Fırat Çakıroğlu bir terör şehididir!
Geçmişte yaşanmış önemli olayların tekrar hatırlanması, nesillere aktarılması toplumsal bellek denilen bilinçli bir faaliyetin harekete geçirilmesi demektir. Bu aslında hem geçmişle bir yüzleşme hem de gelecekte nerede olunması gerektiğini irdeleyen bir toplumsal gerekliliktir. Maurice Halbwachs, toplumsal belleğin ancak onu taşıyanlarla birlikte var olabileceğinden bahseder. Yani bellek ayakta kaldığı sürece hatalardan ders çıkarmak da gayet mümkündür.
İşte bu nitelikte olaylardan birisi 6 yıl önce tam da bugün yaşandı.
20 Şubat 2015 tarihinde Ege Üniversitesi kampüsünde çıkan olaylarda Tarih bölümü öğrencisi, 1991 doğumlu Fırat Yılmaz Çakıroğlu şehit oldu. Kısa bir süre içerisinde Türkiye’nin gündemine girdi ve toplumun bir çok kesimi bu meşum hadiseye karşı durdu.
Bir dönem sözde çözüm sürecinden faydalanarak üniversitelerde gücünü artıran PKK terör örgütünün (diğer alt yapılanmaları) bu olayla bağlantısı mahkeme kayıtlarına da geçti.
Öyle ki; İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi Fırat Çakıroğlu’nun katili N.S hakkında, "kasten adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "örgüt adına suç işlemek" ve "örgüt üyeliği" suçlarından da 15 yıl hapis cezası verdi.
Bu karar İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne götürüldü ve 2. Ceza Dairesi, sanığa verilen "kasten adam öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını yerinde buldu. Ayrıca sanığın "devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesine karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararının temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ne geldi ve karar burada da onandı.
Söz konusu mahkeme kararının özellikle şu bölümünü paylaşmak yerinde olacaktır:
“Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun ölümüne sebebiyet veren sanığın PKK silahlı terör örgütünün amaç ve faaliyeti doğrultusunda bu eylemi gerçekleştirdiği anlaşılmakla; …Sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği, sanığın kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenmiştir...”
Bu yazılanlar iki açıdan önemlidir. Birincisi artık Türk milleti için sembol bir isim haline gelen Fırat Çakıroğlu tıpkı diğer terör şehitleri gibi PKK tetör örgütünün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda şehit edilmiştir. Bu vesileyle Aybüke Yalçın, Necmettin Yılmaz, Eren Bülbül ve nice şehitlerimizi rahmetle anıyorum. İkincisi son dönemde teröre karşı verilen yoğun mücadelenin yanı sıra terörün ideolojik temellerinin ve insan kaynağı devşirme alanlarının ne kadar önemli olduğunun da bir tür ifadesidir.
Öte yandan bu anma günü vesilesiyle her yıl olduğu gibi şehit Çakıroğlu’nun babası Fuat beyi aradım. Uzun uzun sohbet ettik. Hafta sonu yasakları sebebiyle dün mezarı başında anma töreni gerçekleşmiş. Ayrıca şu ifadesi çok önemliydi: “Bilmenizi isterim ki; Fırat, tüm Türk milletinin evladı ve ortak değeridir.”