Suriye'nin kuzeyinde bir anlaşma yapılmıştı, ne oldu o anlaşmaya?
Suriye’nin kuzeyinde/Fırat’ın doğusunda devletimsi bir yapılanmanın hızlandırılabilmesi için PYD’nin başını çektiği bazı partiler ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) arasında 5 konuda anlaşmaya varıldığı açıklanmıştı. Anlaşmanın arkasında ABD ve onun bölgedeki maşası SDG adına Mazlum Kobani kod adlı Şahin Cilo vardı. Yapılan açıklamada “2014 Duhok Anlaşması’nın maddelerini her iki heyet arasındaki görüşmelerin temeli olarak kabul etmiştir” denildi. Yönetim, ortaklık, güvenlik ve savunma bu anlaşmanın temel başlıklarıydı. İlk iki turdaki görüşmelerin başarılı geçtiği ve askeri konuların görüşüleceği 3. Tura adım atıldığı belirtilmişti.
Ancak alınan bilgilere göre görüşmeler ciddi ölçüde tıkanmış. PYD ile ENKS arasında ciddi sorunlar var. Ayrıca terör örgüt PYD’nin kendi içerisinde de bir tür iktidar mücadelesi başladığı belirtiliyor.
PYD adına konuşan Eşbaşkanlık Divanı üyesi Foza Yusuf, ENKS’nin yeni taleplerle geldiğini ve hatta %50‘lik bir pay istediğini, bu sebeple de görüşmelerin durdurulduğunu” açıkladı. Bunun yanında bir başka gerekçeleri de daha var. ENKS temsilcisi Abdullah Gedo’nun, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’ndan bir heyetle Afrin’deki ziyarette yer alması. Terör örgütü bu noktada Türkiye üzerinden ENKS’yi hedef alıyorlar. ENKS yetkilileri ise “PYD önce tüm yönetici ve üyelerimizi serbest bırakmalı. PYD’ye güvenimiz yok. Görüşmeler 3’üncü bir tarafın gözetiminde olmalı” diyorlar.
Güvensizlikte doğru bir noktada durdukları söylenebilir. Zira PYD sadece kendi çıkarları açısından, Türkiye dışında hemen hemen bölgedeki tüm güç merkezleriyle görüşüyor. ABD, Rusya, Suriye Rejimi…
Zaten bu anlaşmanın da asıl hedefi ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde inşa etmek istediği özerk modelin bir kamuflajını gerçekleştirmekti. Dolayısıyla bahsi geçen alanda toprakları, petrol kuyularını, hapishaneleri kontrol eden –ki bunun doğrusu bekçilik yapmak olur- PYD/YPG’nin ENKS ve diğer bölgesel bileşenlere kabul edilebilir bir pay vermesi mucize olurdu.
Bu süreç elbette Türkiye açısından da önemli…
Çünkü her ne kadar ABD’nin genel yaklaşımı değişmese de, Biden ile birlikte burada PYD lehinde daha anlık etkileşimlerin mümkün olabileceği dikkate alınmalı. Irak’ta Sincar üzerinden PKK’nın yer değiştirilmek istenmesi, Barzani ve Kürt Bölgesel Yönetimi ile PKK arasında mevcut anlaşmazlıklar da eklendiğinde Suriye’de PYD’nin Kandil ile mutabakat zemininin geleceği de kritik bir husus haline gelecektir.