ABD ile ilişkide 'Arka Kapı' açılıyor mu?
Resmi ilişkilerde yetkililerin konumları nedeniyle söyleyemediklerinin de söylendiği, tıkanan ilişkinin açılması için resmi politikaların dışına çıkılarak yeni yöntemler arandığı, hemen tüm ülkeler tarafından kullanılan bir yöntemdir ‘arka kapı' diplomasisi. Tansu Çiller’in Washington’a gönderilmesini savunduğum yazımdan itibaren ben bu yöntemin Amerika ile yeniden denenmesi gerektiğini düşünüyorum.
BİLDİKLERİMİ YAZMIYORDUM
Türkiye bu yöntemi tekrardan denemeye başladı. Konuyu uzun zamandır biliyorum. Bu iş için buraya gelenleri, yaptıkları görüşmeleri, işlerin nasıl gittiğini hepsini biliyorum. Uzunca süredir bilmekteydim ama yazmadım. Çünkü 'arka kapı' adından da anlaşılacağı gibi kamuoyu önünde konuşulmayanların konuşulduğu yerdir.
Beni yazmamaya iten istemeden de olsa açılmak istenen bir kapının kapanmasına yol açmak korkumdu. Washington’da her haberde, her gelişmede bu endişeyi taşıyorum.
Ancak 3 Mayıs 2019 tarihinde Hürriyet gazetesinde Hande Fırat ‘Arka kapı yeniden devrede’ başlıklı bir yazı yazdı. Bu yazıdan anladım ki bende olan endişe Ankara’da pek yok. Bu yüzden konuya bugün girmeye karar verdim.
İLK ÖNCE C SONRA DA M GELDİ
Gelen kişilerin isimlerini ve konuştuklarını anlatmayacağım. Bir değil arka kapı için iki etkili isim birbiri ardına geldiler. Birinci geleni sadece C olarak adlandıracağım. C yıllar önce Erdoğan’ın uluslararası çevrelerde ilk yükselişi dönemlerinde bu işi Washington’da etkili bir şekilde yapmış bir kişi.
Ondan sonra geleni M olarak adlandıracağım o da Erdoğan’a çok yakın, birçok insandan bile onu çok iyi tanıyıp bilen ve gizliliklerini paylaşabilen bir insan. O da geldi bazı görüşmelerde bulundu.
ASLINDA İLİŞKİNİN ÖNÜNÜ AÇAR DA
Bu arka kapı Amerika ile Türkiye arasındaki görüşmelerde bir tıkanmaya girildiği ve iki ülkenin de bilinen pozisyonlarını devamlı tekrarlamaya başladıkları ve kısır döngü oluştuğu için açılmak isteniyor. Resmen ifade edilmeyen yeni fikirler konuşuluşsun ve oradan yürünüp ilişki olumlu yönde gelişsin diye düşünülüyor.
Benim çok desteklediğim ve olması gereken de bu aslında.
Geçmiş dönemlerde başarılı olundu bu yöntemle çünkü Türkiye’yi Kongre’de desteklemeye hazır bir lobi de vardı. Yani o günlerde başkanlara bir arka kapı yolu açıldığında oradan geçer ve Kongre’den de destek alırdı.