Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2019 yılında birçok meşhur erkeğin hayatını karartan, meslek yaşamlarını bitiren sonuçlar alan Me Too Hareketi bir süredir sansasyonel bir sonuç alamamanın rahatsızlığını çekiyor olmalı.

        "Bunu nereden biliyorsun" diye soracak olursanız onları takip ediyorum. Bir süredir bazı isimleri gündeme getirmeye, kamuoyunda tartıştırmaya çalışıyorlar. Sonra bakıyorlar ki taciz suçlaması onda tutmayacak bir süre sonra geri adım atıveriyorlar.

        Daha bir yıl önce bir isim hakkında en küçük bir şey söylense dahi toplumda hareketlilik başlardı. Şimdi hareketteki eski güç yok gibi gözüküyor.

        *

        En son denemelerini Roman Polanski üzerine yapmaya çalıştılar.

        Kendisine sansasyonel yeni bir hedef arayışında olan Me Too Hareketi baktı ki yakın çevrede cinsel taciz suçlaması potansiyelli fazla erkek yok (Bence artık iyi de bakmıyor olabilirler) bu defa da Avrupa’ya uzanmaya çalıştı.

        Venedik Film Festivali onlar için ideal stratejik bir kurban potansiyeli içermekteydi.

        Hareket New York’ta baktı ki Venedik Film Festivali'nde filmi olan fazla kadın yönetmen bulunmuyor ve ayrıca ABD’de yıllardır açık tutulan cinsel taciz dosyası bulunan Roman Polanski’nin de filmi yarışıyor festivalde, Me Too Hareketi'nin stratejistleri bu ilki durumu birleştirip ideal bir skandal yaratmaya çalıştılar. Kadın yönetmenin fazla olmadığı Venedik Film Festivali'ni düzenleyenleri üstelik Polanski gibi bir tacizciyi de çağırmış olmalarını da bahane edip kadın düşmanı konumuna sokmayı planlıyorlardı.

        *

        Sonra baktılar ki kendisi hakkındaki suçlama neredeyse 60 yıl önceye dayanan Polanski’de bu iş tutmayacak ve Venedik Film Festivali'ni böyle karalamak absürt olacağından kendilerine de zarar verecek bu girişimden son anda vazgeçtiler.

        Vazgeçtiler ama Hareket şu anda huzursuz. Eski güçlerini kaybetmeye başladıklarını düşünenler var Hareket içinde.

        *

        Bunda haksız da değiller. Çünkü Hareket hakkında toplumda şöyle bir düşünce oluşmaya başladı: Gerçi kimse geçmişte getirilen taciz suçlamalarının yalan olduğunu düşünmese de bazılarında abartmalar ve bazı kadınların şahsi hesaplaşmasını ve para kazanma beklentilerinin de etkisi olduğu yolunda kuşkular da var.

        ABD’nin önemli hukukçularından ve O.J. Simpson’un da avukatlarından bir tanesi olan Alan Dershovitz Harvard Hukuk Fakültesi'nde Me Too Hareketi hakkında bu lafları sürekli söylüyor ve Hareketin hukuk dışı davrandığını anlatıyor.

        *

        Yani toplumda Me Too Harketi'nin meşrutiyeti sorgulanmaya başlandı.

        Bu nedenle bir an önce yeni bir zafere ihtiyaçları var.

        Geçenlerde bir ara tekrar Woody Allen’ı tekrardan gündeme getirmeye çalıştılar. Allen’in kızı küçükken babasının kendisini taciz ettiğini söylemişti ya bunu tekrardan ısındırıp gündeme getirmeye uğraştılar.

        Ama Woody Allen’in kızına o lafları, Allen’in o günlerde boşanmak istediği karısı Mia Farrow tarafından söyletildiğine dair bir şüphe de var. Nitekim bu şüphe nedeniyle Allen hakkındaki o iddialardan hiç bir sonuç alınamamıştı.

        Bir süredir kendisine uygun anlamlı bir hikaye bulamayan Me Too Hareketi bu defa da yine bu eski ve çoktan tüketilmiş olayı canlandırmayı düşündü ve bundan da kısa süre içinde vazgeçildi.

        *

        Harekete can verebilecek haber opera binasından geldi. New York Operası MET’de 20’ye yakın kadın ünlü tenor Placido Domingo’nun kendilerini opera binasında taciz ettiğini söylemişler. Domingo tam da yine MET’de konser vermeye hazırlandığından bu iddialar hareket için bulunmaz bir cevherdi.

        *

        Domingo "Ne yaptıysam karşılıklı anlaşma içinde ve benden talep edilenler doğrultusundaydı" diyor.

        Yani çok uslu filan olduğundan söylemiyor sadece o kadınlar da istediler bunu diyor. Geçmişte de bunu söyleyenler olmuştu ama Me Too Hareketi'nin yarattığı baskıcı havada bu sözler hep dinlenmedi, erkek daima suçlu ilan edildi.

        Placido Domingo New York’ta bakalım bu defa ne olacak.

        *

        MET yönetimi bir kaç yıl önce şef James Levine hakkında suçlama olduğunda onu satmakta hızlı davrandığı gibi davranmamaya bu kez çabuk adım atmamaya kararlı gibi. Çünkü konseri iptal etmeleri çağrısına uymadılar ve Domingo’nun konseri hala daha gündemde.

        Hareket bu defa da geri adım atmaya zorlanırsa kendilerini yeniden toplayabilecekleri şüpheli.

        Diğer Yazılar