Yangın yeşil vatanı nasıl vurdu?
Türkiye son 8 günde içerisinde 38 ilde 163 orman yangını ile karşılaştı. Bu yazıyı yazarken 7 ilde 16 yangını söndürme çalışmaları sürüyordu. Yangınların neden çıktığı henüz kesinleşmedi. İklim etkisi ve sabotaj ihtimali bir arada değerlendiriliyor.
Bununla birlikte yangınların büyük bölümünün ülkenin güney hattı boyunca uzanması ve neticenin Türkiye’nin yeşil vatan haritasını nasıl değiştireceğini düşününce insan kahroluyor!
Sağlık, turizm, ekonomi boyutlarındaki olumsuz etkileri bir tarafa, yıllara dayanan oluşma süreciyle kaybettiğimiz büyük hazine ve elbette yitirilen canlar yüreğimizi yakıyor.
Bakın aşağıda Türkiye’nin Orman Varlığı Haritasını görüyorsunuz. Koyu yeşil olan yerler “verimli orman arazileri”…Beyaz yerler ise “açık alanlar”…
Dolayısıyla ülkenin güney hattı boyunca uzanan verimli orman arazilerinin önemli bir kısmı yangınların çıktığı il sınırları içerisinde yer alıyor.
Özellikle Adana, Antalya ve Muğla, Mersin, Manisa sınırlarındaki yangın sayısı dün itibariyle 67 idi.
Tabii bu yangın sayısının söz konusu alanlarda yüzdelik olarak ne kadarlık bir ormanı yok ettiğini uzmanlar önümüzdeki günlerde daha net tespit edecektir.
Şimdi yüzdelik olarak illere göre orman varlığına bakıldığında yangının acı sonuçları hakkında ipucu alabilmek mümkün. Türkiye’nin toplamda 13 milyon hektar verimli orman arazisi var. Sadece yukarıdaki 5 il yaklaşık 2.4 milyon hektarlık verimli orman arazisini barındırıyor. Yine sahip oldukları ormanlık alan 4 milyon hektar ve Türkiye’nin toplam orman arazisinin %17’si. Nispeten daha düşük yoğunluklu olan diğer illeri de dahil edince tahribatın boyutları gerçekten korkunç!
Dediğim gibi gerek toplamda gerekse verimli ormanlık alanın ne kadarını kaybettik, yangınların tümü söndürüldüğünde çok daha net anlamış olacağız.
Bir başka önemli husus da böylesine acı bir tabloya rağmen vatandaşla iletişim boyutunda yaşanan hatalar. Oysa böyle zamanlarda doğru ve zamanında bilgilendirme büyük önem taşıyor. İnsanların eleştirilerini ve hatta sert tepkisini büyük bir özenle karşılamak gerekirken, akıl almaz yanlışlar yapılıyor.
