Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Afganistan’daki olası senaryolar bakımından ülkeyi ekonomisiyle ve Taliban’ın kontrol etmeye hazırlandığı gayrimeşru ölçekle de irdelemek gerekiyor.

        20 yıllık döneme bakıldığında uluslararası yardımlar ve hibelere rağmen devlet sistemindeki normalleşme hedefi beklentilerin çok gerisinde kaldı. 2020 yılı İş Yapabilirlik sıralamasında 190 ülke arasında 173. sıradaydı.

        Ekonomideki yasadışılık üretim, ihracat ve istihdam dahil olmak üzere tüm alt sistemlerde geçerli. Bunun yanı sıra afyon üretimi, kaçakçılık ve madencilikte de benzer bir durum var.

        Taliban yeni dönemde dış yardımları da kontrol edecek. Sadece bu yıl ABD Kongresinde onaylanan yardım tutarı 4 milyar dolar düzeyinde. Bu yardımlar ilgili ülkelerde ciddi bir rant alanı meydana getiriyor. Buna karşın ABD’de bu fonların nasıl denetleneceği konusunda tartışmalar başladı bile...

        Üstelik gelen yardımların kullanılış biçimiyle her yere yansıyan yozlaşma, Taliban’ın zemin bulabildiği sorun alanlarından...Talibanizm etkisi de burada keskinleşiyor zaten...

        Dünya Bankası verilerine göre 2002'den 2012’ye kadar olan dönemde göreli bir iyileşme yaşanmış. Artan yardımlarla hizmet sektörü ve tarımsal büyüme sayesinde yıllık ortalama %9’luk bir büyüme gerçekleşmiş. Ancak 2015-2020 arasında yardımların etkinliği giderek azalırken yıllık büyüme de %2,5 ve daha altına gerilemiş. Bu aslında Taliban’ın da yükselen motivasyonu ve yayılmasına denk bir zaman dilimi.

        Çok açık ve olumsuz bir gerçek var ki Taliban ılımlı ve uzlaşmacı görünümünün ardında (!) yönetimi tamamen devraldığında savaş kabiliyetini ileri derecede artıracak imkanlara kavuşacak. Bunun bölgeye olan etkisi daha derin bir kaos ve çatışma potansiyelinin yüklenmesi anlamına geliyor. ABD Hazine Bakanlığı’nın 2021 yılına ait bir raporunda Taliban ile terör örgütleri arasındaki ilişki konusunda uyarılar var. Bu raporda özellikle El-Kaide’nin son iki yıldır güçlenmekte olduğu belirtiliyor. (https://oig.treasury.gov/sites/oig/files/2021-01/OIG-CA-21-012.pdf)

        Talibanizmin en ciddi yaşam kaynağı ise Uyuşturucu ve karapara trafiği... Araştırmalara göre Taliban’ın yıllık uyuşturucudan elde ettiği gelir en az yarım milyar dolar civarında. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) değerlendirmesine göre son yıllarda uyuşturucu üretimindeki artış dikkat çekiyor. BM Mayıs ayı raporuna göre 2020'de %37 artış söz konusu. Milyarlarca dolarlık bir uyuşturucu geliri var ortada...

        Dünyadaki afyonun yaklaşık %90'ı Afganistan'da üretilirken uyuşturucu ticareti ve uluslararası ticaretin %8’ini oluşturuyor. Türkiye açısından en belirgin tehdit bu üretimin %80’i aşan bir kısmı ‘’Balkan Rotası’’ üzerinden Avrupa’ya ulaştırılıyor. Bu rotada önce İran sonra Türkiye kilit ülke olarak değerlendiriliyor.

        İşte Taliban’ın kontrol etmeye hazırlandığı bu büyük ekonomik ve jeo-stratejik potansiyel, meşruiyet görünümlü bir bataklığı günden güne büyütebilir. Haliyle Türkiye bu bataklığın kokusunu en fazla hissedecek ülkelerden...

        Türkiye’de ise zaman zaman ileri bir takım değerlendirmelerle bu gidişata demokrasi sosu batırmaya çalışanlar olduğu görülüyor! Sanırım en kötüsü de böylesi değerlendirmelerin her yere sirayet edecek bir nüfuz alanına ulaşması olur! Çünkü önlem alma ve soruna önden teşhis koymanın önem taşıdığı günlerdeyiz.

        Diğer Yazılar