Yok öyle Paşinyan!
Karabağ savaşı Rusya öncülüğünde sağlanan ateşkes ile son bulurken Azerbaycan işgaldeki topraklarının %80’ni tekrar aldı. Öyle ama aslında yeni ve çok daha uzun vadeli bir mücadele başladı.
Son bir haftadır yoğunlaşan şekilde ortaya çıkan gerginlik ve yer yer duyulan silah sesleri bu yeni sürecin "sınır" boyutuyla ilgili. Çünkü her ne kadar 7 rayon ve ilaveten Şuşa şehri Azerbaycan’ın olsa da çözümsüzlük döneminden intikal eden bu sorun aynı zamanda taraflar arasındaki psikolojik savaşın bir parçası haline geliyor. Sınırlar konusu Kasım anlaşmasında yer bulmadığı için Ermenistan burada göreli bir kazanç sağlayabilmenin peşinde.
Tabii, Ermenistan’da yaklaşan seçimler sınırların objektif ve gerçekçi biçimde irdelenmesini baskılıyor. Ermenistan muhalefeti Paşinyan’ı bu konuda Azerbaycan’la gizli anlaşmalar yapmakla suçlarken Paşinyan da ülkesinin çıkarlarına %100 uygun bir anlaşmaya varılacağını kanıtlamaya çalışıyor.
Bir de meselenin arabuluculuk yanı var. Öyle ki geçtiğimiz gün Laçin bölgesindeki Karagöl'le ilgili anlaşmazlıktan yolara çıkarak bir komisyon önerisi getiren Rusya, mevcut ateşkes anlaşmasında olduğu gibi bir tamamlayıcı husus olan sınırların belirlenmesinde de etkisini hissettirmek istiyor. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko, dün “illa bizim içinde olmak gibi bir isteğimiz yok.” dese de Ermenistan zaman kazanmak açısından bunu destekliyor.
Karagöl’deki bu anlaşmazlık genel problemin küçük bir örneği… Zira Ermenistan sınırlar konusunda işgaldeki durumu ve hatta yeri geldiğinde SSCB döneminin haritalarını öne sürüyor. Örneğin Ermenistan’ı haklı bulan AB temsilcisine dün 1969 yılındaki bir haritayı göstermişler! Azerbaycan ise işgalden kurtardığı topraklarının haliyle işgalden önceki kazanılmış tüm haklarıyla iadesinin üzerinde duruyor. Aldığım bilgiye göre 4 ya da 5 köy Azerbaycan'a verilebilir.
Bu arada Avrupa Parlamentosu, Ermeni savaş esirlerini serbest bırakılmasını talep eden kararı 607'ye 27 karşı oyla kabul etti.Fransa’nın başını çektiği bazı AB ülkeleri süreci Ermenistan lehine provoke etme peşindeler.
İşte biraz da bu ayrıntı bahsettiğim psikolojik mücadeleyi ileriye taşıyor. Zira daha koridorlar meselesinin nasıl çözüm bulacağı? Zengezur hattının nereden geçeceği? Yönündeki sorular 5 yıllık anlaşmanın ucu açık konuları… Ve birinci yıla doğru geliniyor.
Bu noktada şunun da altını çizmek isterim ki her ne kadar Paşinyan ve diğer yetkililer birtakım sert açıklamalar yapsalar da arka planda Azerbaycan tarafıyla diyalog zeminini korumak istiyorlar. Bunu iyi biliyorum. Bakü’nün de Ermenistan iç siyasetini yakinen takip ettiğini elbette söylemeye gerek yok! Dolayısıyla buradan yola çıkarak barış sürecini baltalamak isteyen Ermenistan’daki kimi çevreler bu gerçeği iyi görmeliler.
Bu saatten sonra Azerbaycan ne toprağına dokundurur ne de bir oldubittiye izin verir!