Traxtor bir traktör değildir!
Bir süredir Afganistan ve Taliban konusu gündemde. Bugün biraz farklı bir konuyu sizlerle paylaşacağım. Ancak tamamen bağlantısız sayılmaz. Zira sorunun bir parçası olan İran’a özgü bir konu bu...
Özellikle de Türkiye’ye yönelik göç dalgası ve uyuşturucunun Balkan Rotası dikkate alındığında İran kritik bir öneme sahip olacak.
İran’daki Traxtor futbol takımını pek çoğunuz duymuş olmalısınız. Tebriz’in eski futbol takımlarından biri olan Traxtor 1970 yılında kurulmuş 2009’da birinci lige çıkmıştır. Bu aşamadan sonra taraftar sayısını hızla artıran takım, İran’ın seyirci rekoruna sahiptir. Her maçta ortalama 80 bin taraftar toplanmaktadır ki kadınların maçlara gitmesi yasaktır.
Türkiye’de de ciddi sempatisi olan futbol takımının resmî/gayriresmi forma vb ürünleri büyük talep görmektedir. Sosyal medyanın etkinleşmesiyşe birlikte Traxtor İran’ı aşarak Türkiye ve Azerbaycan’da konuya ilgi duyanlar arasında bir etkileşim köprüsü haline gelmiştir.
Ramazani (2015)* tarafından yapılan bir çalışma takımın sınır aşan etkisi hakkında dikkat çekici sonuçlar ortaya koymaktadır. Bu sonuçlara geçmeden birkaç bilgiyi tekrarlamakta fayda var.
İran’da Türk dili konuşan insanların sayısı malumunuz.
Bugün Farslardan sonra İran’ın ikinci en büyük grubu Azerbaycan Türkleridir. Kısıtlı araştırmalarda farklı oranlar dikkat çekse de Nüfusun en az %40’nı teşkil ettikleri söylenebilir. Bu oran eski Dışişleri Bakanı Ali Akber Salehi tarafından da açıklanmıştır.
Bu nüfusun yoğun kısmı Güney Azerbaycan olarak adlandırılan bölgede yaşamaktadır. 1828 yılındaki Türkmençay anlaşmasının ardından Azerbaycan toprakları Kuzey (Rusya’da) ve Güney (İran’da) olarak ayrılmak durumunda kalmıştır. Dolayısıyla İran’daki Azerbaycan Türklerinin tarihi ve demografik dayanakları son derece nettir.
Traxtor takımı da bu tarihsel birikimin kimliksel ve varoluşsal bir tür yaşam alanı olma hüviyetindedir.
Araştırmadan elde edilen bulgular bunu göstermektedir. Taraftarlar arasında odak grup görüşmeleri ile veriler temalara dönüştürülerek hedef ve beklentileri çıkarılmış.
Buna göre bu bir takım taraftarlığının ötesinde motivasyon içeriyor. Temel kaygı ve buluşma noktaları (1) Dil ve tarihsel ortaklıkları (2) Yasaklara ve baskılanan haklarına dikkat çekme istekleri (3) Bu yolla seslerini toplumsal ve uluslararası sistemde duyurma hedefleri.
Böyle bakıldığında Traxtor takımı aynı dil ve kültüre sahip insanları bir araya toplayan, itiraz ortamına imkan sağlayan, gruplaşma ile dayanışma duygusu yaratan bir araçsallık taşıyor.
Katılımcıların bazı ifadelerine yer vermek gerekirse;
“Traxtor benim sesimdir, o benim kimliğimdir.”
“Bugün bu takım ama hedefimiz için yarın başka bir takım olabilir.”
“Maçı kazanmak veya kaybetmek ikinci plandadır. Önemli olan dilimiz, kültürümüzdür.”
“Haksızlıklara karşı itirazımızı bu tribünlerde birleştiriyoruz.”
“Sloganlarımız aslında şovenizme karşı dürüstçe bir milliyetçiliktir.”
İşte Türkiye’de çok merak edilen Traxtor gerçeğine sınırlı da olsa bir pencere... Görüldüğü gibi bugün Traxtor yarın belki başka bir takım. Ama dünyada futbol, kimlik, aidiyet ve siyaset ilişkisinde güçlü bir analiz alanı...
*İ.Ramazani "İran’da Türk Milliyetçiliği Duruşu: Traxtor İsyanı" Doğu Kütüphanesi, İstanbul, 2015.