KKTC, Karabağ ve Kerkük'te çok önemli gelişmeler…
Son dönemde Türk Dünyasıyla ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor. Bir yandan Türk Devletler Teşkilatı kendisini gösterirken bir yandan da Karabağ zaferiyle Kafkasya-Hazar hattında büyük bir potansiyel ortaya çıkıyor.
Dün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun kabulünde birçok detayı sorma fırsatım oldu. Türk Dünyasındaki gelişmeleri değerlendirdik. KKTC’nin üyeliği, tanınması, Karabağ’daki süreç, Ermenistan ile normalleşme, Irak’ta Türkmenlerin durumu, Bulgaristan’daki seçimleri konuştuk. Bu vesileyle kıymetli dostum Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar ve Türk Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Kocaman'la da bir araya gelmek memnuniyet vericiydi.
KERKÜK'E ÜNİVERSİTE GİRİŞİMİ
Öncelikle sohbetimizde uzun zamandır dikkat çektiğim bir konuda aldığım sevindirici bir haberle başlayayım. Sayın Bakan’a Kerkük’teki demografi değişimi ve göç hareketliliğine yönelik kaygılarımı ifade ettikten sonra oraya "Türkiye tarafından bir üniversitenin kurulması mümkün mü?" diye sordum. Bakan Çavuşoğlu önerimizi çok olumlu karşıladı ve hemen telefonu kaldırdı. Kerkük'te Türkmenlerin de faydalanabileceği bir üniversitenin Türkiye tarafından kurulması için gerekli çalışmayı başlattı. Nerede ve nasıl olabileceği, imkanlar şuan araştırılıyor.
TÜRKMENLER BİR ARAYA GELMELİ
Pek muhtemel ki çok kısa süre sonra bir adı, yeri ve diğer detaylar kamuoyuyla paylaşılacaktır. Biz de takipçisi olacağız. Ayrıca özellikle Türkmen Cephesindeki ayrılmalar, istifalar başta olmak üzere benim ve konuyla ilgili hassasiyet duyan herkesin endişelerini, kendisine aktardım. Kanaatimce son olarak Irak Türkmen Cephesi Ankara Temsilcisi Mehmet Tütüncü'nün alınması iyi olmadı. Bakan Bey de Irak Türkmen Cephesinde gözlenen ayrışmayı durdurmak için ilgili kurumlarımızla ivedilikle konunun eşgüdüm içinde ele alınacağının altını çizdi.
KKTC TÜRK KONSEYİNE GİRİYOR
İkinci bir güzel haber Kuzey Kıbrıs Türk Devleti’nin Türk Devletler Teşkilatına gözlemci üye kabul edilmesine yönelik sürecin başlatılması oldu. Bildiğiniz gibi 12 Kasım’da Konsey’in dönem başkanlığı Türkiye’ye geçmişti. Bakan Çavuşoğlu iki gün önce bunun işaretlerini vermişti ancak görüşmemiz sırasında sürecin nasıl işleyeceğini de açıkladı:
Buna göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) dönem başkanı Türkiye'ye Teşkilat'ta gözlemci üyelik statüsü talebi ile ilgili niyet mektubu ile başvuracak ve akabinde Ankara Teşkilat üyesi ülkelere söz konusu mektubu görüşleri için ileterek süreci başlatacak. Bir sonraki Zirve'de ise söz konusu talep ülkelerin mutabakat sağlaması ile beraber bir kararla KKTC'ye gözlemci statü verilmesi ile noktalanacak...
Kıbrıs Türk Devletine güç kazandıracak bu adımla tüm bağımsız Türk Devletleri bir masa etrafında toplanmış olacak. Teşkilatın yatırım fonu, serbest ticaret bölgeleri gibi birlik için ticaretinde Kıbrıs Türk Devleti’nin de yer almasının önü açılacak.
“Pürüz çıkarsa kardeşlerimizle oturur konuşuruz, bir noktada buluşuruz.” dedi
Tanınma konusuna gelince Bakan Çavuşoğlu bunun her ülkenin kendi kararı olduğunu, fakat bu adımla birlikte ciddi bir motivasyon ve zaman kazanılacağını ifade etti. Türkiye olarak dönem başkanlığında diğer üye ülkeler nezdinde bunun gerçekleşmesi için girişimde bulunacaklarını belirtti.
ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME
Bir başka husus Karabağ’daki süreç ve Ermenistan’la normalleşme adımlarıydı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bu konuda iyimserdi ve atılacak adımların Azerbaycan’la ortak şekilde yürütülmesinin önemini vurguladı. Karşılıklı özel temsilci atanmasının ardından ilk olarak Türkiye ve Ermenistan arasında charter uçak seferleri başlayacak. İki ülkenin de karşılıklı başvuruları yapıldı ve inceleme aşamasında. THY uçuşları ve kara sınırlarının açılması için henüz erken olduğunu ve bölgedeki gelişmelerin belirleyici olacağını ifade etti.
BİLİNMEYEN 7 STRATEJİK KÖY
Dağlık Karabağ arazisini sordum. Eğer Ermenistan tarafı kabul ederse Azerbaycan’ın teklif ettiği kapsamlı barış anlaşmasının problemin nihai çözümü için etkili bir adım olacağını ekledi. Bununla birlikte Çavuşoğlu’nun dikkat çektiği bir başka detay daha vardı. Nihai bir anlaşmadan da önce stratejik öneme sahip 7 köye dikkat çekti. Bunlardan özellikle 3’ü çok önemli.
Bunlar SSCB döneminde Ermenistan’ın içinde kalan Azerbaycan “exclave”leri. Bu konu yakında gündeme gelecek gibi gözüküyor.
Bakan Çavuşoğlu’na göre sınırların belirlenmesi de süreci hızlandıracak bir başka husus olacak. Rusya’nın SSCB’den kalan haritaları da paylaştığını söyledi.
ZENGEZUR, KORİDOR ŞEKLİNDE OLMALI
Ve çok merak ettiğim başlıklardan biri Zengezur’daki gelişmeler oldu. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu koridor ve geçiş hattı arasındaki ayrıma dikkat çekti. “Zengezur hattında Demiryolu geçiş şeklinde olabilir ancak karayolu mutlaka bir koridor şeklinde olmalı. Ancak bu şekilde taraflar İçin kalıcı ve güvenli olacaktır.” dedi.
Bakan Bey Türkiye'nin bu kapsamda bir başka girişiminden de bahsetti. Türkiye'nin bir projesi olarak başlatılan 3+3 (Azerbaycan, Türkiye, Rusya, Ermenistan, Gürcistan, İran) zirvesinin ikincisinin Türkiye'de gerçekleşmesi için resmî teklifte bulunulmuş. İlki Rusya'da yapılmıştı. Bakan Çavuşoğlu bu çerçevede İran ve Gürcistan'ın Türkiye'deki zirveye katılımını çok önemsediklerini belirtti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmemizde Bulgaristan'daki seçimler de gündeme geldi. Türkiye'den komşu ülkedeki seçimlere katılım oranında 3 katı bir artış yaşanmasından memnuniyetini ifade etti.
Hatırlarsanız biz de yazı ve yayınlarımızla bu seçim sürecinde yoğun çaba göstermiştik. Eğer seçmen belgelerinden kaynaklanan hatalar ya da sandık sayısı ve dağılımı daha işlevsel bir hale getirilebilirse 200 bine yakın bir sayıya ulaşılabileceğini düşünüyorum.