Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        15 yıl önce geçirdiğim beyin kanaması nedeniyle paralimpik oyunlara katılabilecek duruma düşmüştüm.

        Bunca yıldır sol ayağımla hep yanlış basarak yürüyorum.

        Dizimin amortismanı bu duruma dayanamazdı tabii. Sonunda diz amortismanı galiba tamamen koptu. Şimdi adımı attığımda bacağıma sanki kama saplıyorlar.

        Deli babamla birlikte dışarıya çıkmama kararı zaten almış olduğumuzdan bu durum beni çok zorlamadı.

        Sadece her gün bahçenin her santimetrekaresini bıkıp usanmadan, nedense, koklamak zorunda olan ve benim de bundan en azından kendileri kadar zevk almamı bekleyen iki köpeği gezdirmek beni zorluyor.

        Köpeklerim filozof yapılılar. Sıkça koklamayı kesip ufuklara bakarak dalıyorlar. Ne düşünüyorlar bilemiyorum ama derin bir şeyler olduğu belli. Çünkü her yeri devamlı koklamak gibi çok önemli bir faaliyete ara verdiklerine göre derin olmalı düşündükleri.

        Köpeklerime daha iyi hizmet vermek benim kalan tek idealim bir süredir.

        Geçmişte daha farklı bir ülkede yaşayacağımı düşünmüştüm. "Farklı bir yaşam hayal"diyordum. Mutlu olabileceğime inanmaktaydım. Şimdi gerçekçi oldum zorunlu olarak ve bunları bir kenara bıraktım.

        Artık köpeklerimi iyi gezdirebilirsem, onları mutlu görürsem ben de mutlu olabiliyorum. Yani anlayacağınız ideal yaşam hedefimi iyice aşağı çekmiş durumdayım.

        ***

        Köpeklerimin mutluluğu ve onları daha güzel gezdirebilmem için dizime bir şeyler yapmam gerekiyor. Geçici olarak bulunduğum ülkede benim bunu yapmam imkansız. Çünkü 'Beni Türk doktorlarına emanet edin' duygusunu ben de hep taşıyorum.

        Her sorunumu Türkiye’deki doktorlarımla telefonda konuşup halletmeye çalışıyorum. Bir gün inşallah bir beyin ameliyatı geçirmem gerekmez. Sevgili eşim bunun bir olma ihtimali bulunmadığını çünkü beynimin olmadığını söyledi. Ben de ona "İyi ki varsın" dedim.

        Doktorlar bana acımı geçirmem için bir ilaç tavsiye ettiler.

        Bir süredir bunu kullanıyorum. Şu an durum idare edilebilir vaziyette.

        Öldürmüyor ama süründürüyor yani.

        ***

        REKLAM

        Benim Türkiye’den en çok konuştuğum doktor psikiyatristimdir. Kendiliğimden geliştirdiğim bir akıl hastalığım olmasa dahi ben evliyim ve her evli erkeğin mutlaka bir psikiyatristin yardımına ihtiyacı vardır. Benim özellikle var çünkü benim evli olduğum kadın, Rana, insanda hastalık tetiklemek açısından bir büyük ustadır. Bir kocayı ruh hastası yapmak alanında siyah kemeri var bile diyebiliriz.

        (Yeri gelmişken evlilikte erkekler delirirken kadınların normal kalabildiğini söylemiyorum. Evli kadınlar da deliriyordur mutlaka. Evlilik insan mizacına uygun bir şey olmadığından bu sonucu doğuruyor. Bence evlilik kanun hükmünde kararnameyle yasaklanmalı ve hatta gerekirse parlamento bir yasa çıkarmalı. Dahası ben anayasaya da evliliği yasaklayan bir madde konulmasını istiyorum. Köpeklerimi mutlu kılmak idealim yanı sıra bir de evliliği yasaklatan değişim başlatmak gibi bir hedefim de var benim.)

        ***

        REKLAM

        Neyse o ilacı almaya başlayınca biraz rahatladım.

        Psikiyatristime son telefon açtığımda ilk sözü "Şimdi ne var, yine ne oldu" diye bir hastaya hiç de sıcak gelmeyen sözlerle karşıladı beni. Psikiyatristim kadındır ve bir keresinde onunla hayatın anlamı üzerine konuşurken ortada hiç bir gerekçe yokken, hiç bir provokasyon yapılmamışken ona kendisini çılgınca arzulamaya başladığımı söyleyivermiştim. Galiba bana sürekli kızgınmış gibi konuşması bundan kaynaklanıyor da olabilirdi.

        Ona almakta olduğum ilacı anlattım.

        "Hemen bırak o ilacı" dedi.

        "O ilacın yan etkileri olduğu tespit edildi. Alanda ağır depresyon yapabiliyor" diye de ekledi.

        ***

        REKLAM

        Ben de ona "Sen deli misin? Ben henüz Ege Bölgesi'ne taşınmayı becerememiş bir İstanbulluyum. Ve her gün Türk siyaseti ile ilgili haberleri takip ediyorum. Bana herhangi bir ilacın yan etki olarak depresyon filan yapması mümkün değil. Hatta depresyonu ilaç haline getirip damardan verseniz bile bu olmaz. Ben adı Türkiye olan depresif etkinin tümüne muhatap olarak yan etkilere artık kaşarlıyım" dedim.

        Sonra ilaca devam edeceğimi de söyledim.

        ***

        Psikiyatristime "Sen deli misin" demek beni mutlu etmişti.

        Depresif etkiler konusunda o da bana hak verdi. O İstanbul'da çok mutlu çünkü benim durumumda olan insan sayısı her gün muazzam artıyor. Telefonu kapatmadan önce kadına almakta olduğum diğer mavi ilaçtan da mutlu olduğumu anlattım. Bu onu yine kızdırdı. Nedense her konudan bir cinsel ima çıkarıyor. Bence Freud’u tekrar okusa iyi olacak.

        Diğer Yazılar