Rusya nasıl adım adım kendisine bağlıyor?
Ukrayna-Rusya gerginliği 2013'te Kiev yönetiminin AB'ye girme kararı ile doruğa ulaştı. Tarihsel ve jeostratejik bakımdan bunu kabul etmeyeceği belli olan Moskova, 2014'te Kırım yasadışı ilhak ederken, ülkenin doğusundaki Donbas bölgesinde de benzer bir süreç başlattı.
Ayrılıkçılar sözde halk oylamalarıyla 11 Mayıs 2014'te Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti isminde iki ayrı sözde yönetim oluşturdular. O günden bu yana Rusya'nın bölgedeki demografi baskısı ve sınırdaki cephe hattında yığınağı arttı.
Donbas aslında artık Rusya'nın Avrupa'ya açılan kıskacıydı! ABD ile ilişkiler ve Ukrayna'nın dış politikası bu kıskacın sıkıştırma gücünde belirleyici olacaktı...
ABD ve AB ülkelerinden destek açıklamaları ve Rusya'ya yönelik yaptırımlar gelse de Putin geri adım atmadı ve Donbas'taki hedeflerini zamana yaydı.
Ve Putin’in imzasıyla 15 Kasım’da 657 sayılı bir kararname yayınlandı. Dört maddelik kararnamenin başlığı "Ukrayna'nın Donetsk ve Lugansk bölgelerinin nüfusuna insani yardım sağlanması"...
Buna göre Rusya her iki bölgede de üretilen ürünleri gümrüksüz alacak, menşelerini tanıyacak ve tüm kamu ihalelerine Rusya’daki yerleşik üreticiler gibi katılmalarına izin verecek. Böylece Ukrayna’ya uygulanan yaptırımlardan etkilenmeyecekler.
Yani Rusya her iki bölgeyi de bir parçası (en azından ekonomik/yasal çerçeve) olarak gördüğünü ve bundan geri adım atmayacağını ilan etmiş oldu.
Donbas bölgesinde tahminen 60 milyar ton kömür rezervi olduğu belirtilirken 2014’teki süreçten önce Ukrayna’daki kömürün yüzde 75’i üretiliyordu. Yine 2014’e kadar Donbas bölgesinde gerçekleşen ihracat Ukrayna'nın tüm ihracatının %30'unu kapsıyordu. Bu kararla birlikte Donbas bölgesindeki işletmeler üretimlerini Rusya merkezli olarak artırırken bir çok ürün Rus pazarına daha kolay erişim sağlayabilecek.
Bu sadece ekonomik değil siyasal açıdan da Rusya’ya olan bağımlılığı ve bütünleşme zorunluluğunu tetikleyecek. Örneğin Donetsk Halk Cumhuriyeti Kamu Odası (DPR) Başkan Yardımcısı Ekaterina Martyanova, "Siyasi açıdan bu, cumhuriyetleri Rusya Federasyonu'na yaklaştıran bir başka adımdır" dedi.
Ukrayna bu kararı reddediyor. Dışişleri Bakanlığı ülkenin içişlerine müdahale kabul ederek nota gönderdi. Eski Ukrayna Devlet Başkanı Poroshenko “Bu karar barış için çözüm arayanlara vurulmuş bir tokattır...” açıklamasında bulundu.
Her ne kadar bu kararname AGİT Minsk grubu kararlarıyla çelişiyor gözükse de Kremlin "insani yardım" başlığından dolayı ilkesel açıdan uygun olduğu görüşünde.
Elbette Ukrayna bu uygulamaya karşı engeller koymaya çalışacaktır. Ancak görünen o ki Rusya, Doğu Ukrayna'da ayrılıkçılığı ikinci evreye taşımaktadır.