Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GEÇEN hafta Şenes Erzik’in asistanı Deniz Cengiz’in telefonu sonrası “Ne olursa olsun, iki elim kanda da olsa bu davete katılmalıyım” dedim.

        Ev sahipliğini TSYD’nin yaptığı Şenes Erzik’e “Veda Değil, Vefa Gecesi” bir bakıma Türk futbolunun değil Türk sporunun da en önemli isminin anılacağı geceye katılmak benin için de büyük bir onurdu.

        Bu gecelerin vazgeçilmez sunucusu Orhan Ertanhan, Erzik’i kürsüye çağırdığında her anı nakış gibi işlenmiş başarılar, her cümlesinde zarafet kokan bir üslup, bir o kadar da tevazuyu gördük. Adeta Erzik’in yaşamı ile iç içe geçmiş Türk futbolunun 40 yıllık tarihini dinledik. Diyebilirim ki; Türk futbol tarihini anlamak için Şenes Erzik’in yaşam öyküsü bir anahtardır. Konuşmasında birçok ismi de övmeyi ihmal etmedi. Ali Şen, Cüneyt Çakır, Göksel Gümüşdağ ilk aklıma gelenler.

        Daha sonra Orhan Ertanhan, yıllarca Türk futboluna ve Türk sporuna hizmet etmiş birbirinden değerli isimleri kürsüye çağırdı. Fikret Ünlü, Fatih Terim, Mahmut Özgener, Göksel Gümüşdağ, Ali Şen, Ufuk Özerten, Levent Bıçakcı bir çırpıda aklıma gelenler. Her biri Erzik ile ilgili anılarını anlatırken aslında bir bakıma Türk futbolunun içinden geçtiği süreçleri de bizlerle paylaştılar. Bürokrasinin hantallığı içinde debelenen Türk futbolunun özerklik ve havuzun kurulma sürecinde yaşanan çileden Erzik’in ilk ipliği çekişini canlı tanıklardan dinlemek çok ilginç oldu. O günleri bilmeyenler bugünlerin değerini de anlayamaz.

        Fakat gecenin kuşkusuz en güzel konuşmasını Erzik ile yolu sıklıkla kesişmiş Trabzonspor eski Başkanı ve eski Spor Bakanı Faruk Nafız Özak yaptı:

        Özak; “Burada bir başarı öyküsü dinledik. Burada bir başarı öyküsünü dinledik. Tabi ki bu başarının arkasında çok başarılı, sabırlı güçlü bir kadın var. Onu da burada alkışlamak gerekir” dediğinde büyük alkışlar arasında ve mahcubiyet içerisinde Dilek Erzik’in ayağa kalkarak salonu selamlamasını gördük. Erzik’in 40 yıllık zorlu sürecinde bayan Erzik belki de ilk kez perde önündeydi.

        “Şenes bey kimseyle kavga etmedi. Sabırlı güler yüzlü oldu. Çalıştı. Gri, siyah bulutlarla delilsiz mahkûmiyetlerle dolu bir futbol camiasının içinde bir kar tanesi gibi beyaz kaldı. ‘Hep isabet ederse hiç tesadüf denir mi?’ ifadesini çok beğenirim. Şenes bey hep başarılı oldu. Bilgi donanımı, çalışkanlığı, sabrı, uluslararası bir kişi olmasının sayesinde bayrağımızı en iyi şekilde temsil etti. Gerçek milliyetçilik bence budur. Bütün bu güzellikler ortasında bugün hala bir altyapı organizasyonunda çok geriyiz. Gelirlerin arttığı ancak borçlanmanın da arttığı bir ortamdayız. Yeni Şenes Erzikler’e bu konuda büyük görevler düşüyor. Bu hafta Hz. Peygamberimizin doğum günü için tertip edilen kutlu doğum haftasını kutladık. 3 ayların başlangıcı sevgi ve rahmet ayı bizim kültürümüzde iman etmedikçe cennete gidemezsiniz, sevmeyince de iman edemezsiniz düsturu vardır. Bu olayın manevi boyutuna baktığımızda Şenes bey bu görevi de başarıyla yapmıştır.” Özak bu sözleri sonrasında yoğun alkışlar arasında kürsüden inecekti.

        Özak önceki gün de bana yarı final, şampiyonlar ligi finallerine katılamayan Türk futbolunda “Şampiyonlar Ligi topunu” tutarak Erzik’in Türk futbolunu da temsil ettiğini hatırlattı.

        TSYD adına Faik Gürses’in Erzik’e plaket verdiği geceye Adnan Polat, Faruk Süren, Mustafa Denizli, Yusuf Namoğlu, Kadir Kardaş, Hilmi Gökçınar, Neşe Gündoğan, Oğuz Çarmıklı, Oğuzhan Çarmıklı, Mertay Kugay, Mehmet Binnet, Aybars Hünalp gibi Türk sporuna hizmet etmiş isimler katıldı.

        Yazımın başlığını “Erzik’e Vefa Gecesi” olarak koyacaktım ancak Özak’ın Erzik için kullandığı “bir kar tanesi gibi beyaz kaldı” sözünü tercih ettim.

        Yolun açık olsun Şenes Erzik!

        Diğer Yazılar