Türkiye Orta Asya'da gerçekçi bir eylem planı ile yeni bir açılım yapmak zorundadır!
Orta Asya’daki gelişmeler genellikle bizim gündemimize kaos, karmaşa, çatışma çıktığında giriyor. Ancak Çin ve Rusya arasında adeta sıkışan bu ülkelerin batı-doğu dengesini kurabilecekleri alanlar giderek daralıyor. Türkiye’nin bölge ülkeleriyle olan işbirliği hala Rusya ve Çin’in siyasal, ekonomik ve hatta sosyal kapasitesinin çok gerisinde duruyor.
Geçtiğimiz hafta 5 Orta Asya ülkesiyle iki önemli çevrimiçi zirve gerçekleşti. Perşembe günü Hindistan-Orta Asya zirvesinde Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan cumhurbaşkanları ile Hindistan başbakanı Shri Narendra Modi hazır bulundu. Yeni Delhi’de Hindistan-Orta Asya sekretaryasının kurulması kararlaştırıldı. Modi, 2015 yılında tüm Orta Asya ülkelerini ziyaret etmişti. Türkmenistan gazını Afganistan üzerinden almak isteyen Hindistan için (TAPI) Orta Asya ile kalıcı ve yapısal ilişkiler kurabilmek çok önemli. Ayrıca daha önce 13 ülke arasında imzalanan Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun (INSTC), kurulabilmesi için Hindistan Orta Asya üzerinden bir hat açabilmek gayretinde.
Hindistan zirvesinden iki gün önce de bu kez Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile 5 Orta Asya ülkesi devlet başkanları yine çevrimiçi ortamda bir araya gelmişti. Çin tarafı bu ülkelere yarım milyar dolarlık karşılıksız yardım yapacağını açıklarken ikili ve çoklu ticareti artırma çağrısında bulundu. 50 milyon doz aşı taahhüt edildi. Çin ile diplomatik ilişkilerin kurulmasının 30. yıldönümünü anmak için düzenlenen zirvede Kazakistan’daki olaylar da görüşüldü. Çin’in Kazakistan’ın istikrarı için dış operasyonların karşısında olacağı vurgulandı.
Çin’in şu an 5 Orta Asya ülkesi ile olan dış ticareti 40 milyar doları geçti. 1992’de bu rakam 460 milyon dolardı. Hedef bunun 2030’a kadar 70 milyar dolara çıkarılması. Bu rakam Hindistan'ın bölgeyle olan ticaretinin 20 katına yakın. Çin’in hali hazırda önemli enerji ve ulaştırma hatları bulunuyor. Çin-Orta Asya doğal gaz boru hattı, Çin-Kazakistan petrol boru hattı, Çin- Kırgızistan-Özbekistan karayolu ve Çin-Tacikistan otoyolu bunlar arasında öne çıkanlar.
Türkiye’nin bu ülkelerle olan dış ticaret hacmi toplam dış ticaretinin sadece %3,2’sine karşılık gelmektedir. Yine 2019 yılında 27 AB ülkesine mal ihracatları 208 milyar dolar olup bu rakam Türk Konseyi üyesi ülkelerin arasındaki ihracat hacminden 10 kat daha fazladır!
Bu tablo karşısında Türkiye’nin Macaristan’ı da dahil edersek Orta Asya’da stratejik nitelikli sektörlere (fiberoptik dahil) çok daha fazla ciddi yatırımlar yapması ve orta/yüksek teknoloji ürünlerine odaklanması gerekiyor. Ve mutlaka Hazar geçişli enerji/ulaştırma koridorlarında öncü rol oynamak zorundadır. Trans-Hazar boru hattı Türkiye'nin de devreye girebileceği hala önemli bir seçenektir. Bu ülkelerden gelen öğrencilerle ilgili burs programları nitelik ve nicelik olarak gözden geçirilmelidir. Bu bölgedeki gelişmeleri doğrudan haber kaynaklarıyla almakta zorlanan bir sistem Türkiye açısından hala yapılacak çok şey olduğunun bir göstergesi!
Tabii önce diplomasi ve bilhassa kamu diplomasisi etkinliği için liyakatli kadroları hızla o bölgeye konuşlandırmalıdır...