'İnananları üzmek için gizli toplantı yapmak şeytandandır'
Günümüz dünyasında şeytanın işini kolaylaştıran insanlar vardır. “Onlara, ‘Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!’ denildiğinde, ‘Biz ancak ıslah edici kimseleriz’ derler.” (Bakara, 11) Yüce Allah, bu tip münafıkların gizliden toplantılarını ve fiskoslarını ele alıp Müslümanlara ahlak dersi vermektedir. Ayetler şöyledir: “Ey iman edenler! Gizlice toplanıp konuşursanız günah, düşmanlık ve Peygamber’e karşı gelme hususunda toplanmayın. Ancak iyilik ve takva konusunda toplanın, konuşun. Huzurunda toplanacağınız Allah’a saygı duyun. İnananları üzmek için gizli toplantılar yapmak şeytandandır. Halbuki, Allah’ın izni olmadan şeytan onlara hiçbir zarar veremez. İnananlar yalnız Allah’a güvensinler.” (Mücadele, 9-10) Ayette geçen “en-necvâ”, “gizli konuşmak” anlamına gelmekle beraber, “gizli toplantı”yı da ifade etmektedir. Çünkü gizli konuşabilmek için gizlice toplanmak gerekiyor. Onun için biz buna “gizli toplantı yasağı konanlar” manasını da verebiliriz. Demek ki, Hz. Peygamber döneminde bile toplantı yasağı konanlar vardı.
İKİLİ OYNAYAN MÜNAFIKLAR
Nisa 107’ye göre bunlar, “Kendilerine ihanet eden, günahkâr ve başkalarına da ihanet edenler”dir. Bu kimselerin ihanet toplantısı Nisa 108’de açıklanmaktadır. Bunlar, insanlardan gizleyip Allah’tan gizleyemeyen ve toplantılarında İslam’a, Hz. Peygamber’e ve müminlere karşı komplolar kuranlardır. Hatta bunlar gece vakti toplanıyorlardı. Birisi çıkıp şu soruyu sorabilir: “Kimdir bu günahkâr ihanetçiler, kimdir gece gizlice toplanıp planlar yapanlar?” Bu sorunun cevabını da Mücadele 8’in devamıyla verebiliriz: “Bunlar, münafıklardır.” Çünkü bunlar Hz. Peygamber’in yanına gelince sahte selam veriyorlardı. Kâfirler selamı ağızlarına almayacaklarına göre, bu işi yapanlar ancak ikili oynayanlar olabilir. İkili oynayanlara da münafık denmektedir. Ama bu ayet sadece Hz. Peygamber döneminde gizlice toplanıp İslam düşmanlığı yapmak ve bu konuda kötü planlar, komplolar düzenlemek isteyenleri anlatmıyor. Geleceğin nesillerinden çıkan İslam düşmanlarının gizli toplantılardaki gizli konuşmalarını, planlarını ve komplolarını da kapsamına almaktadır.
1. “Ey iman edenler! Gizlice toplanıp konuşursanız günah, düşmanlık ve Peygamber’e karşı gelme hususunda toplanmayın. Ancak iyilik ve takva konusunda toplanıp konuşun. Huzurunda toplanacağınız Allah’a saygı duyun.” Biz bu çağrının Hz. Peygamber’e inanan her nesildeki insanlara ait olduğuna inanıyoruz. Bu inançtan hareket ederek ayeti açıklamaya çalışacağız. Müslümanların toplantısı Mücadele 8. ayette geçen münafıkların toplantısı gibi olmamalı. O toplantılarda günah, düşmanlık ve Peygamber’e isyan meydana gelmemelidir. Hz. Peygamber, günümüzde yaşamadığına göre onun sünnetine karşı gelecek şekilde bir fikir ortaya atılmamalıdır. Müminlerin toplantısında iyilik ve takva yer almalıdır. Takvayı “Allah’a saygı, kötülükten sakınma” anlamlarında alabiliriz.
İYİYİ EMRETMEK
Takvanın oluşması için önce iyiliği hayata geçirmek gerekiyor. İyinin olmadığı yerde takva oluşmaz. Peki iyi deyince ne anlıyoruz? Sorunun cevabını Nisa 114’e göre verebiliriz: “Fedakârlıkta bulunup fakirlerin elinden tutmak anlamına gelen sadakayı vermek, insanları doğru yola çağırmak denen iyiyi emretmek, barışa çağırmak, ıslahat yapmak” eylemleriyle bu “iyiliğin” içini doldurabiliriz. Takva ise toplumu tefrikadan, yozlaşmaktan, çürümekten, dejenere olmaktan, fitneden, fesattan, düşmanlıktan ve isyandan korumaktır. Yüce Allah, Mücadele Suresi 8. ayette neyin yanlış olduğunu, 9. ayette de neyin doğru olduğunu açıklamış ve hükmünü vermiştir. Ayette kastedilen toplantı siyasi, bilimsel ve sosyal manada bir toplantı olabilir. Hatta uluslararası bir toplantı da olabilir. Hangi boyutta olursa olsun, müminlerin toplantısında günah, düşmanlık ve isyan yer almamalıdır.
KÖTÜ NİYETLİLER
2. “İnananları üzmek için gizli toplantılar yapmak şeytandandır. Halbuki Allah’ın izni olmadan şeytan onlara hiçbir zarar veremez. İnananlar yalnız Allah’a güvensinler.”
Bu ayet müminlere hitap ettiği gibi, münafıklara da hitap ediyor olabilir. Müminin diğer inananları üzmek için toplantı yapmalarının şeytandan olduğu değerlendirmesini Allah yapmaktadır. Müminleri üzmek için yapılan toplantı şeytanın işidir, şeytandan kaynaklanmaktadır.
Şeytanın insanlar üzerinde bir yaptırımı olmamasına rağmen şeytan, Allah’ın izni ve bilgisi olmadıkça etkide bulunup zarar veremez. Bunun anlamı şeytan zarar veremez ama insan insana zarar verebilir, onu üzebilir. Böylesi durumlarda müminler yalnız Allah’a güvenip dayanacaklardır.
Netice olarak diyebiliriz ki, müminlere eziyet vermek için toplantıları düzenleyen şeytandır. Toplantıyı şeytan yapmakta, konuşmacılar da kötü niyetli, münafık, yani müminlere eziyet ve üzüntü vermek isteyenlerdir.
Bu tip toplantılar Mücadele 8’e göre üç bölümden teşekkül etmektedir: Birinci bölümde günahı savunanlar, ikinci oturumda düşmanlık, üçüncü oturumda da Hz. Peygamber’e isyan yer almakta ve ele alınmaktadır. Üç oturumdan meydana gelen bu toplantıların usulü fiskos şeklindedir. Bu tip toplantıyı tertip eden şeytandır. Bu şeytan cinlerden olabileceği gibi insanlardan da olabilir. Enam 112’ye göre peygamberlere hem cin, hem de insanlardan oluşan şeytanlar düşmanlık yaparlar. Böylece bu tip toplantıların çıkış yerinin neresi ve kimin olduğunu açıklayarak yüce Allah müminleri bilinçlendirmektedir.
700 YILDIR İBADETE AÇIK
Mersin’in Anamur İlçesi’ndeki Mamure Kalesi içinde 14’üncü yüzyılın başlarında yaptırılan tek minareli camide hâlâ ibadet edilebiliyor. Roma döneminde yapıldığı tahmin edilen ve Selçuklular zamanında yeniden inşa ettirilen Mamure Kalesi’nin