nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası’nın mevcut ve müstakbel girişimlerine mümkün olan en geniş şekilde dahil edilmesine destek vereceklerdir.

        9. Bu adımların hayata geçirilmesi için, Türkiye, Finlandiya ve İsveç Dışişleri, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları, İstihbarat Servisleri ve Güvenlik Kurumlarından uzmanların katılımıyla bir Daimi Ortak Mekanizma tesis edeceklerdir. Daimi Ortak Mekanizma diğer ülkelerin katılımına açık olacaktır.

        10. Türkiye, NATO’nun Açık Kapı politikasına uzun zamandır devam eden desteğini teyit eder ve Madrid Zirvesi’nde Finlandiya ve İsveç’in NATO üyesi olmak üzere davet edilmelerine desteğini ifade eder.

        Diğer Yazılar