Siyasi etik ve dezenfektan!
Bu yazıyı kaleme aldığımda kabinedeki değişiklik henüz gerçekleşmemişti. Anlaşılan o ki Ticaret Bakanlığı'na yönelik son tartışma ve yoğunlaşan istifa çağrıları bakan değişimini de beraberinde getirdi.
Konunun yine de Türk siyaseti açısından önemli ve örnek teşkil ettiğini düşünüyorum. Zira merkezinde hep gündeme gelen "siyasi etik" kavramı yer alıyor. Hatırlarsanız TBMM çatısı altında bir siyasi etik komisyonu kurulması ya da bu ad altında bir ilkeler dizis çıkarılması hala üstünde anlaşılamayan başlıklardan.
Siyasette etik, siyasetçilerin, siyasetle uğraşanların çoğunlukla kullanageldiği ancak çerçevesi ve işlerliği bir türlü oluşturulamayan bir soyut tartışma görünümündedir.
Çünkü “iyi-kötü” ya da “doğru-yanlış” arasındaki dengeyi işaret eden etik kavramını maddeler halinde sıralamak kolay değildir.
"Ne yapmalıyım?" sorusu her kişi ve toplumda farklı şekilde cevap bulabilmektedir. Etik ilkelerin temeline bakıldığında ise insan doğasıyla da ilgili olduğu görülecektir. Üstelik bu tartışmayı benzer şekilde yürüten başka ülkeler de bulunmaktadır.
Hukuk ile etik arasındaki ilişki, sistemin bir meşruiyet alanı haline geldiğinde mesele daha da karmaşıklaşmaktadır.
Oysa etik bir yönetim iyi bir yönetimin en belirgin işaretidir ve bu yönüyle hukuk, etik olanı korumak ve kollamak için vardır.
Konumuza gelince, birkaç gün önce kamuoyuna yansıyan, Ticaret Bakanlığı’nın koruyucu malzeme alımı hakkındaki iddialar malumunuz..Bu haberi okuduktan sonra bir açıklama yapılıp yapılmayacağını özellikle bekledim.
Açıklama ise konunun asıl muhatabı olan bakan yerine bakanlıktan geldi!
Gerçekleşen ticari işlemin iddia edilen meblağdan daha düşük olduğu görülse de Bakan Ruhsar Pekcan'ın eşine ait bir şirketten dezenfektan alımı yapıldığı doğrulanmış oldu. Olayın özü de zaten tam burasıdır. Diğer ayrıntılar bu gerçeğin altında kalmaya mahkumdur. Ve toplum vicdanında da öyle olmuştur.
Çok açık bir gerçek var ki; yöntemi, fiyatı vb hususların yasal olması siyasi etiğe uygun davranma zorunluluğunu ortadan kaldırmıyor. Burada da benzer bir durum söz konusudur.
Dolayısıyla neresinden bakılırsa bakılsın bu işlem etik değerler açısından sorunludur ve kabul edilebilir değildir...