Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Afganistan’da geçici hükümet dün Taliban tarafından açıklandı. 15 Ağustos’ta Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesinin ardından haftalar sonra gelen bakanlar kurulu listesi geçici de olsa ülke liderliğinin nasıl şekillenmeye başlayacağına dair ilk işaret niteliğinde…

        Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid, "Hükümetimiz etnik kökene dayalı olmayacak.” dese de mevcut haliyle geçici hükümetin ülkedeki etnik çeşitliliğe yer vermediği görülüyor. Neredeyse tamamına yakını Peştun ve katı Taliban komuta merkezli. Sadece görebildiğim kadarıyla bir Özbek, bir de Tacik asıllı biri var. Onların da geçmişlerine bir bakmak lazım.

        Ayrıca yeni hükümetin kadın bir üyesi de bulunmuyor. Kadın İşleri Bakanlığı tamamen kaldırılmış gibi. Bir Afganistan hükümeti değil de belirgin bir Taliban hükümeti görünümünde...

        Geçici hükümetin Başbakan Vekili Akhundzade, Taliban’ın doğduğu Kandahar bölgesinden ve örgütün dini tarafında etkili bir isim. En dikkat çekici husus Birleşmiş Milletlerin yaptırım listesinde yer alması. 1996-2001 yılları arasında da dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yapmıştı.

        Bir ay sonra ilk kez açıklaması yer alan Ahundzade, “şeriat kanunlarına tabi olan Afganistan İslam Emirliği hükümetini kurduklarını” belirtirken “kalıcı barış, refah ve kalkınma" sağlayacaklarını söyledi. Belki de en kritik cümlesi "Emirliğin kimseyle sorunu yok. İnsanlar ülkeyi terk etmeye çalışmamalı. Afganistan'ın güçlendirilmesinde herkes yer alacak ve bu şekilde savaştan zarar gören ülkemizi yeniden inşa edeceğiz” oldu. Ancak bu taahhütlerin nereye varacağı belirsizliğini koruyor. Bir yandan da ülkede protestolar yer yer devam ediyor.

        REKLAM

        Taliban'ın en etkili kurucularından Ghani Baradar, Başbakan'ın yardımcılarından biri olacak. Baradar daha önce Taliban'ın siyasi ofisinin başındaydı ve geçen yıl ABD'nin geri çekilme anlaşmasının imzalanması sürecinde bulunmuştu.

        Özellikle batı medyasının üzerinde fazlaca durduğu kabine üyesi İçişleri Bakanı Sirajuddin Hakkani...Yeni içişleri bakanı Hakkani, ABD tarafından “terörist” örgüt olarak tanımlanan Hakkani ağının kurucusunun oğlu. FBI'ın en çok arananlar listesinde. Buradaki bilgiye göre Ocak 2008'de Kabil'de bir otele düzenlenen ve biri Amerikan vatandaşı olmak üzere altı kişinin ölümüyle ilgili aranıyor. Hakkani, 2016'dan bu yana Taliban'ın lider kadrosunda. Buna ek olarak Sirajuddin'in amcası Halil Hakkani de mülteciler bakanı olarak atanmış durumda. Uluslararası tanınma konusunda en zayıf karın burası olacaktır.

        Taliban'ın ilk açıklamaları doğrultusunda uluslararası toplumun kabul edebileceği bir hükümet kurulması için hükümet açıklaması iki kez ertelenmişti. Burada önemli bir iddia da ertelemenin Pakistan’ın müdahalesinden kaynaklandığı yönünde. Bilindiği üzere Pakistan istihbarat şefi Faiz Hamid Taliban’ın daveti üzerine Kabil’e gelmişti. Öyle anlaşılıyor ki, geçici hükümete yönelik Katar ile Pakistan arasındaki rekabette Pakistan baskın bir pozisyonda…

        Diğer yandan Afganistan giderek kötüleşen bir insani krizle karşı karşıya. Elektrik gibi temel hizmetlerde sorun yaşanırken, gıda sıkıntısı da artıyor. Yani maddi ve insani yardıma ihtiyacı var ülkenin…Bu sebeple ülkeye yardım yapan ülkelerin önemli bir kısmı etnik ve diğer unsurların haklarının ne olacağını, kadınların durumunu ve asgari özgürlük kriterlerini görmek isteyebilir. Belki de bu süreci tıkamamak için “hükümet kuruluşu henüz tamamlanmadı, beklentiler karşılanacak” yaklaşımı seslendiriliyor.

        Yukarıdaki bilgiler çerçevesinde uluslararası tanınma konusunda güçlü bir destek bulmaları kolay gözükmüyor. ABD, İngiltere, Kanada gibi ülkeler “acele etmeyeceklerini, izleyeceklerini” açıklıyorlar. Bu arada yeni hükümetin kurulmasıyla ilgili törene Çin, Rusya, İran, Pakistan, Katar ve Türkiye’nin davet edileceği iddia edildi. Eğer böyleyse bu hem batıdaki direnç ve ön yargıyı kırabilmek hem de öncelikle bu ülkelerle işbirliği yürütme isteğinin bir işareti olarak görülebilir.

        Bu sebeple Taliban’ın ilk dış politika hedefi, geniş ölçekli olmasa da ülkeyle ilişkili ve/veya bölge ülkelerinin yeni hükümeti tanımasının sağlanması. Bu sebeple Türkiye ve diğer ismi geçen ülkelere tanınma baskısı artacak ve masadaki tüm hususlar bununla ilişkilendirilebilecektir. Örneğin havalimanı işletmesi...

        Türkiye bu süreçte temkinli olmalı ve diğer ülkelerin eğilimini de gözetmelidir. BM ve AB gibi uluslararası kuruluşların yönelimi de etkili olacaktır. BM’nin havalimanının açık ve işler kalması çağrısı önemlidir. Bununla birlikte hiçbir koşulda tanıma olmamalıdır yaklaşımı da Türkiye’nin güvenlik kaygıları ve çıkarları açısından gerçekçi durmuyor. Koşulların oluşması beklenmeli. Ancak belirtmek gerekir ki asgari koşulların varlığı bakımından dün açıklanan geçici hükümet, içeriği ve dağılımıyla kalıcı hükümetten beklentileri gölgeler nitelikte...

        Diğer Yazılar