Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) darbeye canı pahasına karşı koyan kahraman Türk Halkını 2017 Nobel Barış Ödülüne aday gösterme kararı almış...

        Bu kararı bütün kalbimle destekliyorum. Burada beklentimiz barış ödülünün maddi katkısı değildir. Göreceksiniz Türk Ulusu beklenen Bir Milyon dolarlık parayı yüzlerce defa katlar. O’nun manevi şerefi bizlere yeter.

        Ulusumuzun batıya açılan kapısı olarak bilinen ve gerçekte de öyle olan İzmir’e, bir kampanya yaparak bu adaylığı desteklemek yakışır.

        Bu önemli olayı bir özel üniversitenin faaliyeti olarak görmeyelim. En azından 15 Temmuzdan bugüne kadar tüm yurtta nöbet tutan gençlerimize bu görevi verelim.

        Bir imza kampanyası açalım. En az 25-30 milyon insanımızın imzasıyla başvuruda bulunalım. Şehitlerimizi rahat uyutmak, gazilerimizi huzurlu kılmak için bunu yapalım.

        Sayın Aziz Kocaoğlu’nun öncülük etmesi ile Türkiye’nin 81 ilindeki Belediye Başkanlarını da bu kampanyaya destek olması için harekete geçirelim. Var mısın İzmir... Var mısın Sayın Kocaoğlu...

        İFTİRA DÖNEMİ

        1950-1956 arası askerlik ve avukatlık stajı dönemime rastlar.

        1960 ihtilalinde henüz dört yıllık avukat idim. Bugüne kadar bütün askeri ihtilalleri gördüm.

        15 Temmuz hariç, ihtilaller Ulusumuza karşı değil, hükümete, yönetime ve Devlet Başkanına karşı yapmıştır. Her devirde de bu karışıklığı fırsat bilerek kendi menfaati için Ülkenin namuslu adamlarına, ailelerine haksız yere iftira atanlar da olmuştur.

        15 Temmuz nasıl bir ihtilaldir. Sonunda anlaşılacaktır. Yalnız bugüne kadar anladığımız, öncelikle halkına Cumhuriyetimize, demokrasimize, meclisimize kısaca bizlere karşı yapılmış bir kalkışımdır.

        Binlerce gencimiz yaralanmış, Yüzlerce vatan evladımız şehit olmuştur. Yazık değil mi...

        Şimdi benim endişelerim şurdadır. Biliyorsunuz, biz yakın zamanda Ergenekon ve Balyoz davalarını da yaşadık.

        Nice günahsız insanlar, uydurulmuş ve sahte delilerle yıllarca hapishanelerde çürüdüler, binlerce aile perişan oldu. Adil yargı yara aldı.

        Hatta Ergenekon’un kasası denen bir tutuklunun cenazesini Belediye kaldırdı. Bugün bu hatanın tekrar edilmeyeceğine inanıyoruz

        Bu noktada hukukun evrensel ilkelerine dikkat etmekte, adil yargıya inanmak ve güvenmekte, bu yönde suçlu ile suçsuzu ayırma konusunda çok titiz davranılmasında fayda vardır.

        TARİHİ MİTİNG

        Biliyor musunuz Fetullah hocayı Turgut Özal Tansu Çiller, Bülent Ecevit ve en son da Tayyip Erdoğan ile birlikte çekilmiş resimlerini gördüm. Ve sonunda Cumhurbaşkanımız “rabbimden ve milletimden özür diliyorum” dedi.

        Meclis eski başkanı Mehmet Ali Şahin FETÖ’yü Türkiye’de davet ederken “hocam ne istedin de vermedik” derken bugün “Türkçe olimpiyatları” için saf saf alkışladık demedi mi...

        Son olarak Türkiye dünya tarihinde ilk kez beş milyon insanın Yenikapı’da birlikte olduğu bir miting yaptı.

        Türkiye’nin geleceği bu yeni-kapı da açıldı. Geleceğimiz burada şekillendi. Bendeniz ihtilalden sonra 20 Temmuz’daki yazımda ifade etmiştim, Türkiye’nin geleceği daha iyi olacaktır. Bir musibet bin nasihatten yeğdir demiştim.

        Cumhurbaşkanımız, Meclis Başkanımız, Binali Yıldırım, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli birlikte çay içiyorlar. Yan yana ve kol kola... İşte milleti coşturan bu tablodur.

        Ülkemizi artık kimse durduramaz. İleri Türkiye...

        Hoşça kalın...

        Diğer Yazılar