Türk Dünyası, Çin ve Hazar Hattı
Soğuk savaş sonrasında Batı ve özellikle ABD için jeo-stratejik önemini artıran Orta Asya bölgesi Rusya'nın toparlanması ve Çin'de etkinliğini artırmasıyla yeni bir denge alanı haline geldi. Moskova'nın bölgeye yönelik tepkisel yaklaşımı ya da Doğu Türkistan konusunda Çin'in akılalmaz politikaları biraz da bu dengenin tahakkümü açısından irdelenmelidir.
Bakın Çin (Halk Kongresi) 11 Mart’ta 14. Beş yıllık kalkınma planını açıkladı. Planın önemli maddelerinden biri de enerji güvenliği ve yerli üretimin payının artırılması idi. 2025’e kadar fosil yakıtların dışındaki payın %20’e çıkarılması ve 2060’ta da sıfıra çekilmesi hedefleniyor. Ayrıca farklı güzergahlarla mevcut boru hatlarının çeşitlendirilmesi var.
Çünkü Çin’in gaz ihtiyacı 2024’te %50, 2035’e gelindiğinde ise yaklaşık iki katına çıkmış olabilir.
İşte bu noktada Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan stratejik bir yer duruyor. Mevcut 3 boru hattını dikkate alırsak Kırgızistan ve Tacikistan’da nakil güvenliğinde önemli. Zira Çin açısından kritik gaz ihracatçısı konumundalar.
Bakıldığında Çin’in gaz ithalatı %45 düzeyinde dışardan ve bunun üçte biri Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden boru hatlarıyla gerçekleşiyor. Geri kalan ise büyük ölçüde sıvılaştırılmış gaz ve ayrıca Rusya’dan %3 seviyesinde ithal ediyor.
Çin’in bu gazı büyük ölçüde bugünkü Doğu Türkistan üzerinden geçerek ülkenin farklı yerlerine eklenmediği düşünüldüğünde Uygur Türkleri ile ilgili mesele hem Çin hem de söz konusu tedarikçi ülkeler açısından daha kırılgan bir noktaya taşınıyor. Her ne kadar Çin ülkenin Doğu kısmından yeni bir hat ya da sıvılaştırılmış gaz ile ithalatını çeşitlendirmek istese de maliyet ve taşımacılık açısından Orta Asya hattıyla rekabet etmesi zor.
Burada özellikle Batı yaptırımlarının denizden taşımacılık ile ilgili kısımları da artacaktır.
Bir diğeri Rusya’dan gaz ithalatını artırma hevesidir. Ancak Rusya’nın da diğer ülkelerin ihracat kalemleri üzerinde etkileri oluyor. Örneğin Rusya 2018’de Türkmenistan’dan gaz ihracatını durdurduğunda Çin tek alternatif olarak belirmişti. Sonra yeniden Rus alımı başladı. Dolayısıyla Çin’in bağımlılık seviyesinde Rusya tercihini belirli bir eşiğin üzerine taşıması beklenmemeli.
Çin’in Orta Türk Cumhuriyetlerinden gaz ihraç etmesinin önünde iki belirleyici olacaktır. Birincisi bu ülkelerin üretim kapasiteleri. Öyle ki Kazakistan ve Özbekistan’ın kendi iç tüketimlerini de dikkate alarak oranı düşürmeleri mümkün. Bu sebeple üretim konusunda yatırım yapılması ellerini kuvvetlendirecektir. İkincisi bu ülkelerin de enerji ihracatında çeşitliliği sağlama zorunlulukları var. Rusya ve Çin arasında sıkışma görüntüsü orta ve uzun vadede hepsi için bir güvenlik sorunu.
İşte bu sebeplerle küresel güç mücadelesinde Orta Asya/Hazar hattı (Türk Dünyası) ciddi bir cazibe ve anahtar rolü üstlenebilir.