Ahlaki öfke pornosu
Oray Eğin’in ‘Kaliteli bir yalanı yaymanın yolları’ başlıklı yazısını dün okuduktan sonra bence insani açıdan imkansız olan bir işe giriştim. Oray’ın yazdığı konuyla ilgili çok eskiden küçük defterime not düşmüştüm. El yazım korkunç olduğundan ve o notların hemen hepsi mobil haldeyken alındığından defterin için hiyeroglif tableti gibi gözüküyordu. O karmaşa içinde bir notu bulabilmek bence imkansızdı ama mucize oldu ve notumu buldum.
Yazısında insanların, hem de kaliteli sayılabilecek insanların, yalan olduklarını bilmeleri gereken bir söylentiye neden bu kadar çabuk inandıklarını anlatmaya çalışıyordu Oray. Benim aldığım notta da bu anlama çabasına yardımcı olabilecek bir kavram bulunuyordu. İşte bu nedenle önemli olmuştu benim için o notu hemen bulmak.
*
Kavramı başlıkta yazdım zaten. Şimdi bu porno lafının üzerinde mecburen durmak gerekiyor biraz. Genelde porno ve özelde internet pornosu insanda bağımlılık yapabilecek ve beynin karanlık noktalarını ele geçirebilecek bir olgu. İzlerken belki zevk aldığımızı sanabiliriz ama aslında uyuşturucu gibi bağımlılık yaratan ve gerçek yaşamdaki sekste de problemlere yol açabilen bir şeydir porno bağımlılığı.
*
Sosyologlar pornonun bu özelliğine bakarak takıntıyla yapılan diğer bazı işleri de porno kavramıyla adlandırmaya başladılar.
Örneğin yemek yiyenleri ve yiyecek programlarını takıntılı seyretmeye de ‘yiyecek pornosu’ deniliyor.
Bu benim de çok kullandığım bir kavram.
Bir de son olarak başlıkta gördüğünüz ‘Ahlaki öfke pornosu’ kavramı ortaya atıldı. Hayatlarında sürekli olarak tepki duyacağı ve bunu konuşabileceği sosyal ve siyasi olaylar arayarak yaşayan ve hayatını bunun üzerine kurmuş insanların davranışını anlatıyor ‘moral outrage porn’ kavramı.
*
Amerika’da özellikle ikili insani ilişkilerde bu kavrama sığınan çok insan olabiliyor.
Türkiye’de de siyasi ve sosyal boyutuyla özellikle bazı çevrelerde çok sık görülebiliyor bu kavrama sığınma olayı.
Üstelik bu bahsettiğim çevreler benim kendime yakın görmekte olduğum, kendimi onlarla aynı mahalleden hissettiğim türde insanlardan oluşuyor.
Özellikle son yıllarda AK Parti iktidarının format değiştirmesiyle birlikte bu bahsettiğim çevrelerin Türkiye’nin yönetimine tepki duyabilecekleri ve bunu paylaşabilecekleri haber arayışları çok arttı. Eh bu aranırsa Türkiye’de kolay bulunacak türde bir konu da olduğundan bu insanlar sürekli ahlaki öfkeli ve kızgın olabiliyorlar.
*
Son olarak Oray, "Netflix Türkiye’den ayrılıyor" diye asılsız söylentiye inanmak isteyen ve bunu da ‘Erdoğan’a tepki’ göstermek için vesile yapan kitleden bahsetti. Bu davranış beni şaşırtmadı çünkü bu kitle birçok yıldır zaten bu tür yaşamaya alışmış durumda.
Her zaman haksız da değiller, Türkiye’de tabii ki tepkili olunacak birçok şey var.
Ancak benim bahsettiğim davranıştaki grup ortada tepki verecek bir şey gerçekte olmasa da yalan olduğu belli olan söylentilere de sarılabiliyorlar ve ruhi tepki, önyargılarını tatmin ihtiyacını bununla giderebiliyorlar.
Aklı başında olması gereken insanların böyle davranması zaten rasyonalitesini hayli kaybetmiş bir toplumda olması gereken mantıki ve makul konuşma yollarını daha da kapatan bir durum ne yazık ki.