ABD'den gelen heyet
Suriye ile ilgili olarak her devlet biriminin kendi önceliklerini hakim kılmak için mücadele etmekte olduğu Washington’dan bir heyet Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton başkanlığında Türkiye’ye geliyor.
Ortada üzerinde anlaşılmış yeni bir ABD devleti stratejisi bulunmadığından heyetlerin başındaki isimlerin kişisel tavırları belirleyici olabilecek.
Bu yüzden John Bolton’un kim olduğu ve Washington’da ne ifade ettiğini bir defa daha hatırlatmak gerekiyor.
Washington’da devletin resmi kuruluşları arasında yer almayan ama belki de en etkili bir güç merkezi olan Foundation for the Development of Democracies (FDD) adlı bir kuruluş vardır. Merkezi Beyaz Saray’a çok yakın olan M Street üzerindedir.
FDD, neocon'ların evanjelist kesim ile ilişkilerini düzenleyen ve o koalisyonun politikalarını savunan bir örgüttür. CIA Başkanı Gina Haspel ve Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton FDD ile bağlantılı ve yakın çalışma mesaisi içindedirler.
Dışişleri Bakanı Pompeo da aynı kuruluş camiasındandır.
FDD, Hakan Attila davasını yürüten savcı ve FBI ajanlarına ödüller de vermiştir.
Ulusal Güvenlik Danışmanı John BoltonFDD ayrıca John Bolton’un da desteğini alarak İsrail’in ve Suudi Arabistan'ın isteği doğrultusunda Müslüman Kardeşleri terörist ilan etme çalışmaları da başlatmıştır.
Bunun için bir yasa tasarısı hazırlandı ancak kongreye gönderilmesi için uygun bir zaman bekleniyor.
John Bolton ayrıca sıkça Başkan Erdoğan aleyhine konuşmalar da yapmıştır 2018 yılı içinde.
Onun Suriye’ye bakışı sadece İsrail’in güvenliğini sağlamak için İran etkisini azaltmak ve Irak’tan Akdeniz'de bir Şii koridoru açılmasını engellemek üzere kurulmuştur.
Türkiye’ye gelince İran konusunu sürekli masada tutmak isteyeceği neredeyse kesindir.
Bölgede, sahadan Amerikan askerleri çekildikten sonra Türkiye ile İran’ı kaşı karşıya getirme planları yaptırdığı da söyleniyor Washington’da.
SİNİRLER SAĞLAM OLMALI
Diplomatik tavırları olmayan bir insan olabilir ama son derece zeki olduğu da kesindir. Trump ilk seçildiğinde onu dışişleri bakanı olarak düşünmüş ama sonra vazgeçmişti. Yönetim içindeki en şahin, en sert politikaların savunucusu odur. Ulusal güvenlik konseyini de o yönettiğinden Washington’daki önemi büyüktür.
Bu yüzden onu başkanlığındaki ziyaret Türkiye-ABD ilişkisinin geleceği açısından çok önemlidir.
Bolton’la bizim taraftan görüşecek yetkililerin sinirleri sağlam birer iyi poker oyuncusu gibi davranmaları gerekecek. Çünkü tavrı ve dedikleriyle adam sinir bozucu olabiliyor. Bunu diplomasi de kendi lehine çevirmeye de çalışabilir.
Somut politika açısından onunla büyük adımlar atılabileceğini sanmıyorum ama onun bizi daha iyi anlamasını sağlayabiliriz. Bu da ilişkimizin geleceği açısından iyi bir gelişme olabilir.