Kadın cinayetlerine Lacan ne diyor
Sayısı çok artan kadın cinayetlerinde, cinayeti işleyen erkeklerin neredeyse vahşi hayvan gibi kendini kaybetmesinin sebeplerinin araştırılıp bulunması gerektiğini daha önce yazdım.
Konunun uzmanı olmadığım halde cani erkeklerin içinde birikmiş olan öfkenin cinsel yetersizlik ve cinsel korkular ile bağlantısı olmalıydı. Hatta kendi gerçek cinselliğini keşfedememiş olmanın yarattığı öfke de söz konusu olmalıydı bence.
*
Kadın ile erkek arasında anlaşmazlıkların öfkeye hatta karşılıklı şiddete dönüşmesi Türkiye’ye özgü değil tabii ki. Dünyanın her yerinde polisler bir eş öldüğünde hemen onun koca ya da karısını baş şüpheli olarak görür. Bu tamam da Türkiye’de erkeklerin kadına karşı inanılmaz derecede öfkeli oldukları ve cinayetlerini de bu öfkeyi yansıtacak barbarlıkla işledikleri görülebiliyor.
Cinayetleri neredeyse hep sokakta herkesin gözü önünde işlendiğinden erkeğin davranışını maalesef izleme imkanımız da olabiliyor.
*
Cinayetlerin hemen hepsinde erkek o anda bir ruhsal patlama, bir duygu boşalması yaşıyor gibi. Ben dediğim gibi uzman olmadığım halde bunun kökeninde cinsel bazı açıklamaların olması gerektiğini düşünüyordum.
*
İki yıl önce 90 yaşına bastığında yeni yaşlanmaya başladığını açıklamış olan babam 2 yıldır okuma ve araştırma düzeyini iyice arttırdı. Jacques Lacan’ın "Fallus’un Anlamı" çalışmasında bu kadın cinayetlerine ışık tutabilecek bir bölüm olduğu konusunda beni babam uyardı. Şöyle diyor Lacan: "İnsan cinselliği göründüğü her yerde utanç, küçük düşme, sevgiyi kaybetme korkuları, bilinçdışı suçluluk duyguları, cezalandırılma korkusu ve arzusu, pişmanlık, kaygı, sıkıntı, bağımlılık isteği ve korku ikilemi, kadiri mutlaklık iddiası ve muhtaç olma çelişkisi, haset, rekabet, hüsran, ruhi çöküntü ve hatta bilinçdışı adam öldürme arzuları istekleri ile eşleşmiş olarak ortaya çıkar."
*
Lacan, Freud’dan sonra psikiyatri dalında en önemli lafları etmiş ve yukardaki metnin alakalı olduğu alanda bu işi çok iyi bilen bir insandı.