Bugün Semerkant'taki zirve daha da önemli hale geldi!
Kazakistan’ın başkenti Nur-Sultan (ki artık Astana oluyor) şehrindeyim.
Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki çatışmalarda maalesef 50 şehit verildiğini burada öğrendim. Mekanları cennet olsun!
Bu çatışmaların sebep ve sonuçlarına ilişkin ilk değerlendirmemi geçtiğimiz gün sizlerle paylaşmıştım.
Pek muhtemel ki, sivil kayıplar konusunda Ermenistan tarafından Azerbaycan’a yönelik yoğun bir propaganda süreci başlayacak. Erivan yönetimi Hankendi’deki ayrılıkçı yapılanmaya destek bulabilmek için kendi topraklarına bir saldırı olduğu yönündeki iddiayı işlemeye çalışacaktır. 44 günlük savaş sırasında da benzer bir girişim olmuştu.
Şimdi ise biraz farklı bir durum var ve çatışmaların yaşandığı alan Karabağ’da değil bu kez sınır hattında… Dolayısıyla Ermenistan uluslararası kuruluşlara başvuru hakkı olduğunu düşünüyor.
Nitekim aynı gün Ermenistan’ın Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne (KGAÖ) yaptığı başvuru bu politikanın bir parçası.
Ermenistan KGAÖ’nün bir üyesi olarak daha önce de, 2020’de savaş sırasında ve Mayıs 2021'de, başvurmuş ancak sonuç alamamıştı.
Tabii her zaman olduğu gibi yine tek taraflı bir sunum yaptı Ermenistan'ın KGAÖ temsilcisi…Sadece kendi kayıplarından söz etti ve Azerbaycan’ı suçladı.
Başvuruyu görüşmek üzere Rusya, Kazakistan, Kırgızistan devlet başkanı ile Ermenistan, Tacikistan Başbakan düzeyinde Belarus ise güvenlik konseyi sekreteri ile zirveye katıldı.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev örgütün askeri bir müdahalesine gerek olmadığını ve siyasi/diplomasi yoluyla çözüm bulunması gerektiğinden söz etti. Hatta bir ara Kazakistan'a Ocak olaylarında askeri yardım gücü gönderilmesi örnek gösterildi. Fakat Kazakistan, onunla bunun farklı olduğunu, güç gönderilmesine uygun olmadığını aktardı. Ermenistan KGAÖ askerlerini iki ülke sınır hattına yerleştirmek niyetindedir.
2020 ve 2021 başvurusuna benzer bir sonuç çıksa da bu kez olayları raporlamak üzere sınıra bir gözlemci heyet gönderilecek. Üye ülke temsilcilerinin yer alacağı heyet sonbaharda raporunu sunabilecek.
Bu noktada Türk Devletler Teşkilatının güçlenmesi ve Azerbaycan ile Orta Asya'daki Türk Cumhuriyetleri arasındaki ilişkinin geliştirilmesinin önemi ortadadır. Kısa bir süredir böyle bir süreç olduğunu yazılarımda aktarıyordum. Bu hedefe daha hızlı gidilmelidir.
Bununla birlikte asıl önemli trafik için bugün Semerkant’ta gerçekleşen Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesini takip etmek gerekir. Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye liderler düzeyinde Diyalog Partneri statüsüyle yer alacaklar. Meselenin birincil aktörleri olarak Rusya ve İran örgütün asli üyeleri... Çok konuşulmuyor ama yeni lojistik hatlara odaklanan Çin de Güney Kafkasya'daki gelişmeleri yakından takip ediyor. Ve dün Çin Devlet Başkanı Xi ile Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev yüz yüze görüştüler. Böylece Xi'nin Orta Asya turu başlamış oldu.
Zirve kapsamında Rusya ve Türkiye'nin de yer alacağı dörtlü bir görüşme olup olmayacağını araştırdığımda Dışişleri kaynaklarından sadece ikili formatta gerçekleşeceğini öğrendim. Buna göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin dışında hem Azerbaycan lideri Aliyev hem de Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile ikili görüşme yapacak. Buradan kısa açıklamalar ve zirve sonunda bildiride bu konuya ilişkin bir madde yer alabilir.
Ayıca Türk Dünyasının işbirliğini etkileyecek bazı ulaştırma/ lojistik projeleri de bugünkü zirvede masada olacak.