Çin'in Suriye'deki yeni hamlesi ve Esad'ın güçlenen mevzisi...
Suriye’de iç savaşın ardından özellikle Rusya’nın desteği ile kontrol alanını adım adım genişleten Esad rejiminden yeni bir hamle daha geldi. Dün Şam’da imzalanan anlaşmayla Çin’in Kuşak Yol Projesine resmen dahil oldular. İlgili mutabakat zaptı, Suriye Planlama ve Uluslararası İşbirliği Komisyonu Başkanı Fadi el-Khalil ile Çin'in Suriye Büyükelçisi Feng Biao arasında imzalandı.
Basın toplantısında, Suriye’nin girişime katılma nedeni, dış ticareti kolaylaştırmak, altyapıyı, elektrik ve diğer alternatif enerji yatırımlarını inşa etmek de dahil olmak üzere birçok alanda Suriye ve Çin arasındaki işbirliğini geliştirmek olarak açıklandı.
Çin Büyükelçisi Biao konuşmasında açıkça Esad’a destek verirken bu anlaşma ile Suriye’nin ipek yolu kuşağındaki diğer ülkelerle mal, teknoloji ve sermaye değişimi dahil olmak üzere ikili ve çoklu ilişkilerine de katkı sağlayacağını belirtti.
Suriye yönetimi ise Çin’le ikili ilişkileri artırmanın yanı sıra başta Halep ve Palmira şehirlerinin içerisinde kalacağı bir hattın belirleyici aktörlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Global Times'ın Ticaret Bakanlığı verilerine dayanarak belirttiğine göre, Çin'in Suriye'deki yatırımları 2019 yılına kadar olan dönemde 135,7 milyar doları bulurken ikili ticarete bakıldığında ise yine 2019'da yıllık yüzde %3,3 artışla 1,3 milyar dolar düzeyindeydi.
Çin, Rusya ve İran’a göre sahada Suriye hükümetine askeri bir destek vermezken değişen ölçekte yatırım ve insani yardım tekliflerinde bulunuyordu. Şimdi de ABD baskısını delmek adına Çin nezdinde yeni bir fırsat yakalamış gözüküyor. Bunun güçlü işaretleri geçen yıl gelmişti aslında. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi Haziran ayında Şam'ı ziyaret etmiş ve Çin Devlet Başkanı Jinping de Kasım ayında Esad'ı aramıştı.
Anlaşmayla Suriye hükümetinin yeni bir motivasyon alanı daha yakaladığını söylemek mümkün. Çin ise hem Ortadoğu’da yeni bir kuşak yol partneri elde etti hem de Suriye’deki cihatçı yapılanmaya dönük hamle yeteneğini artırdı. Bu süreç iç çatışma, kaos riski altındaki başka ülkelerde de Kuşak Yol projesinin etkinliğini artırabilir. En belirgin kısıt, böyle istikrarsız noktaların ipek yolu açısından taşıdığı riskler.
Anlaşmanın Rusya cephesinde henüz ciddi bir tepkiyle karşılanmaması Çin ve Rusya ilişkilerinin Avrasya sahasında ortak çıkarlar kategorisinde değerlendirildiği şeklinde yorumlanabilir. Her ne kadar bu ilişkilerin bir bağımlılık düzeyine gelmesine izin vermeyecek olsa da Suriye’nin yeninden imarı ve özellikle Esad’ın eski gücüne ulaşması hedefi Rusya açısından da bir katkı olarak değerlendirilebilir. Hatırlarsak 2011’de savaşın patlak vermesinin ardından Çin ve Rusya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Suriye lehinde veto yetkilerini kullanmışlardı.
Elbette Türkiye de bu dengeleri dikkatle takip etmeli ve başta Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin geri dönüşü olmak üzere Suriye’deki çıkarları açısından irdelemelidir.