Bu seçimler Ortadoğu'yu ve Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor…
ABD’de başkanlık seçimi yaklaşırken kimin başkan seçileceği konusu Türkiye’nin özellikle dış politikadaki hamleleri bakımından giderek önemli hale geliyor. Bu yazıyı tamamladığım sırada Başkan Adayı Joe Biden’ın Türkiye’ye yönelik küstah açıklamaları kamuoyuna yansıdı. Bir kanadın kirli tezgahını deşifre etmiş oldu. Biden’ın kabul edilemez sözleri bir defa siyasal akıldan yoksunluk... Bunun Türkiye'deki olası etkisinin istediğinden tersi bir durum yaratacağını bilmemesi en basitiyle aymazlık!
Anketlerde önde gözüken Demokrat Parti adayı Joe Biden’ın başkan yardımcısı olarak açıkladığı Kamala Harris ismi bu sürece yeni bir boyut kazandıracak gibi gözüküyor. Biden’ın 77 yaşında olduğu göz önüne alınırsa, seçilmesi durumunda başkan yardımcısı olacak Kamala Harris’in, en aktif rollerden birini üsleneceği kesin. Dahası, Biden’ın sadece bir dönem için aday olduğunu söylemesi Harris’i 2024 başkanlık yarışının en güçlü adayı haline getirebilir.
Öyle ki anketlere bakıldığında salgın öncesinde seçmen desteğini korumakta olan Trump, salgının ekonomideki etkisiyle birlikte ciddi bir sorunla karşı karşıya. Elde edilen bulgular ABD seçmeninin daha önceki endişelerinin ve davranış biçimlerinin bir tür uyarlama halinde olduğunu gösteriyor. Bu durum aslında dünyanın pek çok ülkesinde geçerli. Türkiye’de de…
Örneğin Financial Times’ın 13 Ağustos’ta güncellediği anket analiz çalışmasına göre Biden’e olan destek %50.4, Trump ise %41.6 seviyesinde… Üstelik bu dağılımın Haziran ayından itibaren (1 puanlık bir değişimi dikkate almazsak) neredeyse aynı düzeyde kaldığı anlaşılıyor.
Aynı çalışmada başkanı belirleyen seçiciler kurulu delege sayısının nasıl dağılabileceğine yönelik bir tahmin de yer alıyor. Buna göre Biden’ın gerekli olan 270 eşiğini rahatlıkla geçeceği belirtiliyor. 2016 seçimlerinde Trump 279 delege sayısıyla seçimi kazanmıştı.
Ancak bu seçimi farklılaştıran bir başka detay, yukarıda belirttiğim gibi Kamala Harris’in Demokratların başkan yardımcısı adayı olarak gösterilmesi… Oy dağılımına nasıl bir etkisinin olacağı tartışılıyor. Biden ekibi Temmuz ayında seçim kampanyasına 140 milyon dolar toplarken Harris’in yardımcılığını açıklamasının ardından iki günde 48 milyon dolar toplanmış.
TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİ
2003 yılında San Francisco bölge savcısı olan Harris bu göreve gelen ilk siyah ve Asya kökenli kadın olma özelliğine sahip. 2016 yılında da Demokrat Parti'den California Senatörü olarak seçilmişti. Bununla ilişkili olarak Biden döneminde ABD-Hindistan ilişkileri yeni bir evreye taşınabilir.
Burada bilhassa Türkiye’yi ilgilendiren husus, Harris’in öne çıkması durumunda Türkiye’nin de hayati çıkarlarının bulunduğu Ortadoğu politikasında Beyaz Saray’ın nasıl bir seyir izleyeceğidir.
Bu açıdan bakarsak Harris, Demokratların genel yaklaşımı gibi Batı Şeria’daki ilhak planına karşı olsa da İsrail'in sadık bir destekçisi. İran ile yapılan nükleer anlaşmanın devamından yana ve S. Arabistan’a silah satışına karşı oy kullanmış. ABD’nin Yemen’de (özellikle Suudiler üzerinden) müdahil olmasını benimsemiyor. Rusya ve K. Kore’ye yönelik yaptırımlarda ise olumlu oy verenlerden.
Suriye konusuna gelince, Esad’a “savaş suçlusu” derken, Trump’ın ülkeden asker çekme kararını eleştirmişti. Belki de Türkiye için en önemlisi Fırat’ın doğusundaki SDG yapılanmasını meşru görmesi. Türkiye’nin bu bölgedeki harekatları sebebiyle yine Trump’a eleştiriler yöneltmişti. Biden’ın “Kürt halkını destekliyoruz” sözleri ile birleşince neyin yaklaşmakta olduğunu tahmin etmek zor değil. Harris, sözde Ermeni soykırımı iddialarına da açıktan destek veriyor. Ayrıca Mayıs ayında Senato’dan geçen Uygur İnsan Hakları Yasası’na imza koyan eş sponsorlardan biri olması da dikkat çekici.
Görünen o ki Demokratların galip gelmesi ihtimali Türkiye açısından zaten kırılgan olan ABD ile ilişkilerde tehditleri daha çok konuşacağımız bir dönemi işaret ediyor.