Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Yarın gerçekleşecek Erdoğan-Biden görüşmesinde masadaki konulardan biri de ABD’nin ve NATO’nun Afganistan’dan çekilmesi sonrasında ülkedeki güvenliğin ve sürdürülebilirliğin nasıl sağlanacağı olacak. Hatta bu başlık o kadar önemli görülüyor ki; kimi uzmanlarca Türkiye-ABD ilişkilerinin tamir edilmesinde önemli bir araçsallık taşıyabileceği ortaya konuluyor.

        Bu konuda peş peşe gelen iki açıklama tarafların da bu hedefi test etme niyetini gösteriyor. İlk olarak Salı günü Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar "Afganistan ile ilgili ABD'lilerle görüşüyoruz. Bizim şartlara bağlı olarak Afganistan'da kalma niyetimiz var. Şartlarımız nedir? Siyasi, mali ve lojistik destek. Bunlar yapıldığı takdirde biz Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nda kalabiliriz. Şartlarımızla ilgili cevabı bekliyoruz. Bununla birlikte Afgan halkı bizim kardeşimiz. Hedef Afganistan'da sulhu, sükunu sağlamak. Bizim tarihi kardeşliğimiz var. Afgan halkı istediği müddetçe Afganistan'da kalabilmek, yardımcı olabilmek istiyoruz." demişti. Ardından Cuma günü Pentagon Sözcüsü Kirby, ABD'nin çekilmesinden sonra Afganistan'ın başkenti Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nın güvenliği için Türkiye ile ön görüşmeler yaptıklarını açıklaması önemliydi Kirby'nin “…Havaalanındaki güvenlik, hangi şekilde olursa olsun sadece ABD'nin değil aynı zamanda diğer ulusların da Kabil'de diplomatik varlıklarını sürdürebilmeleri için önemli olacak." şeklindeki sözleri ise NATO kapsamında Afganistan’da 5 bini aşkın askeri ile bulunan 36 müttefik ve dost ülkenin de dikkat alanında olacağını gösterdi.

        REKLAM

        Gerçi Reuters'a konuşan bir Taliban yetkilisi “Türkiye’nin bu önerisini kabul etmeyeceklerini” açıklasa da konunun nasıl bir çehresi olduğunu hatırlamakta fayda var.

        2003 yılında oluşturulan Uluslararası Destek Gücü (ISAF)’ın 2014’te kaldırılıp yerine Kararlı Destek Misyonu’nun kurulmasından sonra Türkiye 500 askeri ile Afganistan’da yer alıyor. Ancak Türkiye’nin buradaki varlığı ve etkisi sadece askeri katkısı ile sınırlı değil…

        Türk-Afgan ilişkilerinin tarihi, kültürel ve stratejik konumu şu an ülkenin geleceğinden edişe duyan birçok müttefik ülkenin bildiği bir gerçek. Bunu 2007 yılında Afganistan’da görevli bulunduğum süre içerisinde bizzat gözlemlemiştim. O dönemde savaş halinde olan güney illeri dışında ülkenin neredeyse tamamına gitme fırsatım oldu. Türkiye’nin devlet olarak tarihten bugüne diktiği binalar, sağlık merkezleri, su kuyuları vd. tüm envanteri kayıtlamıştım. Aynı görevde birlikte olduğum Şansal kardeşimle 40 km yolu bir günde alamadığımız olmuştu. Zira yol yoktu birçok yerde… Tepeler, dağlık araziler, taşan nehirlerle karşılaştık. Şu an Afganistan’da bakanlık görevinde olan bir arkadaşım da bize eşlik etmişti. Doğrusu gittiğimiz birçok yerde Türk olmamızın avantajını kullanıyorduk. Atatürk döneminde kurulan dostluk ilişkileri bir yana Kuzeyde yoğun olarak yaşayan Özbek, Türkmen, Kırgız ağırlıklı nüfus en büyük dayanağımızdı. Buraya "Güney Türkistan" denilmesi boşa değildir. Bazı geçiş noktalarında başka ülkelerin temsilcilikleri durdurulurken Türk bayrağını aracımızda gördüklerinde “geçin” deniliyordu. TİKA’nın o dönemde etkisi de hissediliyordu.

        Dolayısıyla Türkiye’nin oradaki potansiyeli Afganistan'ın komşusu olan Orta Asya devletleri de düşünüldüğünde daha da kritikleşmektedir. Bir başka yazı konusu olmakla birlikte bugün oradaki Türk dili konuşan toplulukların ciddi sorunları vardır. Başta da bu çekilmeyle birlikte oradaki Türklere ciddi bir baskı ve yıldırma süreci başlamıştır. Afganistan nüfusunun üçte birini onlar oluşturmaktadır. Türkiye açısından en önde gelen hassasiyet de onlar olmalıdır. Bunları aktaracağım detaylı olarak…

        İşte bu görevin dönüşünde 10 binin üzerinde çektiğimiz fotoğraflardan Devlet Konukevinde Afganistan-Türkiye konulu bir fotoğraf sergisi açmıştık. Açılışını dönemin Başbakanı Erdoğan yapmıştı. BM Güvenlik Konseyine geçici üyeliğinde Türkiye’nin elindeki en önemli araçlardan biri de çıkardığımız bu envanter olmuştu.

        Öyle anlaşılıyor ki yarın yapılacak zirvede de Türkiye’nin Afganistan’daki potansiyeli masadaki en önemli kartlardan biri olacak.

        Diğer Yazılar